Öncelikle milletimize, madencilere ve İLİÇ sakinlerine geçmiş olsun diyorum!
KAZA; KAZANIN GÖRÜNENİ VE GÖRÜNMEYENİ VARDIR.
Onun için dua ederken, ‘’ ALLAHIM, görünür görünmez kazadan beladan beni, ailemi/ bizi muhafaza eyle’’ deriz.
BÜYÜK AFAT, BÜYÜK FACİA!
İlk haberlerde toprak kayması duyduk ve görüntüde dağ kayıyor sandık!
Halbuki kayan ALLAH’IN YAEATTIĞI DAĞ DEĞİL, BİZİM YARATTIĞIMIZ DAĞ KAYIYORMUŞ!
9 kişi kayan toprağın altında kalıyor, iyi ki saha boşaltılmış!
Arama kurtarma çalışmaları yoğun şekilde başladı, inşallah kayıplar bulunur…
SORUŞTURMA başladı; suç ihmal, kusur kimde araştırılıyor. Tabii devletin görevi, araştırılacak suçlular bulunacak!
Naçizane, arama kurtarma ile ilgili birkaç kelime edeyim;
…. MİLYON METREKÜP TOPRAKTAN, … KİLOMETRE KARE ALANDAN BAHSEDİLİYOR!
Bu derinlikte ve çok geniş sahalardaki toprak altındaki insanlar nasıl bulunur?
Öyle,50,100, 200, 300 metre kalınlığındaki çiğ altında insan arama gibi aramakla!
Eğer yüksek teknoloji ile donatılmış duyarlı cihaz ve makineler varsa belki başarılı olunur…
1000, 1500, 2000 kişi ile aranıyor diye anons ediliyor; kaç kişi olursa olsun, başarı s-şansı yok!
Çok konuşuluyor, tabii konuşulacak şey;
Yetkililer, uzmanlar, akademisyenler, bilirkişiler, bilmez kişiler… Medyacılar, haberciler…
Bu feci kazada sorumlu ve suçlu ararken, ta başa dönmek lazım; ihmaller büyük ve
İHMALLER ZİNCİRİ VAR, YIĞINI VAR!
O TOPRAK YIĞINININ, DAĞININN; kayıp kaymayacağını İş Güvenliği uzmanları ve saha amirleri
bilemez.
Onu yer bilimcileri; jeoloji, jeofizik, jeodezi, maden, hidroloji mühendisleri, uzmanları,
akademisyenleri bilir…
Bu bilirkişiler/ uzmanlar/ akademisyenler heyeti, en az beş kişi toplanarak; -Yığılacak toprağın azamı yüksekliğinin kaç metre olacağı,
-Ocağa sahaya kaç km uzakta olacağı belirlenip rapore edilir;
Saha amirleri ve güvenlik uzmanları bu rapora göre hareket eder. Toprak yığınının belirlenen ( h )
yüksekliğini geçmemesini ve cürufun dökülme yerini izler , kontrol eder….
Yazı devam edecek,
