Orhan DURMUŞ


DÜZ DÜNYA TEORİSİ

.


Sizlere dünyanın bilinen şekliyle Geoit, küre olmadığını söylesem? Daha ileri gidip aslında dünya kendi ekseni etrafında da dönmediğini söylesem? Aklınızda bir anda bir sürü soru işareti oluştu değil mi? Ya da benim deli olduğum düşüncesine kapılmış olabilirsiniz. Dünya´nın daha önce düz olduğu sanıldığını fakat daha sonra geoit şeklinde olduğunu söyleyen adamın öldürüldüğü hikayesini duyanınız var mı? Yaklaşık 4000 yıldır halen Dünya´nın düz olduğunu iddia eden ve buna ciddi şekilde inanan bir topluluk olduğundan bahsetsem?

Geçtiğimiz günlerde çok değerli isimlerle bir araya geldik. Aralarında birbirinden değerli hocalar, akademisyenler ve iş adamları vardı. Bu bilgi dolu kişilerle oturmak sohbet etmek gerçekten çok güzeldi. Sohbet o kadar koyulaşmıştı ki ne konuda konuştuğumuzu ve konular arasında geçiş yaparken takip etmek, birbirleri arasında bağlantı kurmak zorlaşmaya başlamıştı. Sohbetin ilerleyen kısımlarında konu coğrafyaya kadar geldi, düşünün sohbetin ilerleyiş hızını. Artık konu düz dünya teorisine kadar gelmişti. Bu sohbetimizden öncede dünyanın düz olabileceği konusunda bazı düşüncelerin, fikirlerin olduğunu duymuştum fakat pek dikkate aldığım söylenemez. Düz dünya fikri hakkında o kadar şey konuşuldu ki daha önce bir konuya bu kadar odaklanarak kesintisiz dinlememiştim. Ve bugüne kadar alışıla gelmiş bilgilerimizin dışında düşüncelerin varlığını bilmek benim hem ilgimi hem de tepkimi çekmişti.  Zihnim bulanıklaşmaya başlamıştı. Eğitim hayatımızın başlangıcından bugüne kadar bizlere dünya ve uzay bilimi hakkında öğretilenler asılsız, yalan, kurgu olabilir miydi? Gece ve gündüzün oluşması, mevsimler, varlığından bahsedilen onlarca gezegen ve hareketleri uydurulmuş şeyler olabilir mi? Veya insanlığı dünyanın yuvarlar olduğuna inandırmakla bilim adamları neyi amaçlamış olabilirler? Sorular sorular?

İşte kafamda oluşan bu sorulara cevap bulmak ümidiyle araştırma yapmaya kadar verdim. İmkanlarım ölçüsünde düz dünya teorisiyle alakalı ulaşabildiğim bilgiler çok sınırlı olmasına rağmen beni en çok etkileyen ve konunun özeti niteliğinde olan teorinin savunucularından Dave Murphy´ nin Makedonya Ulusal televizyonunda yayınlanan ?Late Nigt With? isimli programında Düz Dünya temellerini anlattığı videodur. En azından düşünmeye değer bulduğum, Dave Murphy´ nin ve düz dünya fikrine inanan kişilerin 12 maddeden oluşan iddialarından ilgi çekici olan 3 madde şu şekilde;

