Vehtan GÜVEN


İSLAM’IN NURLU ŞEHİRLERİ

.


İslam açısından önemli şehirler vardır. Bunların başında mekke-i mükerreme, medine-i
münevvere, Kudüs-ü şerif ve İstanbul.
Mekke-i mükerreme
Arap yarım adasının eski hicaz bölgesinde yer alır. İslam dinin en kutsal şehridir. Peygamber
efendimiz, liderimiz, önderimiz, iki cihan güneşi hatemül enbiya Muhammed Mustafa
sallallahutala bu şehirde dünyayı şereflendirmiştir. Dinimiz islamın kutsal kitabı Kuran-ı
azimüşan bu şehirde bulunan Nur dağında Hira mağarasında Cebrail as tarafından
peygamberimize getirilmiştir. Yine islamın 5 şartından biri olan hac farizasının en önemlisi
olan Kâbe-i muazzama Beytullah bu şehirdedir. Mekke-i Mükerreme Kuran-ı Kerim’de
şehirlerin anası olarak anılır. Mekke-i Mükerreme hz. Peygamberin soyundan gelen
Haşimoğluları tarafından yönetilmiştir. Osmanlı döneminde dahi bu yönetime
dokunulmamıştır. 1925 yılından sonra İngilizler Suud ailesini iş başına getirmişlerdir. Sevgili
peygamberimiz 40 yaşına kadar bu şehirde yaşamıştır. Kuran-ı Kerim’e göre Kâbe’nin
inşasını ilk olarak Hz. Adem tarafından inşa edilmiş Nuh tufanında yıkılıp yeniden inşa
edildiği anlatılmıştır. Hz. İbrahim’e Kâbe’nin yeri gösterilmiş, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail
tarafından yeniden yapılmıştır. Hz. İbrahim’in ikinci eşi Hacer annemizden İsmail adında bir
erkek çocuğu dünyaya gelmiştir fakat İbrahim halilullah efendimizin ilk eşi Sare annemiz bu
durumu kabullenmez ve Hacer annemiz ile oğlu İsmail’in uzaklaştırılmasını ister. Hz. İsmail
henüz bebektir. Hz. İbrahim halilullah ikisini de alarak Mekke’nin bulunduğu alana getirir ve
bırakır, dönüp giderken Hacer annemiz Hz. İbrahim’e seslenerek “Bunu Allah’ın emri olduğu
için mi yapıyorsun” der. O da “evet” deyince Hz. Hacer annemiz “Bize Allah yeter” der.
Çorak ve ıssız bir vadide yalnız kalan anne ve oğlu buraya yerleşir. Suları tükenen Hz. Hacer
çocuğun su bulmak için Sefa ve Merve tepelerine 7 defa koşarak gider gelir sonunda Hz.
İsmail’in bulunduğu yerden su fışkırmaya başlar. Bugün Müslümanlar için kutsal olan
zemzem hikayesi buradan gelir. Haç farizasının şartları Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hacer
annemizin yaptıkları mücadeleyi anlatır. Suyu gören kervan sahipleri buraya yerleşir. Hz.
İbrahim buraya geldiğinde oğlu Hz. İsmail’le birlikte burayı yeniden inşa eder ve hacca
çağırır.( bakara 127) bu zamandan itibaren Kâbe ve Mekke Hz. İbrahim’e inananların ibadet
hac ve ticaret merkezi haline gelir. İslam’a göre Hz. İsmail’in soyundan gelen ve şehrin en
soylu ailesi Kureyş oğullarına mensup olan peygamber efendimiz 571 yılında burada
doğmuştur ve 40 yaşına kadar burada yaşamıştır. Ve Hira mağarasında Kuran indirilmeye
başlanmış son din İslam’ı bu şehirde açıklamıştır. İslamiyet’i kabul etmeyen Mekkelilerle
şehrin ileri gelenlerine karşı 13 yıl mücadele etmiş ancak 622 yılında Mekke’den Medine’ye
hicret etmiştir. Uzun yıllar Medine’de yaşadıktan sonra Bedir savaşı, Uhud savaşı, Hendek
muharebesi ile güçlenen Hz. peygamber 630 yılında 10 bin askeriyle şehre girmiş ve
Mekke’yi müşriklerden temizlemiştir. Mısırın 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından
fethedilmesinden sonra hicaz bölgesi Osmanlı hakimiyetine girdi. Osmanlılar şehrin
kutsiyetine ve şeriflerin halife Hz. alinin soyuna dayanmasından kentin idaresinde bir
değişiklik yapmadılar. 1. Dünya savaşına kadar kent şerifler tarafından yönetilmeye devam
etti. Mekke’ye gayrimüslimlerin yani Müslüman olmayanların girişine izin verilmez.
Mekke’de iklim oldukça kurak ve sıcak bir çöl iklimine sahiptir. Mekke’nin ekonomisi yıllık
Hac ve Umre ibadetlerine bağlıdır. Diğer ekonomik faaliyetlerde petrol ihracatına dayanır.
Mekke’de havayolu taşımacılığı gelişmiştir. Mekke’de havaalanı yoktur. Cidde’deki

