?Siyasallaşmadan siyasete katkı sunan bir Baro?

Erzurum Barosu Başkan adayı İzzettin Genç ile söyleşi...

Tarih: 01.01.0001 00:00
?Siyasallaşmadan siyasete katkı sunan bir Baro?

?Siyasallaşmadan siyasete katkı sunan bir Baro?

Erzurum Barosu Başkanlığına adaylığını açıklayan Avukat İzzettin Genç ile keyifli bir söyleşiye imza attık. 6 Ekim´de yapılacak Olağan Genel Kurul´da Başkanlığa seçilmesi halinde yapacağı ilk icraatı bizimle paylaşan Genç, Tecrübe, birikim ve sorumluluk bilinciyle yola çıktıklarının altını çizdi?

Ülkemizdeki genç nüfusun avukatlığa yansıması ve genç avukatların meslekteki sorunlarına yönelik görüş ve tespitlerini aldığımız Başkan Adayı Genç ile ?Yargıda siyasallaşma? ve ?Yargıya Güven? konularını da konuştuk. Genç, ?Siyasallaşmadan siyasete katkı sunan bir Baro için adayız? dedi

18 yıldır Avukatlık mesleğini icra eden Genç, Erzurum Barosu´nda 3 dönem yöneticilik yaptı. 2 dönem saymanlık, bir dönem başkan yardımcılığı yapan Genç, Bir dönem de üst kurul delegeliği yaptı. ?Tecrübe, birikim ve sorumluluk bilinciyle Bugün Baro Başkanlığına talibim.? Kaydını düşen Genç ile oldukça keyifli geçen söyleşimize dilerseniz geçelim?

Buyurun?

Mahmut AKDAĞ-Nesrin ÇETİNKAYA

-          Avukatlığın ne olduğunu sorsak nasıl bir cevap verirdiniz?

Böyle bir soru ile başlamak gerçekten çok güzel oldu. Nitekim toplumda avukatlık mesleğinin yeterince tanınmadığı kanaatindeyiz.

Romalı Celsus´un tanımladığı gibi hukuk, iyinin ve hakkaniyetin sanatıdır. Bu sanatın icrası yani, yargılama faaliyeti iddia, savunma ve hüküm olmak üzere üç ana unsurdan oluşmaktadır. Bunlardan biri olmadığı zaman yargılama olmaz. Avukat da savunma ayağı olarak sanatı icra edenlerdendir.

İnsan hakları temelde üç ana sütun üzerinde yükselmektedir: İnsan onuru, eşitlik ve hürriyet. Hukuk devletinde ise insanın insan olmasından ileri gelen, devredilemez dokunulamaz temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunun kabulü ile beraber adalet esasına göre devlet otoritesinin hukukla sınırlandırılması vardır. Yani temelde hukuk devletini kuran insan hak ve özgürlükleridir. Devletin bu kuruluş ve otoritesinin sınırlandırılmasını, savunmaya güçlü ve bağımsız konum tanınarak gerçekleştirebilir. Bağımsız savunmayı temsil eden de Avukattır. Avukatlık Kanununda avukatlara verilen yetkiler de insan içindir. Örneğin, bir avukatın ev ve iş yerinin aranamaması savunma hakkının korunmasından ileri gelmektedir. Burada ilk izlenimde avukatlara bir ayrıcalık tanınmış gibi görünmesine rağmen savunmaya tanınmış bir ayrıcalık vardır. Daha da açık söylemek gerekirse temel hak ve özgürlükler olmazsa avukatlık kimliğinin de bir anlamı yoktur.

Biz, avukatlığın sadece sorun olunca gidilecek yer olmadığını insanımıza anlatmamız gerekiyor. Günümüzde avukatlığın danışmalık yönünün daha ön planda olduğunu belirtmek isterim. İnsanlığın ilerlemesi ile beraber hukuk uyuşmazlıkları çeşitlilik kazanmış ve artık alanında uzman avukatlarla beraber iş yapılması gereği ön plana çıkmıştır. Avukat kavramının yerine başka bir kavram koyun deseniz, danişment kavramını koyardım. Avukat, bilgisi ile yol gösterici, ufuk açıcıdır. Aday olmamdaki en önemli sebeplerden biri de avukatlığın insanımız tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır. Bunu anlatacağıma inanıyorum ve özellikle tüccarlarımıza sesleniyorum: ?Yürürken beraber olalım.?

