Sedanur BİNGÖL BİNGÖL


İnanmadan olur mu?

.


İnanç kelime manası olarak bir düşünceye çok sağlam bir biçimde, içten, gönülden bağlı bulunma ve Tanrı 'ya bağlanma olarak tanımlayabiliriz. Peki inanmak bu kadar şartken aksi olur mu? Olmaz, olamaz da inanmadığını beyan eden kişide aslında inanmadığına inanarak söyler inkarında alt yapısı yine inançtır kaçış yok!
İnanmanın psikolojimiz üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Inaçların hayatımıza etkisi üzerine geçmişten günümüze bir çok deney ve çalışma sürdürülmüş.İkinci Dünya Savaşı sırasında Dr. Henry Beecher isimli doktor, yaralı askerlerin tedavisi sırasında kullanılan morfin tükendiğinde, hastalara tuzlu su karışımı vermiş. Bu sırada verdiği karışımın askerlerin ağrılarını dindirici etkisi konusunda onlara güven verici konuşmalar yapmış. Sonuçta yaralı askerlerin %35’inden fazlasında bu karışımın etkili olduğunu gözlemlenmiş. Yapılan araştırmalarda kanserle savaşta en etkili faktörlerin moral ve inanç olduğu tespit edilmiş. İnanç ve iyi moral vücudumuzun savunma sistemine destek vermekte ve kanseri yenmekte önemli rol oynandığı söylenilmektedir. Bir başka örnek Covid-19 salgının en fazla can aldığı ülkelerden İtalya'da yaşayan Covid-19'u yenen 103 yaşındaki Ada Zanusso, hayatta kalabilmesini cesaretine, gücüne ve inancına bağlıyor. İnanmak sağlığımızı bu kadar etkiliyorken neden aksini yapıp hayat standartlarımızı düşürelim ki, örneklendirmeleri psikolojimiz,  ona bağlı olan sağlığımız üzerinden yapmak istedim. Çünkü bu ikisi arasındaki bağ, kuvvetli ve sıhhatli olmazsa bir insanın ne güzel bir okul, ne güzel bir iş, ne güzel bir ev, ne güzel bir arabaya sahip olmaya inanmasından bahsedebiliriz. Ruha inmeden bedene yüklenemeyiz...

 Eskiler ne güzel demiş "İnanç tekeden süt çıkartır" inancın önemini tek bir cümle ile özetlemişler. Kulak vermek gerek.


Sağlıcakla kalın...