havaalanından ulaşım sağlanmaktadır. Birçok sultan şehre camiler, çeşmeler, yollar, kaleler
yapmışlardır.
Fakat Birinci Dünya Savaşı sonrasında Suudilerin hakim olduğu Mekke şehri, Vahhabilerin
inanç esasları doğrultusunda tüm süslemeler ve mimari yapılar yanlış ve din dişi görülmüş,
yavaş yavaş şehrin çevresinden silinmeye başlanmıştır. En son 2002 yılında yıkılan Osmanlı
dönemi eseri EcyadKalesi’nin yerine Ebrac El Beyt ismindeki otelin yapılması büyük tepki
toplamıştır. Mescidi haram burada bulunur ve burada edilen her ibadete, her sevap için 1
adette 1000 adet sevap verilir. Müslümanlar için mübarek şehirdir, Mekke'de bulunan Kabe'de
Müslümanlar İslamin beş şartından bir tanesi olan hac görevlerini yerine getirirler. Eski
dönemlerde Mekke için çok savaş verildi. Kureyş kabilesi önceden Müslümanları zorla
Medine'ye göç etmek zorunda bırakmışlar, Hz. Muhammed de Medine'ye hicret etmişti.
Ancak sonrasında Müslümanlar ve Hz. Muhammed, Mekke'yi Kureyş kabilesinin elinden
aldı. Mekke İslam dinin doğduğu şehirdir. Yeryüzünün ilk ibadethanesi, mabedi olan Kâbe,
Mekke şehrinde bulunur. Bu nedenle bu şehir İslam alemi için çok önemlidir.
Medine-i Münevvere
Eski ismi yesrib olan Medine-i münevvere Mekke’nin 350 km kuzeyinde yer alır. Gerek
coğrafi konumu gerek arazi yapısı bakımından Mekke’den tamamıyla farklı tarım alanları ve
zengin su kaynaklarına sahiptir. Kuranı Kerimde Medine ismi 1 yerde geçmektedir. Medine
için 200’e yakın isim kullanıldığı görüşü hakimdir. Bunlar içerisinde nurlu şehir anlamına
gelen Medinetül Münevvere öne çıkan isimdir. Medine’ye yerleşimin ilk ne zaman başladığı
hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte Medine’ye yerleşen Amalika, Yahudiler, evs ve
hazrec olan bu üç topluluğun yaşadığı görülmektedir. İslamiyet’ten önce tarıma dayalı bir
ekonomiye sahip olan Medine, İslam’dan sonra ekonomi ve Pazar dini hayat gibi medeni
hayatın önemli fonksiyonlarına sahip olmuştur. Şehir planı Mescid-i Nebevi merkez olmak
üzere geliştirilmiştir. Resulü Ekrem efendimiz vefat edilenlerin defnedilmesi için baki
mevkini mezarlık olarak seçmiştir. İslam beldeleri de Medine’deki şehir planına göre dizayn
edilmiştir. Yavuz Sultan Selim’in hicaz bölgesi de Osmanlı topraklarına katılmıştır. 2.
Abdulhamit tarafından Medine’ye kadar demiryolu inşa ettirmiştir. 1. Dünya savaşı sırasında
Fahrettin Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu zor şartlara rağmen Medine’yi kahramanca
savunmuşlardır. 20 Ocak 1919’da Osmanlı egemenliği sona ermiştir. 1932’de kurulan Suudi
Arabistan hükûmeti Osmanlı eserlerini bir bir yok etmiştir. Bunlardan birisi ecyad kalesidir.
Osmanlı eseri olarak amberiye mescidi, el muazzam tren istasyonu kalmıştır. Medine’deki
önemli yerler: Mecid-i nebevi, Uhud dağı ve kabristanı, yedi mescitler, mescid-i kıbleteyn,
kuba mescidi, Hamza mescidi, ali mescidi, cennet-ül baki, Ebu Bekir mescidi, Osman
mescidi, Ömer mescidi, Cuma mescidi, mescid-i Gamame, Osmanlı cami olarak sıralanabilir.
Kudüs-ü şerif
Kudüs’ün Müslüman tarihindeki yeri Hz. Peygamberin mescidi aksanının Müslümanların ilk
kıblesi söylemesi üzerine başlamıştır. Hz. Ömer döneminde burası fethedilmiştir. 1. Dünya
savaşı sonuna kadar 14 asır boyunca Müslümanların idaresinde kalmıştır. Kudüs Mekke ve
Medine’den sonra 3. Önemli kutsal mekandır. Onun anlamı ilk kıblemiz oluşu miraç
hadisesindeki rolü ve peygamber efendimizin hadislerindeki ifadeler bu şehri önemli kılmıştır.
Kudüs şehri dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birdir. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam
dini açısından önemli ve kutsal yerleri içinde barındırır. Kudüs bugün Filistin ve İsrail
arasında bölünmüş durundadır. Filistin devleti Kudüs’ü başkent olarak ilan etmiş, İsrail de

