Ayhan YİĞİT


YIKILAN İNŞAATLAR -1-


                                        

   Yıkılan daireler mi, insanlar mı, insanların hayalleri mi? Bence hayalleri, mutları ve güvenleri!

   Yıkılacaktı ise, niye yapıldı? Bu insan eli ile yapılan hata, israf ve önlenebilir israf!

   Kayak yolu Yenişehir üstündeki, yıkılan inşaat halindeki daireler insana acı veriyor!                                                                                                                                                    Tam sayısını bilmiyorum, binin üzerinde ERZURUMLU orada mağdur edildiğini herkes biliyor?

   Bu demektir ki, bine yakın daire var. Yani meşhur, Kara Dayı blokları!

  Ne oldu, nasıl oldu, kim suçlu, kimler suçlu oralara girmeyeceğim. Vatandaşlar biliyor ve her zeminde dile getiriyor?

  Onları yetkililer araştırdı ve araştırıyordur! Hatalı ve suçlular bulunsun ve hesabını versinler, demekle yetineceğim?

  Ben maddi kayıplara, milli servete değinmeğe çalışacağım!

  Orada kaç milyon milli servet / değer yatıyor veya heba oluyor /oldu?

   Şu anda o betonlar niye kırılıyor? O daireler, biraz harcama ile ev olamaz mı idi?

   Onarılsın, eksikler tamamlansın ucuz fiyata ihale ile millete satılsın?

   Vatandaş ucuza ev sahibi olsun, belediyede / devlette ( mülk kiminse ) para kazansın!

   Böylece, yıkım olmazdı, milli servet kaybı da olmazdı; yürekler sızlamazdı. Oradan geçen vatandaşların yürekleri sızlıyor ve kan ağlıyorlar!

   Çevre sakinleri de tozdan ve gürültüden şikâyetçi?

   Makinelerin çatıda betona vuruş sesleri ve darbeleri insanın kalbine vuruyor? O çirkin ve dalgalı sesler kulakları tırmalıyor! San ki, dosta kurşun atılıyor?

   Beton kiriş ve kolonlar kırılıp düşerken, sanki insanların beli kırılıp düşüyordu? Allah´ım bu ne acı tablodur!

   Nasıl böyle algılanmasın ki? Bir Atasözü vardır. ?´ Mal canın yongasıdır. ?´ Mal gidince, can da acıyor? Vatandaş böyle düşünüyor. Böyle düşünmesi içinde; Kuran´da ayetler, onlarca hadis, yüzlerce özlü süz ve birçok tecrübe var?

   İlahi emirlere göre:

   Oralardaki cüruf yapılan ve çöpe atılan maddi değerler, sadece sizin malınız değil?

  Oradaki zayi olan değerlerin, paraların içinde; bölge sakinlerinin ve tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı ve payı yok mu?

   Orada kesilip /bükülüp atılan her demirin zerresinde, kırılıp parçalanan her betonun parçasında, bu milletin, Erzurumlunun payı; makinelerin yaktığı yakıtın içinde de, süt çocuklarının süt hakkı payı var!

    Hatta, doğacak çocukların aşılarının parası var?

   Şu bilinmelidir ki; sizi oralara getiren bu millet, size o yetkileri vermemiştir. Dışarı vurmasa / vuramamasalar bile; gönülden razı değildir, iç dünyalarında fırtınalar kopup, dua okumamaktırlar?

   İsraf haram değil mi? Peki bu işlem /fiil, israf değil mi? İsrafın ta kendisi ve en büyüklerinden!

   Hadis-i şerif, ( iktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir. ) Böyle onlarca ayet, yüzlerce hadis var?

   Şimdi biz zenginleşmek mi istiyoruz, fakirleşmek mi?

   Çok zenginsek:  Emekli maaşlarını artıralım, yoksulları kayıralım, şehrimizi imar edelim?

   Tasarruf önemli değil mi ?

     Aileleri, ülkeleri zengin eden, kalkındıran, bilimin ve teknolojinin gelişmesini sağlayan; açları doyuran, yurtsuzlara yurt yapma fırsatı veren tasarruf değil mi? Niye bu göz ardı edilir, niye bu seçilmez?

   Buna uymanın, vatandaşlara dönecek onlarca yararı var! Direk veya dolaylı olarak, yöneticilere yok mu?

    Belki görünmüyor, belki uzun zamanda meyvesini verecek ama, muhakkak en iyi meyveyi verecektir.

   O zaman belde sakinleri de, yöneticiler de mesut, mutlu olacak; şehrimiz de güzelleşecektir!

   Olan olmuş, geçen geçmiş diyemeyiz; desek de demek yetmez!

    ?´ Zararın neresinden dönsen kardır.´´ Atasözü ilkesinden: Şimdiden sonra tasarruf yapılsa, yine zengin oluruz, yine kalkınma hamlesi yaparız, yine refaha ve mutluluğa erişme şansımız olur?

    Millet yıkılan binaları konuşurken; birde eski üniversite hastanesi (Süleyman Demirel Tıp Merkezi) yıkılmaya başlandı? Hayret ki hayret!

  Milletin her kuruşunun, zayi olmadan yerine, isabetli ve doğru olarak harcanmasını diliyorum?

  Yıkılacak yapıtlar yapılmasın, yapılanlar yıkılmasın!

  Hoşça kalın.