-          Ülke gündeminde de sürekli tartışılan konular arasında yer alan yargının siyasallaşması konusundaki düşünceleriniz nelerdir? Baro başkanı olursanız bu konu hakkındaki duruşunuz nasıl olacaktır.

Biraz önce bahsettiğimiz gibi, temel hak ve özgürlüklerin devlet otoritesine karşı korunmasını sağlayan yargıdır. Yargının siyasallaşması demek, temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırılması demektir.

Yargı mensupları da bir insandır. Bunlar uzaydan gelmiş değillerdir. Herkesin bir düşüncesi olacaktır. Önemli olan yargılama faaliyetinde, bu düşüncenin, adaletin tesis edilmesine gölge düşürmemesidir. Siyasallaştığınız vakit, düğmesiz cübbelerinize düğme takmış olursunuz.

Diğer taraftan Baroların toplumsal meselelerden uzak durmasını beklemek de yanlış olur. Biraz önce bahsettiğimiz gibi avukat bir yönü ile danişmenttir. Avukatları kenara iterek toplumsal meselelerde görüşlerinin alınmaması da kabul edilemez. Burada ince bir çizgi vardır; bu çizginin korunması gerekir. Bunu da şöyle ifade edebilirim: Siyasallaşmadan siyasete katkı sunan bir Baro olmalıdır. Yönetimimizde bu ince çizgiyi korumaya çalışacağım. Baro herkesin Barosu ve hukuk herkese lazım.

-          Sayın Genç, ülkemizde ciddi bir genç nüfus var. Bunun avukatlığa da yansıması vardır. Genç avukatların meslekteki sorunlarını görmemezlikten gelmek mümkün değildir. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz.

Genç nüfus ülkemiz için bir fırsattır. Eğer bu genç nüfus ile sıçramayı başaramazsak kaybedenlerden oluruz. Baro olarak da gençlerimizin sorunlarını çözüp, önlerini açamazsak sadece avukatlar değil toplum kaybeder.

Sorunların çözümleri için çok çeşitli projelerimiz vardır. Hatta meslekte gençlere yönelik olarak pozitif ayrımcılık getirmeyi düşünüyoruz. Gençlerin ekonomik sorunlarını çözmek için Adli Yardım ve CMK hizmetlerinde öncelik getirmeyi, ücretlerin artması için gerekli kaynakları oluşturmayı hedefliyoruz.

Aslında temelde yer alan sorunumuz eğitimdir. Maalesef hukuk fakültelerinde yeteri derecede eğitim verilemiyor. Veya çağın gereklerine uygun eğitim verilemiyor desek daha doğru olur. Bu demek değildir ki fakültelerimiz yetersizdir, aksine donanımlıdır. Çok kıymetli hocalarımız var. İmkânlarda çok güzel. Ben fakülte okurken bu kadar imkân yoktu. Sorun yetiştirme şeklindedir. Biz diyoruz ki bu mesleği yapacaklara fakülte sıralarında talibiz. Bunun için fakültelerle iç içe bir baro düşünüyoruz. Bunun için de yapacak çok şey vardır. Örneğin, fakültelerde avukatların ders vermesi, çeşitli akademik, sosyal etkinliklerin beraber yürütülmesi gibi.

Genç hukukçuların alan seçimini yaptırarak o alanda yetişmeleri için gerekli çaba gösterilecektir. Akademik çalışma yapanlar desteklenecek, gerekirse yurt dışı eğitim imkânları dahi sunulacaktır. Bölgemizde akademik seviyede bir hukuk dergisi bulunmamaktadır. Erzurum Barosu 1973 yılında dergi çıkarmıştır; aradan kırk beş yıl geçmiş ve bir dergimiz yoktur. Bunun biran önce çıkartılması sağlanmalı ve makale yazımı hususunda avukatlarımız desteklenmelidir. Bu şekilde gelişme sağlayabiliriz.

