Sedanur BİNGÖL BİNGÖL


İŞİNİZİN EHLİ MİSİNİZ?

.


Her konuda iyi olmak zorunda değiliz fikir sahibi olabiliriz, ama bu bizi o işin ehli yapmaz, ehliyet vermez! Hiç gördünüz mü kel birinin şampuan reklamında oynadığını ya da insan sevmeyen bir doktor, bazen gerçekçi olmaktan uzaklaşıyoruz! Uzaklaştıkça da kendimizi kaybediyoruz, kaybettikçe de farklı kimliklere bürünüyoruz. Sen birden ben oluyorsun, ben öteki hiç alışık olmadığımız kimlikler bu silsile böyle devam ediyor. Sonrada ortada liyakatsiz insan curcunası, ne gerek var değil mi? Nisa suresi 58. ayet “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” biz inandık, iman etmedik mi? İşi ehline vermemiz gerekirken bilgi dairemizden çok uzak bilgisizlik dairemizde işin uzmanıymış gibi davranıyoruz ve bundan rahatsızlıkta duymuyoruz, duymuyorlar aksine her ses vereni dolu sanıyoruz davul örneğinden uzaklaşmış gibi...

 Ne güzel ne yerinde sözler söylemiş atalarımız kulak vermek dört gözle okumak boynumuza borç "terzi kendi söküğünü dikemez" sahi terzi kendi söküğünü dikemiyor mu? Terzi kendi söküğünü dikmekten mi aciz? Ya da kaba bir tabirle becemiyor mu? Hayır! Terzi işindeki mahirlikten kendi söküğünü dikmeye vakit bulamayan terzi ya sen, ben, ötekiler? Şapkaları öne koyup düşünmek gerek ben bu işte ehli miyim? Ya da şapkanı çıkarttığında aynadaki senle memnun musun?  Şapka ile gizlediğini aynadaki yansımam gizleyecek mi? Gizlememeli, konunun derinliklerine inmeye kalksak herhalde sayfalarca yazı yazılır ama şunu bilmeliyiz, konu basit bir konu değil mühim bir konu! Devlet konu, istiklal konu unutmayalım ki istiklale istikballe gidilir! Güzel yarınlar bırakayım şamatasına bugünden olmamalıyız, yarım hekim candan yarım imam dinden eder…

Yaptığımız işite en iyisi olalım, en iyisini yapalım ya da olmaya söz verelim ben sözüm tutmak için çalışıyorum peki ya sen?

Sağlıcakla kalın…