kendi başkenti olarak ilan etmiştir. Müslümanlar için 3 kutsal şehir vardır bunlar Mekke,
Medine ve Kudüs’tür. Hz. peygamberimiz ziyaretler ancak üç mekana yapılır “ Mekke’deki
mescidi harama, Medine’deki benim mescidime, Kudüs’te de mescidi aksaya” buyurmuştur.
Peygamber efendimiz (s.a.v) ibadetlerimizden en önemlisi namazı mescidi aksaya dönerek
kılmıştır. İlk kıblemiz mescidi Aksa’nın Kudüs şehrinde bulunması bu şehrin tüm
Müslümanlar için önemini açıkça ortaya koymaktadır. Peygamber efendimiz (s.a.v) recep
ayının 27. Gecesi isra ve miraç hadisesi gerçekleşmiştir.” Ayetlerimizden bir kısmını ona
göstermek için kulunu bir gece mescidi haramdan alıp, çevresini mübarek kıldığımız mescidi
Aksaya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki o her şeyi
hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir”. Kudüs onlarca peygambere de ev sahipliği
yapmıştır. İslamiyet’te de her z aman ayrı bir öneme sahiptir. Hz. Ömer’in görevlendirdiği
İslam orduları Kudüs’ü fethettikten sonra şehri İslami eserlerle donatmıştır. 1517’den 1918
yılına kadar bu topraklara Osmanlı devleti hakim olmuştur.
İstanbul
Peygamber efendimiz (s.a.v) Mekke’de dünyaya gelerek Mekke’yi şereflendirmiş, vefatıyla
Medine’yi şereflendirmiş, miraç hadisesiyle Kudüs’ü şereflendirmiştir. İstanbul’un fethiyle
ilgili hadisiyle de İstanbul’u şereflendirmiştir. İstanbul’a en kıymetli sahabesini (Eyüp Sultan
Hazretleri) göndererek şehri şereflendirmeye devam etmektedir. Peygamber efendimiziz
geleceğe yönelik mucizeleri vardır bunlardan biri de İstanbul’un fethidir. Sevgili
peygamberimiz İstanbul bir gün fethedilecektir. Fetheden komutan ne güzel komutan,
fetheden asker ne güzel asker diyerek İstanbul’un fethini yıllar önceden işaret etmiştir. Eyüp
sultan hazretleri de bu müjdeyi bildiği için 80 yaşının üstünde olduğu halde yol meşakkatine
katlanarak burada şehit olmuştur. Ak Şemsettin Hazretleri, Eyüp Sultan Hazretleri’nin
mezarını bulmuş, cesedi sapsağlam çıkmıştır. Fatihin emriyle buraya türbe ve külliye
yaptırılmıştır.
Bir sonraki köşe yazısında görüşmek dileğiyle. Esen kalın!