Üzerinde dikkatle durulması gereken diğer bir husus ise genç hukukçuların uluslararası alanda iş yapabilecek kapasiteye ulaştırmaktır. Eğer bunu başarabilirsek zaten tüm sorunları çözülecektir. Artık bu mesleğin yerelde yapılması ne mesleğe ne de ülkeye yeteri kadar katkı sağlamaz; mesleğin uluslararası alana taşınması gerekir. Yukarda belirttiğimiz gibi bir avukat yol gösterici olmalıdır. İş adamlarımız bir başka ülkede iş yapmak istediklerinde onların karşılaşabileceği hukuki sorunları önlerine koyabilen ve bir sorun çıktığında çözebilen bir hukukçu gereklidir. Bugün ülke olarak geldiğimiz noktada, uluslararası ticaretin ve hatta ihracatın ne kadar önemli olduğu ortadadır. Bu halde, komşu ülkelere satılacak bir ürünün pazarlamasında nasıl bir hukuk sistemi ile karşılaşılacağı bilinmiyorsa siz ticaret yapamazsınız. Aslında bu sorunlar toplumun sorunu olup iç içe geçmiş halkalar misalidir. Bu sebeple diğer meslek kuruluşları ve STK´lar ile hep beraber çalışarak bu sorunları daha sağlıklı çözebiliriz. Meslektaşlarım beni başkanlığa layık görür ise baroda oturan bir başkan değil, sürekli aktif, çalışan bir baro başkanı olarak göreceklerdir. Sadece ben değil meslektaşlarımın tamamının bu yolda beraber olması gerekir. Bu bahsettiklerimizi tüm meslektaşlarım ile beraber yapabiliriz. Eğer başkan olarak seçerlerse beni yalnız bırakmalarını istemem.

-          Söylediğiniz şeyler gerçekten çok içten ve çok güzel şeyler. Ancak sorunlar bu kadarla da bitmiyor. Ülkemizde yargıya olan güven çok düşük ve yargılamanın uzamasından dolayı çok şikâyet var. Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Evet, maalesef bir güven sorunu yaşamaktayız. Bunu inkâr etmek, sorunun çözülmesini engeller. Siz de takdir edersiniz ki ülke olarak çok zor günler geçirdik ve hala bu süreç devam etmektedir. İnşallah bu süreci kazanan olarak tamamlayacağız. Hâkim, savcı ve avukatlar bu toplumun evlatları olup sorunlara kulak tıkadıklarını sanmayın. Hâkim ve savcılarımız üzerinde çok ciddi bir dosya yükü var. Tabi ki de adil olmamanın bahanesi olamaz. Bu sorunun da çok kısa bir süre içerisinde hep beraber samimiyetle çözüleceğine inancım tamdır ve elimden gelen her şeyi de yapacağımdan emin olunabilir.

Avukatlar olarak bu sorundan dolayı çok sıkıntı çekmekteyiz. Yargılamanın uzamasını müvekkillerimize anlatmakta çok zorlanıyoruz. Buna ilişkin projelerimiz de vardır. Uyuşmazlıkların çözümünde alternatif yollara gitmeyi teşvik etmeliyiz ve buna imkân sağlamalıyız.   Örneğin, Erzurum´u bölge tahkim merkezi haline getirebiliriz. Özellikle ticari işlerde tahkime gidilmesini sağlayarak çok kısa sürede sorunları çözebiliriz. Ancak belirttiğim gibi bu topyekûn bir hareketi gerektirir. Tüccarlarımız yapmış olduğu sözleşmelere tahkim şartını koymalıdır. Bu yolu da anlatacak olan yine avukatlardır. Bu sebeple ticaretle ilgili meslek odaları ve STK´larla da iş birliği içinde olmak zorundayız. Ülke olarak gelmiş olduğumuz noktada kaçınılmaz olan da budur.

