“ÜRETMEYEN HER TOPLUM YOK OLMAYA MAHKÛMDUR”

Eski ismi Nazik Çarşısı adıyla bilinen Yakutiye ilçesine bağlı Gölbaşı Caddesi’nde yer alan tarihi Kurukapan esnafı, ekonomik yetersizlikten dolayı zor günler geçiriyor.

Tarih: 10.05.2023 18:48
“ÜRETMEYEN HER TOPLUM YOK OLMAYA MAHKÛMDUR”

www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ

Şehirleşmenin Erzurum’un batısına doğru kaydığını dile getiren Çelik-Metal kanyak ustası Ramazan Çelik; Bu durumun böyle devam etmesi  durumunda kuruhapan esnafının  git gide mağdur olmaya devam edeceklerini söyledi. 

Çelik: “Ben 1980’den beridir Kurukapan esnafının arasındayım. Eskiden bu çalıştığım yerde 1 usta, 4 kalfa ve 5 çırak olarak çalışıyorduk. O yıllarda burada ki işlerimiz inanılmaz şekilde yürüyordu. Ama aylar yıllar geçti ve biz elemanlarımıza para yetiremez olduk. İşlerimiz çok azaldı ve en sonunda burada sadece ben kaldım. Burada ki dükkânları eskiden hava parasıyla almak çok zordu. Çünkü Erzurum’da burası kadar işleyen hiçbir cadde yoktu. Ancak buraya değer gösterilmedi, kaderine terk edildi. Esnaf şimdilerde bu dükkânları sadece depo olarak kullanıyor. Bu sitede aşağı yukarı 24 dükkân bulunuyor. Bunların çoğusu şuan kiralık ve iş yapabilen sayısı çok az. Eskiden gerçekten burada kiralık dükkân bulamazdı insanlar. Bu caddenin eski adı Nazik Çarşısı’ydı. Buranın eskiden nasıl işlediğini insanlara sorabilirsiniz. Nazik Çarşı Erzurum’un en işlek caddesiydi, ticaret merkeziydi. Buradaki dükkânların hepsi özellikle hafta sonu dolup taşardı. Devletin bu çarşıya o zamanki canlılığını geri getirmesi lazım. Bu çarşının 25 yıl önceki cazibesiyle son yıllardakinin arasında çok fark var. Yani burası unutulmuş bir köy yerine koyulmuş durumda. Bu durumun önüne şöyle geçilebilir: Şehirleşme Türkiye’nin bilhassa Erzurum’un batısına doğru kaymış durumda. Bu durum böyle devam ederse biz gerçekten mağdur olmaya devam edeceğiz. Sesimizi kimseye duyuramamaya devam edeceğiz. Şehir planlamasının şehir merkezine doğru yapılması gereklidir. Burada 100’er metre aralıklarla camiler bulunuyor. Ama vatandaş olmadıktan sonra, burada ki camilerin ne anlamı kalıyor. Buralarda mesken olmadığı için camiler boş kalıyor. Yani dolayısıyla tüm yatırımlar şehrin batısına doğru olunca buralarda insan kalmıyor, esnaf ayakta kalamıyor ve dağılıyor. Buralara devletin yaptırmış olduğu belirli kurumlar konuşlandırılabilir. Örneğin; Et Balık Kurumu, bankalar, ATM’ler gibi. Türkiye’mizin en son yıllarda ki köklü sorunlarından birisi üretimdir. Biz burada eskiden kendi imalatımızı da yapıyorduk, ürünlerimizi kendimiz üretiyorduk. Ama artık burada da ve burada ki çoğu esnafta üretecek güç kalmadı. Üretimimiz bitti. Bunun hakkında da çok güzel bir söz vardır; Üretmeyen her toplum yok olmaya mahkûmdur. Bu bizim suçumuzdur, üretimden kaçtık tembellik yaptık. Uyarılmaya ve kalkındırılmaya ihtiyacımız var.”