YUKARI YONCALIK’TA VATANDAŞLAR MAĞDUR!

Erzurum Yukarı Yoncalık Molla kaya Sokak’ta bulunan bazı binalardaki ev sahipleri binalarının ortasına yapılan yeni binadan, binalarının sağlamlığından endişe etmelerinden ve sitten dolayı mağdur olduklarını iddia ettiler.

Tarih: 14.08.2023 20:49
YUKARI YONCALIK’TA VATANDAŞLAR MAĞDUR!

www.erzurumgunebakıs.com / Rabia Aslan Karakaş

Erzurum Yakutiye Yukarıyoncalık Mahallesi Mollakaya Sokak’ta bulunan bazı binalarda oturan vatandaşlar Erzurum’un bir deprem kuşağında bulunduğunu, binalarının sağlamlığından endişe ettiklerini ancak bu noktada büyük problemler yaşadıklarını iddia ettiler. Bunun dışında vatandaşlar binalarının bulunduğu bölgenin sit alanı olduğunu ve binalarının arasında bulunan boşluğa birkaç yıl önce yeni yapılan bir binanın iki binaya yapışık bir şekilde yapılarak iki binanın da temeline girildiğini ve binaların zarar gördüğünü iddia ettiler. Vatandaşlar binalarının yapı denetim firmaları tarafından analiz edilip çürük çıkması durumunda binalarının 60 gün içerisinde yıkılacağını ancak bu noktada hiçbir şekilde hiçbir kurumdan destek alamayacakları yönünde kamu kurumlarındaki yetkili kişilerden bilgi aldıklarını iddia ettiler. Yukarıyoncalık Mahallesi sakinleri yaşadıkları bu problemlere karşı yetkili kurumlardan bu durma bir çözüm bulunmasını istediler.

Vatandaşların İddiaları

“Yukarıyoncalık Mahallesi’nde Mollakaya Sokak’ta Ayık Apartmanı 1, Ayık Apartmanı 2, Nur Apartmanı blokları ve onların altında birkaç tane daha bina var. Bizim evlerimizden Taş Ambar’a kadar burası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sit alanı olarak ilan edilmiş. Bu mahallenin yapı konut izni şu anda 4 kata kadar imar izni veriyor. Buna rağmen sit alanı ilan edilen bölgede yanımızdaki binalara 7 kat imar izni verilmiş. Bize bu kadar imar izni verilmiyor. Bizim evlerimiz eski yıkılması lazım. Olası bir şiddetli depremde buradaki binaların hepsi yıkılır. 2. olarak yeni yapılan Ayık Apartmanı bizim binalarımıza bitişik bir halde yapılmış. Türkiye’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kesinlikle yasakladığı bir şeydir bitişik şekilde bina yapmak. Binalarımıza yapışık bina yapıldı. Ayık Apartmanı binalarımıza yapışık bir şekilde yapıldığı için bu binanın temeli bizim binaların temellerinin içine girmiş. Bu Ayık Apartmanı bizim binalarımıza yapışık bir halde yapıldığı için binalarımızın duvarlarını hep çatlatmış durumda. Gerekli yerlere müracaatta bulunduk, ancak hiçbir işlem yapılmadı. Bizim evlerimizin bulunduğu binalar eski olduğu için yeni yapılan Ayık Apartmanı korundu. Şimdi burayı yıkacaksanız vatandaşı mağdur etmeden burayı kamulaştırın ki vatandaş da oradan çıkabilsin. Bize şimdi deniyor ki Erzurum’da iki tane yapı denetim firması var. Bu firmalara müracaat edeceksin. Bunlar gelip senin binanın sağlamlığını alacakları örneklerle analiz edecekler. Eğer analizlerde çürük raporu çıkarsa bina için yıkım kararı alınır. Yıkım kararı verilirse de 60 gün içerisinde binanın yıkılacağı söylendi. Binayı 60 gün içerisinde yıkacaklar ancak biz bu süreçte hiçbir kurumdan hiçbir şekilde sosyal destek alamayacağımızı öğrendik. Evlerimiz yıkıldıktan sonra evimizi hiçbir destek verilmeden bizim yapacağımız söyleniyor. Bu bina yıkıldıktan sonra yeniden yapıldığında da en fazla 4 kata kadar imar izni veriliyor. Şu anda bu binalarımız 5 katlı, binalarımız yıkıldıktan sonra ev sahibi olamayacak daire sahipleri oluyor. Bunun dışında madem 4 kattan fazla imar izni verilmiyor yanımızda birkaç yıl önce yapılan binaya neden 7 kat imar izni verildi? Burası 2 blok toplam 15 daire, binalarımız yıkılıp yeniden yapılması durumunda 15 daire sayısı 8’e düşüyor. Bu sefer de bu binalarda oturanlar mağdur oluyor. Kendi başınızın çaresine bakacaksınız deniyor. Bunun dışında burası bir de sit alanı deniliyor. Burası sit alanı ise devlet burayı niye kamulaştırmıyor? Hatay Depremi’nden dolayı tüm imkânlar oralara gitti. Madem belediyelerin kaynaklarını oralara aktardın, şu anda belediyenin yaptığı ihalelerin paraları nerelere gidiyor?

