Ömer Faruk KIZILKAYA


ESKİ BAŞKANLAR ÖNCE HESAP VERMELİLER!

ESKİ BAŞKANLAR ÖNCE HESAP VERMELİLER!


Hani bir söz vardır: Su yükselince balıklar karıncaları yer, su çekilince de karıncalar balıkları yer.

Yazıma bu sözle başlamamın bir sebebi var elbette. Malumunuz yine bir seçim dönemindeyiz. Bu seçim gazeteciler, özellikle de mahalli gazeteciler açısından çok önemli bir dönem. Adayların tanıtımı genellikle gazeteciler üzerinden yapılıyor. Adaylar da bu yüzden gazetelerde, televizyon ve radyolarda kendilerini göstermek için tanıdıklarıyla irtibata geçiyor, işin sonunda da kesenin ağzını açıyor. 

Bu dönemde gazeteciler, reklam anlaşması yaptıkları adayları allayıp pullayıp önümüze sürüyor; sezonluk olarak keselerini şenlendiriyor. Seçim bitip kazananlar belli olunca da seçimden önce 7/24 görüşebildikleri kişilerden randevu alabilmek için kırk takla atacaklarını biliyorlar.  Yani şu anda sezon balıkların sezonu. O yüzden gazetelerde, yerel televizyonlarda adaylarla ilgili yazılanlara çok fazla aldanmamak gerekiyor. 

Hele hele Erzurum’un bazı gazetecilerini hiç ciddiye almamak hatta onlardan ve yazılarından bile uzak durmak gerekiyor. Genel seçimde aday olan bir dostumun söyledikleri Erzurum medyasındaki bazı kokuşmuşları göstermesi açısından ibretliktir. Şöyle anlattı dostumuz:

  • Hocam; tanıdığım, bildiğim, önceden hukukumuzun olduğu  gazeteci arkadaşlarımızla oturduğumuzda bana reklam anlaşması için ne teklif ettiğimi sordular. Ben de partimle anlaşma yapıp yapmadıklarını sordum. Bana “Partiyle anlaşma yaptık da seninle yapmadık. Hakkında olumsuz bir haber çıkmaması için ne düşünüyorsun?” deyince nasıl bir pisliğe bulaştığımızı anladım. 

Yani reklamınız için bir para alıyorlar, çirkef yapmamak için de ayrı para alıyorlar. Hepsi mi? Tabii ki hayır! Bazı kaşarlaşmış kalemler var, sözümüz onlara. 

Erzurum, AKPARTİ’nin kalesi. Dolayısıyla Erzurum’daki yerel yönetim seçimlerinde odak noktada doğal olarak AKPARTİ ve ortağı MHP var. Onların kararları ve adayları Erzurum’un beş yılını belirleyecek. O zaman analizleri Cumhur İttifakı üzerinden yapmak daha isabetli olacaktır.

MHP, Cumhur İttifakı’na katıldıktan sonra 99 Seçimi’nde kaybettiği ivmesini yeniden kazanmaya başladı. Geçen mahalli seçimlerde kendisine verilen iki belediyenin ikisinden de çok ciddi iddialar gelen MHP, bence kendisine verilen fırsatı değerlendiremedi. Bu seçimde kendisine verilecek ilçeler ve o ilçelerdeki adaylar ve projeler konusunda daha ciddi çalışma yapmak zorunda. Aksi takdirde sorunun başkanlardan değil kendilerinden kaynaklandığı kanaati oluşacak, bu da halkın güveninin sarsılmasına sebep olacaktır.

Seçimin asıl gözdesi AKPARTİ. Özellikle genel seçimlerin kazanılmasından sonra güven tazeleyen AKPARTİ, en çok aday başvurusu alan parti durumunda. Adayların kimi gerçekten adayken kiminin şahsi reklamını yapmak, kiminin de memuriyette yükselmek için ortaya çıktığını aklı başında olan herkes görüyor. Önemli olan, partinin adaylar içerisinde ciddi bir araştırma ve akabinde  eleme yapması ve şeffaflığı ön planda tutmasıdır. Tabii halkın görüşünü de önemsemesi, temayül yoklamalarını aday belirlemede görmezden gelmemesi önemli. En azından ileride doğabilecek bir sorunda delegelere “Biz, sizin tercihinize saygı duyduk.” deme şansına sahip olurlar.

Ben bir vatandaş olarak düzgün aday görmek istiyorum. Eski başkanları tekrar gösterirken lütfen adamlıklarına, ekiplerindekilere ve hizmetlerine bir baksınlar. 

2009 yılından beri Şükrüpaşa’da ikamet etmekteyim. Burada belediye hizmeti sadece çöp almaktan ibaret. Sokak temizliği, kar temizliği görmedim. Büyükşehir’de çalışacaklarını zannetmek hayalperestlik olacaktır. Hele hele Ali Korkut, tam bir fiyasko olur, kanaatindeyim. Mahmut Uçar’ı da köylerin girişlerine yaptığı tabelalardan biliriz. Ötesi rutinden öteye gidemedi.  Mehmet Sekmen ile ilgili iddialar da ayyuka çıkmış durumda. Başkanın önce bunları kanunla çürütmesi ve kamu vicdanını rahatlatması gerekmektedir. Diğer adaylar hakkında da çok bilgi sahibi olmadığım için yorum yapmak istemiyorum. 

Tortumlu olduğum için beni Tortum adayı çok ilgilendiriyor. Geçen seçimde BBP’den seçilip sonradan AKPARTİ’ye dâhil olan Muammer Yiğider’in hizmetleri köy odası yapmak, çoban evi yapmaktan öteye gidemedi. Kendisine gönüllü olarak her konuda destek vermek istedik ama ihtiyaç duymadı. Kendisi de sağ olsun merkeze pek bir şey yapmadı. Kendisi ve selefi Hasan Çakmak döneminde (20 yılda) Tortum nüfusu 38 binden 13- 14 bine düştüyse bunun faturasını bu iki başkana kesmeyip Uganda Cumhurbaşkanı’na kesecek değiliz. İlçede istihdam anlamında ne yaptılar, çıkıp bize anlatmak zorundalar. Yeniden aday olduklarına göre verecekleri cevapları vardır.  Ama anlatacak babayiğidin, Tortum’un potansiyellerinden en az benim kadar haberdar olması gerekiyor. Aksi halde canını çok sıkarım. Tortum’da belediyenin taşınmazlarının satıldığı başta olmak üzere birçok değişik iddia gündeme geliyor. Muammer Başkan’ın çıkıp önce hakkındaki iddialara cevap vermesi, öz eleştiri yapması ve saydam belediyeci kimliğini göstermesi gerekiyor. Kendisinden cevap bekliyoruz. 

Seçimin en çok merak edilen ikinci partisi ise şüphesiz ki HDP’dir. Erzurum’dan milletvekili çıkaran ve bu sefer TBMM’de tutabilen HDP’nin tek rakibi AKPARTİ. Güney ilçelerde nasıl bir rekabet olacak, adaylar ve stratejiler nasıl olacak, merakla bekliyoruz.