Mayıs ayında eşimin dizinde bir ağrı peyda oldu. Bir süre “geçer” diyerek doktora gitmedik ama o süre içinde dizini çok da zorlamamasına dikkat ettik. Ağrılar kesilmeyince 6 Haziran’da ortopedist bir arkadaşımıza müracaat ettik. Üniversite hastanesi olarak bilinen (Malumunuz eskiden “araştırma” denince akla üniversite hastanesi gelirdi. Sonra bölge araştırma da açılınca halkımız eskisini üniversite hastanesi olarak isimlendirdi.) Yakutiye Araştırma Hastanesine gittik. Bereket versin, ameliyatlık bir durum çok görülmüyormuş ama MR sonuçlarını da görmek gerekiyormuş.
MR için gün almaya gittiğimizde 23 Temmuz tarihine kadar randevuların dolu olduğunu söylediler. Eşim o tarihte il dışında olacağı için 26 Ağustos’a randevu aldık ve beklemeye başladık.
Bir başka gün bir arkadaşım rahatsızlanmıştı ve şehirdeki tek özel hastaneye gitmişti. Hastaneye vardığımda röntgene inmişti. Oradaki görevliye MR çekip çekmediklerini sordum, çektiklerini söyledi. En yakın randevuyu ne kadar süre sonraya verdiklerini sorduğumda ise muayene olduğu günün ertesi gününe randevu verdiklerini söyledi.
Muhasebeye çıkıp dışarıdan MR çekimi şartlarını sorduğumda sadece MR için ayrı bir fiyat, Erzurum’un tanınmış profesörlerini söyleyerek onların hastası olarak çekilirsek ayrı bir fiyat söylediler. Durumu eşime sordum, kabul etmedi. Buraya kadar olanları kenara koyalım dursun.
Bir arkadaşımın hasta olan ikizlerine tedavi sürecinde alerji testi yaptırması gerekmiş. Verilecek ilacın ya da vurulacak aşının yumurtaya alerjiyi tetiklediği ya da o alerjik durum varsa vücutta yan etkiler oluşturduğu söylenmiş. İlaçtaki etken madde ile yumurtadaki bir özellik uyuştuğu için önce yumurta alerjisi için test yapılması gerekiyormuş. Gelin görün ki o testi yapabilecek ya da yorumlayacak doktor ne üniversite hastanesinde ne de şehir hastanesinde yokmuş. Arkadaşıma önce Trabzon yolu görünmüş. Sonra da arkadaşım tek özel hastaneye başvurmayı düşünmüş. Trabzon’a gitmektense şansını özelden yana kullanmış. Bereket versin ki orada 4 tane doktor varmış. Bu sayede Trabzon’a gitmekten kurtulmuş. Trabzon’a götüreceği zaman harcayacağı paranın yarısı cebinde kalmış. Eğer devlet hastanelerinde o bölümün doktoru olsaymış para cebinde kalacakmış. Buna da şükür. Peki, tek maaşla ve bir markette çalışarak ev geçindirmeye çalışan arkadaşımın cebine atılan el, kimin eli?
Şehirdeki hastane ve özel hastane sorununu gazetecilerimiz ve köşe yazarlarımız sürekli gündeme getirdiği halde bakanlığa verilen raporlarda ihtiyaç olmadığı yönünde bilgi verildiği, bakanlığın da buna göre strateji geliştirdiği sürekli söylenip yazılıyor.
2016 yılında o dönemde üyesi olduğum ER-VAK, Sultan Sekisi Toplantısı’nın gündemini “Erzurum’da Sağlık Turizmi” olarak belirlemişti. Erzurum’un o dönemdeki vekilleri, toplantıya tama yakın bir sayıyla katılmışlardı. Hatta Erzurum’da organ nakli bile konuşulmuş, vekillerden Erzurum’a doğu ülkelerinden direkt uçak seferi konması konusunda yardım istenmişti. Yanlışım varsa Erdal Başkan düzeltsin.
Atatürk Üniversitesi Türkiye’nin 6. Üniversitesi olması hasebiyle tıp ve diş hekimliği konusunda ülkenin dinamolarından biri olma özelliğine sahiptir. Bu yüzden Erzurum, çevre illerin sağlık konusunda başvurabilecekleri bir üst seviye sağlık noktası durumundaydı. Dolayısıyla sağlık konusunda Doğu Anadolu Bölgesi’ne hizmet vermekteydi. Her şehre açılan üniversitelerden sonra yükü biraz hafifledi ama yine de bölgenin sağlık konusundaki umuduydu. Umuduydu, diyorum çünkü artık bu özelliğini kaybetti. Doktorlar özele kaydı, cihazlar bozuk ve ne hikmetse tamiri yapılmıyor. Yoksa yapılmak mı istenmiyor, bize karanlık. (Eşimin MR randevusunu çok uzağa atmalarının sebebi zaten 2 cihazdan birinin arızalı olmasıymış. Personel bana bu şekilde söyledi. Biliyorum, şimdi kendilerini suçlamak, cihazı yaptırmayana hesap sormak yerine bize bilgi verdikleri için akşama kadar hastalara durumu açıklamaya çalışan gariban personele ceza verecekler. Bunu da baştan söyleyeyim. İnşallah yanılırım.)
