“Periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”

Kalp rahatsızlıklarında erken tanı ve takip süreçlerinin önemine dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kalp kapak hastalıklarını genellikle ileri yaşlarda görürken ülkemizdeki yaşlanmayla beraber sık rastl

Tarih: 01.04.2023 17:18
“Periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”

Son yıllarda özellikle ileri yaş kişilerde sıklıkla karşılaşıldığı belirtilen kalp kapağı
hastalıkları, hastaların hayat kalitesini olumsuz etkilerken, kişilerin yaşamı için tehlikeli
tablolar meydana getirebiliyor. Kalp problemlerinde erken tanının önemine dikkat çeken
uzmanlar, gelişen teknolojiler sayesinde açık operasyonlar yerine kapalı yöntemlerin
hastalar için büyük konfor sağladığını ifade ediyor. Sultangazi Haseki Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet
Mustafa Can da kalp kapağı problemi yaşayan hastalarına Transkateter Aort Kapak
İmplantasyonu (TAVI) ve Valve in Valve (Kapak içine kapak implantasyonu) yöntemlerini
uyguladı. Prof. Dr. Can, hastalarına uyguladığı tedaviye yönelik konuşurken, kalp kapağı
hastalıklarına ilişkin bilgiler verdi.


“Yaşlanmayla beraber kapak hastalıklarına sık rastlamaktayız”
Kalp hastalıklarında erken tanının çok önemli olduğunu söyleyen ve kalp kapağı
problemlerine ilişkin bilgiler veren Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kapak
hastalıkları genellikle yaşlanmayla beraber ileri yaşlarda gördüğümüz hastalıklar.
Genellikle 70-80 yaş bandında görüyoruz. Avrupa'da ileri yaş ve ülkemizdeki
yaşlanmayla beraber kapak hastalıklarına sık rastlamaktayız. Bazen de çocukluktan
geçirilen romatizmal hastalıklara bağlı erken yıpranmalar oluyor. Erken yıpranmalarla 55-
60 yaşlarında hastalar nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma, kalp yetmezliği
semptomlarıyla geliyorlar. Hastalarımızdan bir tanesinin erken dönemde tanısı konulmuş,
ameliyat kararı verilmişti, açıktan bir kalp ameliyatı olmuştu. Kapak erken dönemde
yıpranmıştı, bu tarz yıpranmalara biz çok sık rastlamıyoruz, dejenerasyon diyoruz.
Normalde bu kapakların bir 5-10 yıl süreleri vardır ama bu hastamızda 1'inci yılda bir
yıpranma meydana gelmişti, ciddi semptomları vardı. Kapakta ciddi darlık oluşmuştu. Biz
bu kapağın yerine kapalı yöntemle teknik olarak kapağın daha üst seviyesini yerleştirerek

bir kapak koyduk. Hastamızı sağlığına kavuşturmuş olduk. Diğer hastamız da daha önce
yine kapak ameliyatı olmuştu. 5-10 yıllık süreçte bir yıpranması olmuştu, onu da
sağlığına kavuşturmuş olduk. Kapak hastalıklarında bu dejenerasyona her hastada
rastlamıyoruz ama genellikle 100-200 hastadan birinde bu yıpranma gözüküyor. Bu
yıpranma hastanın genetik faktörleri, ilaçları kullanıp kullanmaması, kendi ek
hastalıklarına bağlı oluyor”


“Periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”
Açık kalp operasyonları yerine kapalı olarak uygulanan yöntemlerin hastalara çok daha
fazla konfor sağladığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can sözlerini şöyle
sürdürdü: “Tedaviler günümüz teknolojisinde çok çok ileri seviyeye geldi. Hastalara açık
ameliyat yapmadan kasıktan girerek kapağı başarılı bir şekilde yerleştirebiliyoruz. Bunlar
üstün teknoloji sayesinde bize ve hastalarımıza çok kolaylık sağlıyor. İlerleyici kalp
yetmezliği semptomlarımızla bu tarz hastalarımızı kaybedebiliyoruz. Vatandaşlarımız
yaşlanmayla beraber kardiyak takiplerini biraz daha artırırlarsa daha iyi olur. İşlem
yaptığımız bu hastalar, bundan sonra birtakım ilaçlar kullanacaklar, ömür boyu
kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu kapaklar tüm vücudu besleyen, vücudun ana
kapakları. Buralarda bir sıkıntı olduğunda organların kanlanması bozuluyor. Onlarda da
bir sıkıntı olduğu zaman felç olayları, böbrek, karaciğer yetmezliği ya da halsizlik,
yorgunluk şikayetleri oluyor. Bunlara müdahale etmediğimiz sürece hastalar bu tarz ciddi
hastalıklarla karşı karşıya kalabilirler. Özellikle ilacını kullanmadığı zaman kapakta pıhtı
oluşup beyin sistemine pıhtı atıp felç kalma riski yüksek olur. O yüzden ilaçlarını çok
ciddi bir şekilde kullanmaları lazım. Rutin, periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”
“Son 4 ayda belki her gün acile kaldırdık”
Kalp kapağı problemi sonrası ameliyat edilen 75 yaşındaki annesinin durumuna ilişkin
konuşan oğlu Seyfettin Akkuzu ise, “Ayağa kalkamadı yürüyemedi, nefessiz kaldı bu
süreçte son 4 ayda belki her gün acile kaldırdık. Özellikle çoğu zaman ambulansla
kaldırdık. En son hocamız müdahale ettikten sonra çok şükür şu an iyi, bir sıkıntısı yok.
Nefes alamıyordu, yürüyemiyordu, çarpıntısı çok yüksekti. Kesinlikle bütün vücudunu
kullanamıyordu. Bu yüzden büyük bir sıkıntı çekiyordu. Bildiğimiz kadarıyla kalp
kapaklarına hocamız müdahale etti. Başarılı geçtiğini söyledi, bunu zaten fark ediyoruz,
çok belli oluyor. Özellikle biz çok sevindik, çok şükür, çok iyi, yürüyüşünden,
hareketlerinden çok fark ediyor” şeklinde konuştu.

Kalp rahatsızlıklarında erken tanı ve takip süreçlerinin önemine dikkat çeken Kardiyoloji
Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can, “Kalp kapak hastalıklarını genellikle ileri yaşlarda
görürken ülkemizdeki yaşlanmayla beraber sık rastlamaktayız. Bunlara müdahale
etmediğimiz sürece hastalar ciddi hastalıklarla karşı karşıya kalabilir. İlerleyici kalp yetmezliği
semptomlarıyla bu tarz hastalarımızı kaybedebiliyoruz. Vatandaşlarımız yaşlanmayla beraber
kardiyak takiplerini artırırlarsa iyi olur" dedi.
Son yıllarda özellikle ileri yaş kişilerde sıklıkla karşılaşıldığı belirtilen kalp
kapağı hastalıkları, hastaların hayat kalitesini olumsuz etkilerken, kişilerin
yaşamı için tehlikeli tablolar meydana getirebiliyor. Kalp problemlerinde
erken tanının önemine dikkat çeken uzmanlar, gelişen teknolojiler
sayesinde açık operasyonlar yerine kapalı yöntemlerin hastalar için büyük
konfor sağladığını ifade ediyor. Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet
Mustafa Can da kalp kapağı problemi yaşayan hastalarına Transkateter
Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI) ve Valve in Valve (Kapak içine kapak
implantasyonu) yöntemlerini uyguladı. Prof. Dr. Can, hastalarına uyguladığı
tedaviye yönelik konuşurken, kalp kapağı hastalıklarına ilişkin bilgiler verdi.
“Yaşlanmayla beraber kapak hastalıklarına sık rastlamaktayız”
Kalp hastalıklarında erken tanının çok önemli olduğunu söyleyen ve kalp
kapağı problemlerine ilişkin bilgiler veren Sultangazi Haseki Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr.
Mehmet Mustafa Can, “Kapak hastalıkları genellikle yaşlanmayla beraber
ileri yaşlarda gördüğümüz hastalıklar. Genellikle 70-80 yaş bandında
görüyoruz. Avrupa'da ileri yaş ve ülkemizdeki yaşlanmayla beraber kapak
hastalıklarına sık rastlamaktayız. Bazen de çocukluktan geçirilen
romatizmal hastalıklara bağlı erken yıpranmalar oluyor. Erken yıpranmalarla
55-60 yaşlarında hastalar nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma, kalp
yetmezliği semptomlarıyla geliyorlar. Hastalarımızdan bir tanesinin erken
dönemde tanısı konulmuş, ameliyat kararı verilmişti, açıktan bir kalp
ameliyatı olmuştu. Kapak erken dönemde yıpranmıştı, bu tarz yıpranmalara
biz çok sık rastlamıyoruz, dejenerasyon diyoruz. Normalde bu kapakların bir
5-10 yıl süreleri vardır ama bu hastamızda 1'inci yılda bir yıpranma
meydana gelmişti, ciddi semptomları vardı. Kapakta ciddi darlık oluşmuştu.
Biz bu kapağın yerine kapalı yöntemle teknik olarak kapağın daha üst

