www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ 

-Günümüz dünyasının en büyük sorunları arasında olan su kirliliği, son yıllarda kendini göstermeye başladı. 

Dünya’nın günümüzde olduğu gibi gelecekte de en büyük sorunlarından birisi su sorunu olacak. Okyanusların bu kadar kirletilmesi, denizlere fabrika atıklarının boşaltılması büyük ölçü de doğanın dengesini bozmuş durumda. 

Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğrt. Üyesi Prof. Dr. Muhammed Atamanalp Günebakış Gazetesi’ne konuştu. 

Japonya’nın okyanuslara uyguladığı su deşarjı hakkında düşüncelerini dile getiren Prof. Atamanalp, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ki su kaynaklarını değerlendirdi.           

Su kirliliği nedir?

“Su kaynakları doğaları gereği orijinal hallerinde kalmak isterler. Bu kaynakların orijinal yapılarından göstereceği her türlü farklılık “kirlilik” olarak tanımlanır.”

Bu kapsamda son günlerde dünya gündeminde yer alan Japonya’ nın okyanuslara su deşarjı hakkında ne düşünüyorsunuz?

“Japonya’ nın okyanuslara radyoaktif atık suları bırakması yalnızca Japonya’ nın değil tüm dünyanın önemsemesi gereken bir çevre sorunudur. Japon resmi kaynakları radyoaktif içerikli deşarjın kabul edilebilir sınırların çok altında olduğunu beyan etmesine rağmen,  su kaynakları dışarıdan müdahaleden hoşlanmazlar. Bu müdahalenin büyüklüğüne göre farklı büyüklüklerde tepkiler verirler. Bu tepkiler bazen kısa süre içerisinde görülebilen toplu sucul canlıların ölümü şeklinde olabilirken bazen onlarca hatta yüzlerce yılı kapsayan ve geri dönüşümü/telafisi olmayan şekilde ortaya çıkabilir.”

Su kaynaklarının korunması adına neler yapılabilir?

“Sular yeryüzünün ortak malı olup koruma sorumluluğu tüm ülkelere aittir. Bu koruma çabalarına bireysel çapta başlamalıyız. Bu kaynakların sonraki nesillere sağlıklı aktarılma zorunluluğu olduğu gerçeğini sürekli aklımızda tutmalıyız. Örneğin Erzurum’ un küçük bir yerleşim yerinden geçen, küçük debili bir su kaynağında orada yaşayan vatandaşımız “bu nasıl olsa bizim köye ait, kirlense de bir şey olmaz” şeklinde düşünemez, hareket edemez. Çünkü bu, yeryüzümüzün ortak malıdır.” 

Bölgemiz su kaynaklarını değerlendirir misiniz? 

“Bölgemiz su kaynakları bölgede sanayileşmenin düşük olmasından dolayı şanslı sayılabilirler. Fakat bölge çapında yaptığımız çalışmalarda plastik atıklarının akarsulara ya da etrafına bırakılması yönünde yanlış bir davranışın bulunduğunu gözlemliyoruz. O su kaynaklarında yaşayan canlılardan yaptığımız örneklemelerde, canlıların kanında hatta beyinlerinde bu plastiklerin mikro parçacıklarını tespit ediyoruz. Dolayısıyla bırakılan bu plastik kaplar zaman içerisinde çevresel faktörler ile gözle görülemeyecek parçacıklara ayrışıp sucul canlıların bünyesinde depolanmaktadır.”