Elime geçen bir belgeye göre Erzurum Milletvekilimiz Sayın Naci Cinisli’nin, 29 Kasım 2019 tarihinde Sayın Sağlık Bakanımıza “Erzurum’daki devlet hastaneleri ve özel hastane sayısı, bunların personel sayısı ve sıkıntısı konusunda verdiği soruya cevap alamadığı yazıyor.
Naci Cinisli, 8 Ekim 2021 tarihinde bakanlığa soru önergesi ile Erzurum’da özel hastane ruhsatı almak için yapılan başvuru sayılarını ve başvurular arasında ruhsatlandırma ile tamamlananların olup olmadığının yanıtlanmasını talep etmiş, yine cevap verilmemiş. En son, Sayın Bakan’a konuyla ilgili bir rapor sunmuş. Sonuç ortada: Değişen bir şey yok.
Çevre illerdeki nüfus ve hastane sayılarını sizlerle paylaşayım:
ERZURUM: 760 bin kişi yaşıyor; 3 devlet hastanesi, 1 özel hastane.
ELAZIĞ 588 bin kişi yaşıyor; 2 adet devlet hastanesi, 3 adet özel hastane
VAN: 1 milyon 150 bin kişi yaşıyor; 4 adet Devlet hastanesi, 3 adet özel hastane
AĞRI: 535 bin kişi yaşıyor; 2 adet devlet hastanesi, 2 adet tıp merkezi
BAYBURT: 82 bin kişi yaşıyor, 1 adet devlet hastanesi
MUŞ : 411 bin kişi yaşıyor; 1 adet devlet hastanesi, 1 adet özel hastane
MALATYA: 806 bin kişi yaşıyor; 3 adet devlet hastanesi, 7 adet özel hastane
ERZİNCAN : 235 bin kişi yaşıyor; 1 adet devlet hastanesi, 1 adet özel hastane
BİNGÖL : 282 bin kişi yaşıyor; 1 adet devlet hastanesi, 1 adet özel hastane
ARTVİN: 170 bin kişi yaşıyor, 1 adet devlet hastanesi
ARDAHAN: 97 bin kişi yaşıyor, 1 adet devlet hastanesi
RİZE: 345 bin kişi yaşıyor; 2 adet devlet hastanesi, 2 adet özel hastane
KARS: 285 bin kişi yaşıyor, 2 adet devlet hastanesi
Sayılara baktığımızda bölgeye sağlık hizmeti veren Erzurum’daki yığılmayı da göz önünde tutarsak ihtiyacın ne kadar fazla olduğunu ve Erzurum’un isteneni veremediğini görürüz. Bu da Erzurum ekonomisinin yara alması anlamına gelir. Sağlık turizmi elimizde patlamış oluyor. Gerisini varın siz düşünün.
Not: Yazımı kendi isteğim ve gözlemimle yazdım, ortadaki sorunu görüp düzeltmektense muhalefet partisi milletvekilinin ismini zikretmiş olmamdan ötürü beni birileriyle ilişkilendirerek konuyu çarpıtmaya çalışanlar olacaktır. Bu ancak vicdanlarınızı rahatlatmış gibi yapmanıza yarar ama akşam başınızı yastığa koyduğunuzda haklı olduğumu kendi kendinize itiraf edersiniz. Daha da ötesine gidersek beni yaftalasanız bile Allah’ın huzurunda hem bundan hem de hakkıma girmekten hesap vereceksiniz.
Not: İlçelerdeki sağlık ocağından bozma hastanelerde her alanın doktorunun olmamasını, çoğunda ameliyat yapılamamasını göz önünde bulundurarak sayıya dahil etmedim. Tam teşekküllü hastaneleri saydım. Bunu da açıklayayım ki sonra Sağlık İl Müdürlüğü sayılarla oynayarak bizi yalancı çıkarmaya çalışmasın.
Not: Erzurum’da sağlık alanında bu kadar sorun varken basına janjanlı cümleler kurarak parlak tablolar çizenler halkın sabrının taşmakta olduğunu bilsinler. Sizin bu popülizminizin cezasını sağlık çalışanları şiddete maruz kalarak ödüyor. Ya sorunları çözün ya çözecek olanlara yol açın ya da yoldan çekilin.
