TESBİHTE USTA İMZASI

İnce bir ipe yan yana dizilen 33 ya da 99 boncuk tanesinden öte bir anlam taşıyan tesbih, hem İslami ibadetin bir parçası, hem kültürel bir motif hem de estetik özellikleriyle çok özel bir aksesuar.

Tarih: 11.04.2024 22:11 Güncelleme: 12.04.2024 09:45
TESBİHTE USTA İMZASI

www.erzurumgunebakis.com/ İhsan Kumru

Ustaların el emeği göz nuru ile yapımı günler hatta haftalar süren tesbihler daha da kıymetlendiğini ifade eden Tesbih ustası Mutlu Kızılkaya, bir tesbihin değerinin belirlenmesinde şüphesiz en önemli unsurlardan biri olan usta imzası olduğunu söyledi.

Kızılkaya,” Tesbihin kalitesine göre bu fiyatın ucu bucağı yok. Çünkü bazı tesbihler içerisinde değerli madenleri barındırdığı için fiyatı da yüksek oluyor. Kimisi bir dua ve yaratıcıyı zikretme aracı olarak kullanıyor, bazısı delikanlılığın ve külhanbeyliğin simgesi olarak görüyor, kimi stres atma aracı olarak kullanırken, kimisi de belli başlı özellikleriyle kıymetli bir aksesuar ve koleksiyon parçası kabul ediyor. Anlamı, simgesi ve değeri değişse de değişmeyen gerçek şu ki; tesbih yüzyıllardır hayatımızda yer alıyor. Bir tesbihin değerinin belirlenmesinde şüphesiz en önemli unsurlardan biri olan usta imzası, uzun yıllar gözden düşen tesbih sanatının şimdilerde yeniden revaçta olan en önemli özelliklerinden biri. Özellikle koleksiyonerler için zaman zaman zaman paha biçilemez değerlere ulaşan usta imzası, genellikle tesbihlerin imamelerindeki incelikli işlemelerde karşımıza çıkıyor. Ustaların el emeği göz nuru ile yapımı günler hatta haftalar süren tesbihler, daha da kıymetleniyor.   Tesbih yaparken el emeği göz nuru ile yapıyoruz. Gözümüzün nurunu oraya nakşettiğimiz zaman o estetik, o mana başka bir şey oluyor. Mesela ben tesbihlerime mana katmayı çok seviyorum.    Tesbih yapımının en can alıcı safhası ise bu noktada başlıyor yani tornada işleme safhası. Bu aşamada, tornanın aynasına sıkıştırılan bir çelik çubuk, eğe yardımıyla beş köşeli konik malafa şekline getiriliyor. Torna aynası dönerken bu malafanın, yalpasız, salgısız ve adeta "dönmez" gibi görünmesi ise hayati önem taşıyor. Zira malafa salgılı döner; tane, tam deliği merkez alacak şekilde işlenemez ise ipe dizildiğinde "sarhoş" diye tabir edilen şekilde kaçık duracaktır.  Ardından, malafa üzerinde sıkışmış halde dönen taneye, hava çeliğinden düz uçlu bıçaklarla şekil veriliyor. Sabitleştirilmiş ölçüdeki bir kumpasla sık sık boy kontrolü yapılırken, serbest ölçüdeki bir kumpasla da çap ölçümü yapılıyor. Böylece taneler arasında sıfır hata olması sağlanıyor.  Tesbih çekmenin her aşaması incelik taşıyor.   İstenilen ölçüye getirilen taneler, duraklar, imame ve tepelik; malafadan sökülmeden önce üzerine parlatıcı dökülmüş yumuşak tüysüz bir bezle cilalandıktan sonra kendine uyan renkteki ipe diziliyor. Tesbih dizim safhası da ince bir işçilik gerektiriyor. Tesbih ipinin iki ucunun sarmal şekilde buruluşu, uçlarının bal mumlanışı, imamenin altındaki ve üstündeki düğümlerin atılışı da ustasının maharetiyle tamamlanıyor. Aynı zamanda tesbih yapma işine, çoğumuzun elde tek tek tane çekmek olarak bildiği isim verilerek tesbih çekmek deniyor. Tesbih aynı zamanda sahibinin kişiliğini yansıtır. Bu yüzden değerli bir tesbih sade ve makul olmalıdır.”