SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTELERİ ÜLKE EKONOMİSİNDE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP

Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Türkiye’de yaklaşık 21-22 Su Ürünleri Fakültesi içerisinde en donanımlı laboratuvarlardan bir tanesine sahip.

Tarih: 05.07.2023 19:34
SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTELERİ ÜLKE EKONOMİSİNDE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP

www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ 

Su Ürünleri Fakültesi’nin 2010 yılında YÖK tarafından fakülte statüsüne girdiğini belirten Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Arslan, birçok uluslararası dergiye yayınlarının çıktığını söyledi. 

Su ürünlerinin dünyada ki önemine değinen Arslan, birçok ülke su ürünlerini çok ciddi stratejik noktaya konumlandırıldığını ve ülkemizde de bu durum Avrupa ülkelerine benzer bir şekilde ilerlediğini söyledi.

Arslan,” Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi 2010 yılında kurulan, öncesinde Ziraat Fakültesi’ne ait bir bölüm olarak eğitim hayatına devam eden daha sonra 2010 yılında YÖK tarafından fakülte statüsü kazanmış bir fakültedir. Şu an profesör, doçent, yardımcı doçent ve araştırma görevlilerimiz olmak üzere yaklaşık 16’ya yakın öğretim üyemiz vardır. Aynı zamanda İç Su Balıkları yetiştiricilik tesislerimiz vardır. Burada balık üretimi yapıyoruz. Üretimi yaptığımız yer kampüs sınırları içerisindedir ve orada alabalık yetiştiriciliğimiz var. Bu yetiştirmiş olduğumuz alabalıkların satışını yapıyoruz. Özellikle bölgemizde ki üretim yapan çok sayıda ki üreticiye yavru alabalık temin ediyoruz. Burada ki şu an 30’a yakın işletmeye herhangi bir balık hastalığı vb. söz konusu olduğu zaman danışmanlık hizmetlerinde bulunuyoruz. En azından onlara neyin nasıl olacağına dair ön vizyon çiziyoruz. TÜBİTAK’tan kabul edilmiş çok sayıda projemiz var. Bununla birlikte çok sayıda uluslararası dergilerde yayınlarımız çıkıyor. Örneğin 2 yıl öncesinde yayın noktasında fakültemiz, üniversitemiz genelinde birinci oldu. Fakültemiz öğretim üyesi sayısı bakımından butik olarak görünebilir ancak yapmış olduğumuz işlerle ve yayınlamış olduğumuz projelerle üniversitemiz adına önemli noktalarda olduğumuzu biliyoruz. Bunun haricinde de akvaryum hanemiz mevcut. Orda da akvaryum balıkları yetiştiriyoruz. Laboratuvar imkânlarımız çok geniş, Türkiye’de şu an yaklaşık 21-22 Su Ürünleri Fakültesi içerisinde en donanımlı laboratuvarlardan bir tanesine sahibiz. Dolayısıyla Su Ürünleri Fakülte’mizin mevcut durumu budur. Tabi su ürünleri sektörü çok önemlidir. Çünkü özellikle pandemi sonrasında hepimizin bildiği üzere ülkemizde bir gıda sıkıntısı söz konusu oldu. Küresel ısınmayla birlikte tarımsal ürünlerde ki üretimlerde yüzde 40’lık bir azalma söz konusu oldu. Peki dünya nüfusu durdu mu? Hayır, devam ediyor. Uzmanlar dünya nüfusunun 2030’lu yıllarda 10 milyarı göreceğini ve bu nüfusu da sağlıklı bir şekilde besleyebilmek için mevcut gıda üretiminin iki katına çıkması gerektiğini vurguluyorlar. Ancak şimdi sözünü ettiğim gibi tarımda yüzde 40’lık bir gerilemeden bahsediyoruz. Burada su ürünleri sektörü devreye giriyor. Çünkü birim alanda en fazla verim alabileceğiniz ve sağlıklı bir şekilde insanları besleyebileceğiniz sektör su ürünleri sektörüdür. Bu anlamda özellikle pandemi sonrasında birçok ülke su ürünleri sektörünü artık stratejik bir noktaya koymuştur. Sadece ithalat-ihracat kaleminde değil de ülkelerin stratejik anlamda önemli olan noktaları vardır. Birçok ülke su ürünlerini çok ciddi stratejik noktaya konumlandırdılar. Ülkemizde de bu durum Avrupa ülkelerine benzer bir şekilde ilerledi. Özellikle Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün bazı türlere yapmış olduğu desteklemelerle su ürünleri sektörü aslında arzu ettiğimiz noktada olmamasına rağmen, son 15-20 yıllık süreçte çok ciddi bir atılım gerçekleştirdi. Su ürünlerinde şu an çok ciddi sayı da istihdam yapılmaktadır. İhracat-ithalat kalemlerine baktığımız zaman ihraç noktasında iyi bir konumdayız. Her şeyden önce ülkemizin jeopolitiği buna müsaittir. 4 farklı denizimiz vardır. 8330 kilometrelik bir sahil uzunluğumuz vardır, iç sularımız çok zengindir. Gelecek dünya da herkesin de olduğu gibi bizimde öngörülerimizden birisi bir su krizinin çıkmasıdır. Hatta tabiri caizse petrol savaşları yerini su savaşlarına bırakacak. Bu anlamda da su ürünleri fakültelerinin yeri çok ayrıdır. Çünkü insanlar bu fakültelere dışarıdan bakınca sadece balıklarla uğraştığımızı sanıyorlar ama durum öyle değildir. Biz su ve su canlıları ile uğraşıyoruz. Suyun planlaması, suyun içeriği bizim için çok kıymetli ve önemlidir. Dolayısıyla suyun planlanması bakımından hem su ürünleri fakültelerinin müfredat içeriğinde ki vermiş olduğu dersler bakımından hem de yapılan çalışmalar noktasında önemli bir yere sahiptir.”  

Tarım İl Müdürlüğü ve Orman Bölge Müdürlüğü ile aralıklı olarak iletişim halinde olduklarını dile getiren Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Arslan, fakültenin çalışmaları olduğu zaman bu kurumlarla dayanışma içerisinde olduklarını söyledi.   

Arslan,” Tarım İl Müdürlüğü ve Orman Bölge Müdürlüğü her şeyden önce bizim sektörel anlamda bizim paydaşlarımızdır. Çünkü bir sektörün genel anlamda başarı elde etmesi istenilirse muhakkak suretle talihi olan paydaşlarıyla da irtibat kurmak zorunluluğu söz konusudur. Tabi ki aralıklı olarak Tarım İl Müdürlüğü ile toplantılar yapıyoruz. Tarım İl Müdürlüğü’nün özellikle uzman görüşü gerektiği noktalarda bizlerden resmi yollarla fikir alışverişinde bulunuyorlar. Biz de yine yapacağımız benzer çalışmalarımız olduğu zaman bu kurumlarla, kurum idarecileriyle bir dayanışma ve anlaşma içerisinde işlerimizi yürütüyoruz.”