seviyesini yerleştirerek bir kapak koyduk. Hastamızı sağlığına kavuşturmuş
olduk. Diğer hastamız da daha önce yine kapak ameliyatı olmuştu. 5-10
yıllık süreçte bir yıpranması olmuştu, onu da sağlığına kavuşturmuş olduk.
Kapak hastalıklarında bu dejenerasyona her hastada rastlamıyoruz ama
genellikle 100-200 hastadan birinde bu yıpranma gözüküyor. Bu yıpranma
hastanın genetik faktörleri, ilaçları kullanıp kullanmaması, kendi ek
hastalıklarına bağlı oluyor”


“Periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”
Açık kalp operasyonları yerine kapalı olarak uygulanan yöntemlerin
hastalara çok daha fazla konfor sağladığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet
Mustafa Can sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedaviler günümüz teknolojisinde
çok çok ileri seviyeye geldi. Hastalara açık ameliyat yapmadan kasıktan
girerek kapağı başarılı bir şekilde yerleştirebiliyoruz. Bunlar üstün teknoloji
sayesinde bize ve hastalarımıza çok kolaylık sağlıyor. İlerleyici kalp
yetmezliği semptomlarımızla bu tarz hastalarımızı kaybedebiliyoruz.
Vatandaşlarımız yaşlanmayla beraber kardiyak takiplerini biraz daha
artırırlarsa daha iyi olur. İşlem yaptığımız bu hastalar, bundan sonra
birtakım ilaçlar kullanacaklar, ömür boyu kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu
kapaklar tüm vücudu besleyen, vücudun ana kapakları. Buralarda bir sıkıntı
olduğunda organların kanlanması bozuluyor. Onlarda da bir sıkıntı olduğu
zaman felç olayları, böbrek, karaciğer yetmezliği ya da halsizlik, yorgunluk
şikayetleri oluyor. Bunlara müdahale etmediğimiz sürece hastalar bu tarz
ciddi hastalıklarla karşı karşıya kalabilirler. Özellikle ilacını kullanmadığı
zaman kapakta pıhtı oluşup beyin sistemine pıhtı atıp felç kalma riski
yüksek olur. O yüzden ilaçlarını çok ciddi bir şekilde kullanmaları lazım.
Rutin, periyodik takipleri de ihmal etmemeleri lazım”


“Son 4 ayda belki her gün acile kaldırdık”
Kalp kapağı problemi sonrası ameliyat edilen 75 yaşındaki annesinin
durumuna ilişkin konuşan oğlu Seyfettin Akkuzu ise, “Ayağa kalkamadı
yürüyemedi, nefessiz kaldı bu süreçte son 4 ayda belki her gün acile
kaldırdık. Özellikle çoğu zaman ambulansla kaldırdık. En son hocamız
müdahale ettikten sonra çok şükür şu an iyi, bir sıkıntısı yok. Nefes
alamıyordu, yürüyemiyordu, çarpıntısı çok yüksekti. Kesinlikle bütün

vücudunu kullanamıyordu. Bu yüzden büyük bir sıkıntı çekiyordu. Bildiğimiz
kadarıyla kalp kapaklarına hocamız müdahale etti. Başarılı geçtiğini söyledi,
bunu zaten fark ediyoruz, çok belli oluyor. Özellikle biz çok sevindik, çok
şükür, çok iyi, yürüyüşünden, hareketlerinden çok fark ediyor” şeklinde
konuştu.