Abdurrahman ZEYNAL


Fazıl Hüsnü Dağlarca


                    Acaba kaç Erzurumlu Fazıl Hüsnü Dağlarca´yı Erzurumlu olarak bilir. Kendi adıma söyleyeyim, bilmiyordum. Ancak  bir kaç yıl önce Türk Ocağı´nın düzenlediği haftalık sohbetlerden birinde Sayın Yard. Doç. Dr. Tacettin Şimşek anlatıncaya kadar. Kendi kendime kızdım, hayıflandım, bu kadar yıl kitapla haşır- neşir olmuş birisi olarak geçen yıllarda vefat eden yaşayan en büyük Türk şairini tanıyamamaktan utandım.

                Hayatında 139 şiir kitabını yayımlayan binlerce şiir yazan bu yitik Erzurumlu Dadaş´ı bilememekten utandım. Bu ünlü şaire Petersburg Üniversitesi geçmiş yıllarda yaşayan en büyük Türk şairi unvanını vermişti.  Onun ünü Kafkaslara, Rus coğrafyasına, Balkanlara, İran´a çoktan ulaşmıştı ama ben bir şiirini bile bilmiyordum.

              Dağlarca; subay bir babanın oğludur. Bu nedenle hayatının bir bölümü Anadolu´nun değişik yerlerinde geçmiştir. Teğmenken tayini Erzurum´a çıkar. O yıllarda Erzurum´un kurtuluşu ile ilgili etkinliklere katılır. Nene Hatun´u tanır.  Yıl: 1936.  O yıllardan sonra kafasında tasarladığı Anayurt destanını yani Nene Hatun destanını 1971 yılında bitirir.

              Şair 1980´lerde gittiği Rusya gezisinde Aleksandır Puşkin´in mezarını ziyaret eder. Bu bir iade-i ziyarettir. Çünkü Puşkin 1829 yılındaki Rus işgalinde Erzurum´a gelmiş Erzurum´a yolculuk adlı seyahatnamesini yazmıştır. Şair ?Babamın memleketinden senin memleketine geldim? demek suretiyle tarihi bir hatırlatma yapar.

               Ömrünce Erzurum´u hiç unutmaz. Erzurum onun baba memeleketidir. Hep bir umutla bekler acaba Erzurum´un yetkilileri bana bir hemşerilik beratı verirler mi...?  Beklediği gerçekleşmez. 2008 yılının bir sonbahar günü ömrünü tamamlar ve ahrete göçer. Ama Erzurumlu onu hiç tanımaz.

TÜRK OLMAK
İşte tarladan yelden ormandan büyümüşüz,
Ovalarla denizlerle dağlarla bir.
Tutmuş ellerimiz, yürümüş ayaklarımız
Güneyden kuzeye, doğudan batıya
Türk olmak çalışmak demektir.

Yok hele, oğul kız, yok hele,
Yüreğimizde karanlık, alnımızda kir.
Bize yönelen isterse yeryüzü olsun
İsterse gökyüzü
Türk olmak karşı koymak demektir.

İçine, çiçeklerin yıldızlarını ulusların,
içine gir.
Geceden gündüze, eskiden yeniye yürü sen,
Yürü sen,
Türk olmak yaşamak demektir.
Fazıl Hüsnü Dağlarca