Türkçe Sevdalıları istişare etti ?Dilimiz Onurumuzdur´

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, ?Erzurum, Türkiye Cumhuriyeti´nin ana rahmine düştüğü yerdir. Türkçe´nin en güzel konuşulduğu yerlerden bir tanesidir. Kendine has lehçesi, şivesiyle Erzurum, Türkçe açısından da müstesna şehirler

Tarih: 01.01.0001 00:00
Türkçe Sevdalıları istişare etti ?Dilimiz Onurumuzdur´

Nesrin ÇETİNKAYA

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanlığı tarafından düzenlenen ?Türkçe Sevdalıları ile İstişare? toplantısı Palandöken´de Kafe 25´de gerçekleşti. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem´in katılımıyla gerçekleşen ?Türkçe Sevdalıları ile İstişare? programı yoğun ilgi gördü. Erzurum Şube Başkanlığı organizasyonunda düzenlenen Programda Genel Başkan Ekrem Erdem, Erzurum ve Erzurumluların bir başka olduğuna dikkat çekti. Erdem, ?Erzurum tarih boyunca kahramanlıklarını anlatmakla bitiremeyeceğimiz ama en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti´nin ilk konuşulduğu, ana rahmine düştüğü yerdir. Millî mücadelenin yol haritasının çizildiği yerdir? dedi.

?TÜRKÇE SEVDALILARI İLE İSTİŞARE?

Programda Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş´ın yaptığı selamlama konuşmasından sonra mikrofonu AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir aldı. ?Dilimiz Haysiyetimizdir? vurgusunda bulunan Milletvekili Aydemir, ?Dilimize gözümüz gibi bakmak durumundayız ve dilimizi konuşurken de genç nesillere özellikle konuşma lisanını öğretmemiz lazım? dedi.

MİLLEVEKİLİ AYDEMİR; ?DİLİMİZ HAYSİYETİMİZDİR?

10-15 yıl öncesinde TDK´nin bütçe görüşmeleri esnasında dil üzerine paylaştığı vurguları hatırlatan Milletvekili Aydemir, ?Üslubu beyan ayniyle insan, tarzımız bu. Mecliste Milletvekilleri söz alınca mahdut süreli bir konuşma hali var. Bunun bir istinası var, genelde muhalefet bizden söz alanların laf atarak konuşma süresini kızartmaya çalışır, bizde onlara yaparız. Böyle bir gelenek olmuş, çokta hoş bir şey bu. İstisnası Ekrem Erdem Bey. O çıktığında kürsüye samimimi söylüyorum, süre bittiğinde dahi muhalefetten gelen başkana serzeniş şu; süreyi biraz daha uzatın. Öğrettiği için, her türlü takdirin üzerinde. Diliyle, lisanıyla öğretiyor, hep aktarıyor. 2017 yılı Türk Dili Yılı olduysa, Türkçemizi yaşatma yılı olduysa bunun birinci derece de tesirli olanı Sayın Ekrem Erdem Başkanımızdır.  Ben dil mevzuundan şunu söyleyeceğim; Fazla değil bundan 10-15 yıl önce Türk Dil Kurumu´nun bütçesi görüşülürken orada bir kayıt düştüm, ?Dilimiz Haysiyetimizdir? dedim, dilimiz onurumuzdur, dilimiz şerefimizdir. Dilimize gözümüz gibi bakmak durumundayız ve dilimizi konuşurken de genç nesillere özellikle konuşma lisanıyla öğretmemiz lazım. Ben mesela buna çok şahit oluyorum, ara ara serzenişlerde bulunuyoruz; bazı kelimelerin çok anlamı olduğunu dolayısıyla anlaşılmaz olduğunu ifade edenler oluyor. Oysa ısrarla o neviden kelimeleri, kullanırken bugün anlaşılabilir halini de ardından söylemeye çalışıyorum. Burada ki maksat şu, bize ait geçmişimizden tevarüs ettirdiğimiz kelimelerle insanlarımızın zihin haritası içinde yer bulsun, derdimiz bu? ifadelerine yer verdi.

?DİL KÜLTÜRÜN ÖNEMLİ BİR TAŞIYICISI, BİZİ BİZ YAPAN ANA DEĞER?