Şu anda yaşadıkları problemler ve iddialar ile ilgili ellerinde bir belge veya bilgi olup olmadığı sorulduğunda ise 

Vatandaşlar, “Bu konu ile ilgili bir belge almadık. Ancak biz mahalleliler olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Erzurum İl Müdürlüğü’ne gittik. Orada bize konutlarımızın olduğu bölgenin sit alanı olduğu söylendi. Buranın yıkımı bu şekilde olur. Kendi imkânlarınızla dairelerimizi yapacağımız söylendi. Evlerimiz sağlam değil. Yeni yapılan bina 7 katlı ve bizim temellerimize girdi. Binalarımıza yapışık bir halde yapıldı. Bu yeni yapılan binanın yükü diğer binalar bindi ve binalarımızın duvarları çatlamaya başladı. Binalarımızın sağlamlığına güvenmiyoruz. Yeniden yapılmasını istiyoruz ancak bu noktada da evlerimizin boşaltılmasında, evlerimiz yapılana kadar barınmamız için ve dairelerimizi yaptırmak için hiçbir şekilde destek verilmeyeceği belirtildi. Biz bu noktada kendi başımıza kaldık. Bu süreçte sosyal hiçbir destek alamayacakmışız. Her şeyi kendi imkanlarımızla yapacağımız belirtildi. Bizim binamız yıkılırsa 4 kattan daha fazla da yapamayacağız. Belediyeye gittik. Belediyede kamulaştırma ile ilgili bir müdürle görüştük. O müdür de bize evlerimizin sit alanı ilan edildiğini söyledi. Bu binaların yıkılması gerektiğini, fakat belediyenin bütçesi olmadığından, devletin bütün bütçeyi deprem bölgelerine ayırdığı için burayı şu anda yıkamadıklarını belirtti. Depremler şu anda arttı. Olası bir depremde muhtemelen bu binaların hepsi yıkılacak. Binalarımız eski neredeyse kolonlar patlayacak. O zaman vatandaş ölsün, enkazını kaldırırsınız. Belediyenin bütçesi yok deniyor. Belediyenin yaptığı ihaleleri takip ediyoruz. Belediye bizim gibi 30 tane mahalleyi yıkıp baştan yapabilecek ihaleler gerçekleştiriyor. Belediye büyük rant sağlayamadığı mahallelerde kamulaştırmaya girmiyor. Belediye yüksek rant sağlayacağı bölgelerde kamulaştırmaya giriyor. Sonuçta sen burada 3 Kümbetler’in etrafını açtın. Burası sit alanı ilan edilmişse burada yerleşim alanı olmaz. Yeni yerleşim alanları hiç olmaz. Ya burayı sit alanı ilan etmeyecektiniz, ya da biz vatandaşları mağdur etmeyecektiniz. Binalara bitişik bir şekilde ev yapılamaz. Denetim olsa o müteahhit gelip de benim evime bitişik bir şekilde ev yapamazdı. Müteahhit gelmiş sit alanında bizim binalarımıza yapışık bir şekilde, bizim binalarımızın temellerine girerek, 4 kat sınırı olan bir bölgede 7 katlı bina yaptı. Yapılan yeni bina bizim binalarımıza yaslanmış. Bizim binalarımızın da duvarları çatlamış. Erzurum’da şu anda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 1. derece deprem riski olan bir bölgedeyiz. Bugün birçok fay hattını geçtiği bir bölgedeyiz. Erzurum şu anda depremde yıkılmaya açık bir kent. Zaten imar diyorsak şehirde 2 aracın geçemeyeceği bir sürü sokak var. Bu sokaklarda birçok bina depreme dayanamayacak binalar. Kamulaştırmayı ranta değil, halkın, vatandaşın refahına yönelik yapacaksanız yapın. Ne Erzurum Büyükşehir Belediyesi ne Yakutiye Belediyesi Erzurum’da deprem tehlikesi ile ilgilenmiyorlar. Deprem bölgesine gidip faaliyetler gösteriyorlar. Ancak Erzurum’da bulunan deprem tehlikesini göz ardı ediyorlar. Biz de mi depremde ölelim? Ben depremde öldükten sonra gelip ev yapacaksan napayım? Bürokrasi, siyaset tıkanmış çözüm üretemiyor. Siyaset 2 yılda bir seçim kazanmaya odaklanmış kimse karşılaştığımız problemlere çözüm bulmaya odaklanmıyor. Yukarıyoncalık Mahallelileri olarak bu sorunun çözülmesini istiyoruz.”