  1. Dünya yüzeyinin eğikliği ve Ufuk çizgisi;

Dünya üzerinde dünya yüzeyinin eğimini ispatlanması için hiçbir kanıtın olmadığını savunuyorlar.  Bu madde gerçekten çok ilginç bakınız; Uçakla yolculuk ederken ufuk çizgisi hep düz görünüyor. Eğer pilot dünyanın eğimi yönünde uçuyorsa her beş dakikada bir uçağın burnunu aşağı doğru yönlendirmesi gerekir. Çünkü uçaklar yüzeye paralel uçmalıdırlar. Jiroskop adı verilen bir alet sayesinde yüzeye paralel olup olmadıklarını ölçerler. Küresel trigonometriye göre her mi² de dünyanın eğimi 8 inç (8 inç =  20,32 santimetre´dir.) dir. Ve yine 1 mi² = 2.59 km² dir. Yüzeye paralel uçması gereken uçağın bu duruma göre hızını da düşünürseniz her beş dakikada bir yüzey ile paralel olabilmesi için burnunu aşağı doğru yönlendirmesi gerekecektir. Ama pilotlar otomatik pilot sistemi sayesinde yüksekliklerini ayarladıktan sonra iniş dışında çok müdahil olmadıklarını ve uçağın yönünü aşağı doğru yönlendirmediklerini ifade ediyorlar. Yine bizlere dünyanın yuvarlaklığını anlamak için ?gemi? örneği verildiğini biliyorsunuz. Ufuk çizgisinin ötesinde olan bir gemi çıplak gözle göremeyiz bu dünyanın eğiminden kaynaklandığı söylenir. Ancak 1800 lü yıllarda İngiltere de ?Bedfort Yüzey Deneyi? adı verilen oldukça meşhur bir deney vardı. Bedfort, İngiltere de yaklaşık 10 km boyunca uzanan düz bir kanaldır. Samuel Rowbotham adında bir adam şöyle yaptı. Bir teleskop alıp su seviyesinden 20.32 cm yükseğe yerleştirerek bir arkadaşını kırmızı bir bayrak olan sandala bindirerek kanalın sonuna kadar gidişini izledi. Kanalın sonunda bulunan sandalı hala görebiliyordu. Ama küresel trigonometriye göre eğimden dolayı yüzeyin diğer tarafında kalması gereken sandal görünmemesi gerekirdi. Yine buna benzer deneyler karadan denize doğru birçok defa yapıldığı ve teleskop ya da zoom özelliği olan bir aletle çıplak gözle görünmeyen yada yarısı görünen nesnelerin teleskopla bakıldığında tamamının görüldüğü anlatılmaktadır. Demek ki görüşümüzü engelleyen sadece mesafe, eğim değil. Yine dünyada bulunan eskiden yapılmış uzun köprüler var (Danyang?Kunshan Grand Köprüsü´nün uzunluğu 164.8 km) mesela bunlar Dünya´nın eğimi hesaplanmadan yapılan köprüler ve düz şekilde problemsiz duruyorlar.

 

 

  1. Kutuplar ve Antartika Anlaşması;

 

Düz dünya savunucularına göre Güney Kutbu yoktur. Ve dünyanın çevresini yüksek buzullarla çevrili olduğunu ve buraların dünyanın sonu (kenarları) olarak düşünmektedirler. Buna kanıt olarak 12 devletin, 2. Dünya savaşı sonrasında yapılan Antartika ile ilgili bir anlaşma gösteriliyor. Anlaşmaya göre Antartika hiçbir devlete ait değildir. Kıtaya askeri ve sivil seyahatlerin yasak olması ancak özel izin ile belirli bir alanın geziye açık olması, kutuplarda bir gizemin olduğu kanaatini oluşturmuştur.

 

 

  1. Dünyanın Gözlemlenmiş şekli;

 

Buda ilginç ve benim duraksadığım maddeler arasında yer alıyor. Dünyanın küre olduğunu anlamak için dünyaya uzaydan daha uzak ve geniş bir konumdan fotoğrafının ve videosunun çekilmesi gerektiği ve uzaydan çekildiği söylenen ve dünyanın küre görüntüsünün fotoğrafları var ama iddialara göre photoshop ile üzerinde çalışılmış fotoğraflar. Çok gariptir ki dünyanın bir bütün olarak uzaktan çekilmiş hareketli bir videosuna rastlamadım.  Var olan videolar ise hep belirli bir mesafeden ve herkesin de bildiği üzere uluslararası uzay istasyonundan geçilen videolar. Fakat tüm videolarda dünya yarım şekilde. Bu görüntüler HD kalitede ve muazzam görüntüler bu kalitede ve genel bakış açısıyla çekilen görüntülerin olmaması gerçekten düşündürücü?

 

            Düz Dünya fikri henüz bir teori, belki doğru olan şu; güncel olan ve herkesin genel kabul görmüş olduğu kural, kaide ve bilgilere güvenmek. Peki teori ya gerçekse?

 

           

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

             

Kubilay
6.11.2017 14:01:34
Orhan Hocam gönlüne sağlık, kalemin pek güzel konuları yazmış. Kültürümüze vermiş olduğun değer ve sarfettiğin emekler için teşekkür ederim...