TDED´nin üstlendiği önemli göreve dikkat çeken Milletvekili Taşkesenlioğlu ise, Kadim şehrin Nenehatunları ve Dadaşları olarak kültüre sahip çıkılması gerektiğinin altını çizerek, ?Çok şey söylemeye gerek yok çünkü burada ilim üstadı var. Ancak maalesef 21´inci yüzyıl bizden birçok şeyi alıp götürüyor, en önemli götürdüğü unsurda kendi değerlerimiz ve en önemli parçamız dilimiz. Aynı hataya ben dâhil zaman zaman düşüyorum. Dil kültürün önemli bir taşıyıcısı, bizi biz yapan ana değer. Ancak maalesef bunun adı batılılaşma olsun, adı globalleşmenin kendi içinde ki değerleri ya da ne olursa olsun nihayetinde kendi değerlerimizden uzaklaşıyoruz. Konfüçyüs´ün bir lafı var diyor ki; ?Kültür bir toplumun içerisinde toprağın kendisidir. Toplumu kurutmak istiyorsanız, kültürü kurutmaktan başlayın?.  Aslında bizim de kendi değerlerimizden bizi uzaklaştırarak, dilimizle buna başladılar. İşte Dil ve Edebiyat Derneği tam da bu noktada bizim ihtiyacımız olan ve özellikle bizden sonra ki nesillerin gerçek Türkçeyi öğrenmesine, gerçek Türkçeyi konuşmasına ve edebiyata ilgili tüm değerlerin bizden sonra ki nesillere aktarılması anlamında çok önemli bir vazife yürütüyor. Hep diyoruz ya kadim şehiriz. Kadim şehrin Dadaşları ve Nenehatunları olarak artık kültüre sahip çıkmak ve kültürümüzle savaşmaya çalışanlara karşı bize yeniden başka bir mücadele içine girmiş olacağız? diye konuştu.

?ERZURUM BİR BAŞKA, ERZURUMLU BİR BAŞKA?

Yaptığı konuşmada Erzurum ve Erzurumluların bir başka olduğunu kaydeden Genel Başkan Erdem, ?Erzurum tarih boyunca kahramanlıklarını anlatmakla bitiremeyeceğimiz ama en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti´nin ilk konuşulduğu, ana rahmine düştüğü yerdir. Millî mücadelenin yol haritasının çizildiği yerdir? dedi.

Erdem açıklamalarını, ?Erzurum bizim müstesna, kadim şehirlerimizden bir tanesi. Birçok şehir var ama Erzurum bir başka, Erzurumlu bir başka. Havası sert, insanı mert. Bu en güzel Erzurumluya yakışır. Erzurum tarih boyunca kahramanlıklarını anlatmakla bitmez ama en önemlisi devletimizin Türkiye Cumhuriyeti´nin ilk konuşulduğu, ana rahmine düştüğü yerdir. Millî mücadelenin yol haritasının çizildiği yerdir. Böyle bir şehirde, bu şehrin sakinleriyle bir arada bulunmak bizim için gerçekten büyük bir onurdur. Bu onuru yaşadığım için Allah´a hamd ediyorum.  Türkçe´nin en güzel konuşulduğu yerlerden bir tanesi, kendine has lehçesi, şivesiyle Erzurum Türkçe açısından da müstesna şehirlerimizin başında gelir. Allah´ın insana verdiği değerlerin en başında dil gelir. İnsanı diğer mahlûklardan ayıran en güzel özelliği dildir. Dil o kadar önemli ki, toplumlar, kalabalıklar millet olmayı bir dile sahip olmakla elde ederler ve milli varlıklarını da kendi dilleri ile koruyabilirler. Dil yok olduğu an millet kalmaz. Dil bir milletin, millet olma şuuru ve hafızasıdır. Milletin kimliğini oluşturan, onu diğer milletlerden ayıran kendine özgü kılan en önemli araç şüphesiz kültürdür.  Bizi diğerlerinden farklı yapan, milli kültürün doğması, gelişmesi, kuşatan kuşağa aktarılması ancak dil mümkündür? şeklinde sürdürdü.

GÜNÜMÜZDE TÜRKÇEYE HAKETTİĞİ HASSASİYETİ GÖSTERMİYORUZ

Günümüzde Türkçeye gereken önemin ve hassasiyetin gösterilmediğine işaret eden Erdem, 1Türkçeye o kadar çok önem vermemiz gerekir ki, çocuklarımızın Türkçeyi en iyi şekilde öğrenmesi için her bütün gayreti göstermek durumundayız. Başarının anahtarı dilden geçer. Başarının olmazsa olmaz şartı dile hâkim olmak, dili iyi kullanmaktır. Maalesef günümüzde Türkçeye gereken değeri, önemi vermiyor, hak ettiği hassasiyeti maalesef göstermiyoruz. Dilimize karşı kayıtsızlık, yabacı dillere karşı var olan özenti bugün iş adamlarımız, esnafımız etkisi altına almış. Şunu unutmamak lazım insanın değeri dili kadardır. İyi insan, kötü insan değil, dilini iyi ve ya da kötü kullanan insanlar vardır? diye konuştu.