www.gunebakiserzurum.com / İhsan KUMRU

60 desibelin üzerinde ki seslerin insan vücuduna verdiği zararın, tedavi edilmediği sürece kansere kadar gidebileceğini söyleyen Fizikçi Abdurrahman Zeynal, ses dalgalarının kıyıya vuran su dalgalarına benzediğini ve bu dalgaların bir müddet sonra insan vücuduna çok fazla zarar verdiğini ifade etti. 

Zeynal, “Bir düğüne gittiğiniz zaman müzik çalmaya başlarlar. 1-2 saat bu müziğe maruz kalıp dışarı çıktığını zaman başınızın ağrıdığını hissedersiniz. Bu da insana ciddi anlamda zarar veriyor. Çünkü ses dalgaları da enerji taşıyor. Enerji taşıyan her varlık ki sesi de bir varlık olarak kabul edelim, dolayısıyla o da aynısını yapar. Yani ses dalgalarını da anlaşılması için şuna benzetebiliriz: kıyıyı sürekli döven su dalgaları bir müddet sonra kıyıyı aşındırmaya başlar, kıyı da ki kumu denize doğru çeker. İşte ses dalgaları da sürekli yüksek bir şekilde insan kulağına geldiği zaman zarar verebilir. İnsan kulağı 20-60 desibel arasındaki sesleri duyar, bizim duyu sınırlarımız bu kadardır. Bir insanın yanında 80-90-100 desibel ile bir müzik olduğu zaman bir müddet sonra insanı rahatsız eder. Bunun için 60 desibel üzerinde ki tüm ses dalgaları insan vücuduna zarar verir. İnsan gözü ses dalgalarını görmeye müsait değildir. Bu göremediğimiz ses dalgaları ne yapıyor peki? Örneğin vücudumuzda hücreler var, hücrelerde atomlar var, atomlar arasında bağlar var. Bunları mikroskopta bile göremeyiz. İşte bu ses dalgası zayıf olan halkaya, bağa çarpıyor ve halka kopuyor. Halka koptuğu zaman eğer tedavi edilmezse ileride kansere yol açabiliyor. Yani farkında olmadan yıllar sonra farkına varıyoruz ki o kopan halkanın yerinde kanser hücresi çıkıyor. İşte sesin insan vücuduna zararı bu şekildedir. Bu yüzden, bazı yerlerde müzik aleti çalarken, hoparlörden müzik dinlerken veya seçim otobüslerinde çıkan sesler 60 desibelin üzerindeyse o ses dalgaları mutlaka insanlara ve diğer canlılara zarar verir. Bu yüzden düşük volümde konuşmak gerekir ve her müziği dozunda ki ses aralığıyla dinlemek gerekir. Bunu bir deney olarak açıklarsak, kulp borusu dediğimiz yaklaşıp 3 cm çapında ki borunun içine talaş döküp ses dalgası verdiğimiz zaman bu talaşların sesin ritmine göre hareket ettiğini görürüz. İşte ses dalgaları nasıl bu talaşları hareket ettiriyorsa, insan vücudunda hücreleri hareket ettirir ve zarar verir. Bu yüzden sağlığımızı korumak istiyorsak 60 desibelin altında ki seslerin olduğu yerde hayatımızı sürdürmemiz gerektiğini düşünüyorum.”