Abdurrahman ZEYNAL


İbrahim Erkal Kültür Merkezi


Cumhuriyet ilan edilince ülkede kalkınma seferberliği başlatılmış, kültür, sanat ve sinema alanında atılımlara gidilmişti. Yokluk, kıtlık, hastalık kol gezerken halkın kültürünü artırıp, ufku açılsın diye  büyük gayretlerle Saray Sineması yapılmış, yıllarca insanların filim seyrettiği, sanatsal etkinliklere mekân olmuştu.

Yıllar sonra çıkan bir yangın sinemayı kül yığınına çevirmiş, geriye koca bir enkaz bırakmıştı. Dönemin yöneticileri aldıkları kararla enkaz kaldırılmış yerine uzun yıllar Erzurumluların hafızalarında silinmez izler bırakacak olan Dadaş Sineması yaptırılmış, böylece Saray Sinemasının geleneği Dadaş Sinemasında sürdürülmüştü.

Her Erzurumlunun hafızasında derin izler bırakan bu sinema 1977 yılında Adalet Partisi il başkanlığı seçimine ev sahipliği yapmış, çıkan kavgada dönemin Kültür Bakanı Rıfkı Danışma´nın kafası kırılmış, ancak kongre yine yapılmış, delegeler seçim sonunda kucaklaşmış, sanki hiç bir şey olmamış gibi evlerine gitmiş, herhangi bir hukuksal davanın sözü bile edilmemişti.

Dedik ya bu sinema nice hatıralara ev sahipliği yapmıştı yapmasına ama son yıllarda artık görev yapamaz hale gelmişti. 5 Kasım  2015 tarihinde   Erdal Güzel Başkanımızla resim çerçeveletmek için gittiğimiz Dadaş Sineması´nın katında bulunan çerçevecide etrafı seyredip geçmişi hatırladığımda çok ama çok üzülmüştük.

Sinemanın kapısı kilitli, saatlerce Türkiye´yi kurtarmak için fikir ürettiğimiz sinema yönetim odasının kapısının neredeyse örümcek ağıyla kapanmak üzere olduğunu gördüğümde  30-40 yıl ötesine gitmiş, nice konferansların, büyük toplantıların yapıldığı şaşaalı günler aklıma gelmiş, nereden nereye sorusunu sormuştum.

2017 yılında Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat alanında yaptığı yeniliklere bir yenisini katmak amacıyla Dadaş Sinemasının restorasyonunu başlatmış, şehrimize harika bir mekân kazandırmıştı.

İlk yapıldığı zaman 980 kişilik olan sinema salonu, koridorlar, merdivenler yeniden düzenlenmiş, ferah bir nezih mekâna dönüştürülmüştü.

Sıra ad verme konusuna gelince sağlığında vefa görmeyen İbrahim Erkal´ın adı öne çıkmış, bu güzel mekâna "İbrahim Erkal Sanat Merkezi" adı verilmişti.

İbrahim Erkal Erzurum´un ses sanatçısının olmasının ötesinde bir kültür elçisi  olmuştu. Yıllar önce seslendirdiği "Hadi Gel Erzurum´a Gel" parçasıyla yurt içi ve yurtdışı müzik dinletilerinde sevilmiş, benimsenmiş ve dinlenmişti.

Hatta yurtdışından Palandöken´e kayak kayamaya gelen Rumen kayakçılara sorulduğunda geliş sebeplerinin İbrahim Erkal olduğunu söylemeleri bu gerçeği doğrulamaktaydı.

Bu sanat merkezi; onun için doğru isimlendirilmiş, ölümünden sonra sanatçının adını yaşatmak istenilmiş olması önemliydi. Bu gelecek kuşaklar içinde inşallah bir emsal olurdu.

Şu andaki merkezin fiziksel özelliğinden biraz söz edelim. Önce girişi çok güzel olmuş. Sonra güzel bir sergi salonu gelenleri karşılamış. Örneğin resim sergisi gibi etkinlikler fevkalade güzel yapılabilecek duruma getirilmiş.

980 kişilik salon 550 kişilik güzel bir tiyatro ve konferans salonuna dönüştürülmüş, seyircilerini beklemektedir. Yine çocuklarıyla gelecek ana ve babaların çocukları için oyun bahçesi hazırlanmış, seyirci olan ana ve babanın rahat etmesi düşünülmüştü.

Mini bir salon daha yapılmış, kostüm giyimleri, provalar veya mini toplantılar için de güzel bir salon inşa edilerek harika bir iş başarılmış. Yönetim odaları, sanatçı odaları mekâna derinlik kazandırmış.

Umarım bu güzel mekân ayrım yapılmaksızın tüm şehrimiz sanatçılarına, faaliyetlerini göstermek, sergilemek isteyen tüm Erzurumlulara siyasi ve ideolojik  ayrım yapılmadan tahsis edilir ve  şehrimize güzel hizmetler sunar.

Bu güzel duygularla İbrahim Erkal Sanat Merkezinin yapımında , açılmasında emeği geçenleri kutluyor hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.