Yargılamanın kısalması için bir başka projemizi de paylaşabiliriz. Bilindiği üzere, bilirkişilik yargılamada çok zaman kaybettirmektedir. Genellikle dosyalar şehir dışına gitmektedir. Bunun sebebi yeterince uzman meslektaşımızın ve diğer bilirkişilerin olmamasıdır. Özellikle genç avukatlarımızın uzmanlaşmasını sağlayıcı eğitim, akademik çalışma yapabilirsek bu sorunu da büyük ölçüde çözmüş oluruz. Diğer mesleklerde de meslek sahiplerini teşvik ederek ve gerekli eğitimleri sağlayarak yargılama süresini kısaltabiliriz.        

-          Sayın Genç, avukatların genelinin başta ekonomik olmak üzere çok çeşitli sorunları bulunmaktadır. Bu konu hakkında neler yapmayı planlıyorsunuz? 

Aslında bu sorunun cevabını yukarda verdik. Şimdi düşünün ki alanında uzman, uluslararası alanda iş yapabilen ve ticari tahkim merkezinde avukatsınız. Bu halde, hem saygın hem de ekonomik olarak rahat bir yaşantınız olur.

Bununla beraber kısa vadede planladığımız şeyler de vardır. Ancak bunlar sadece Erzurum´daki avukatların değil tüm ülkedeki avukatların sorunudur. Ciddi giderleri olan avukatın ekonomik olarak rahatlaması gerekir. Bunun için bakanlıkta ve gerekli yerlerde girişimlerde bulunacağız. CMK ücretlerinin ve asgari ücret tarifesinin artırılması için çaba sarf edeceğiz. Baro olarak elimizde olan adli yardım ücretlerinin artırılması gibi şeyler de yapacağız. Bunun için kaynak bulacağımıza da inanıyorum. Ayrıca haksız rekabetin önüne geçmek için gerekli işlemleri yapacağız.

Diğer taraftan, toplumun da bizi anlaması gerekir. Avukatlık mesleği ilk başta ücretle yapılan bir iş değildi; cübbelerimizde cebin olmamasının sebebi de budur. Bu mesleğin çıkış nüvesi insanın kendi hak ve özgürlüklerini korumasıdır. Bir kişinin avukatını koruması, kendi temel hak ve özgürlüğünü teminat altına alması demektedir.

-          Yapmak istedikleriniz çok güzel şeyler. Bu sohbetle avukatlık mesleğini daha iyi tanıma fırsatımız da oldu. Sayın Genç, siz şehirde de tanınan bir simasınız. Sizi halkımıza sorduğumuzda karşılaştığımız ve ilgimizi çeken ifadeler oldu. İsminizi söylediğimizde ? ha o gülümseyen avukat mı?, yav bal bal? söylemleri ile karşılaştık. Bu enerjinizin sırrı nedir?      

İnsanız çok kıymetli, ben çok seviyorum. Her birinde ayrı bir desen, ayrı bir güzellik var. Tebessümün sadaka olarak kabul edildiği bir medeniyetin evladıyız. Her gün sadaka dağıtmak ne kadar güzel bir şey. Ben enerjimi milletimden alıyorum.   

-          Çok keyifli bir sohbetti. Bizi kırmadığınız için çok teşekkür ederiz. Seçim sürecinde size başarılar dilerim. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Hukuk insanları mutlu etmek için vardır. Artık romanesk saraylardan sıyrılıp insanımız ile beraber yürümemiz gerekiyor. Su, hava ve toprağın esaretinde geçen bu ömrümüzde, hoş bir seda bırakabilirsek ne mutlu bizlere. Artık bahaneleri bırakmamız gerektiğine inanıyorum. İnancıma göre, adil olmamamın bahanesi yoktur. Hep birlikte samimi olarak çalışırsak sorunları çözeceğimize inanıyorum. Ben meslektaşlarıma ve insanımıza diyorum ki kaçmakla olmuyor. Kaçacaksak da beraber kaçalım. Ne diyor üstat Abdurrahim Karakoç:

Şüphe ?başlangıç?tır, karar ?nihayet?

Zamanı zamana etme şikâyet

Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet

Beraber kaçalım tut ellerimden