Ömer KOZ


Kutadgu Bilig’de Dilin Meziyeti ve Kusuru Üzerine

Kutadgu Bilig’de Dilin Meziyeti ve Kusuru Üzerine


Anlayış ve bilgiye tercüman olan dildir; insanı aydınlatan fasîh dilin kıymetini bil.

 

İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur; insanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.

 

Dil arslandır, bak, eşikte yatar; ey ev sahibi, dikkat et, senin başını yer. 

 

Dilinden eziyet çeken adam ne der, dinle; bu söze göre hareket et, onu dâima hatırda bulundur.

 

Bana dilim pek çok eziyet çektiriyor; başımı kesmesinler de ben dilimi keseyim.

 

Sözüne dikkat et, başın gitmesin; dilini tut, dişin kırılmasın.

 

Bilgili dil için özlü bir söz söyledi; ey dil sahibi, başını gözet.

 

Sen kendi selâmetini istiyorsan, ağzından yakışıksız bir söz kaçırma.

 

Söz, bilerek söylenirse, bilgi sayılır; bilgisizin sözü kendi başını yer.

 

Çok sözden fazla fayda görmedim; amma söylemek de faydasız değildir.

 

Sözü çok söyleme, sırasında ve az söyle; binlerce söz düğümünü bu bir sözde çöz. 

 

İnsan söz ile yükseldi ve sultan oldu; çok söz başı, gölge gibi, yere serdi.

 

Çok konuşan kimseye bilgi “gevezelik etti” der; söylemezse de, ona “dilsiz” der.

 

Mademki böyledir, sen fasîh dil kullan; dil fasih olursa, insanı yükseltir.

 

Dili iyi gözet, başın gözetilmiş olur; sözünü kısa kes, ömrün uzun olur.

 

Dilin faydası çok olduğu gibi, zararı da çoktur; dil bâzan öğülür, bâzan da çok söğülür.

 

Mademki böyledir, sözü bilerek söyle; sözün gözsüzlere, körlere göz olsun.

 

Bilgisiz insan, şüphesiz, kördür; ey bilgisiz, yürü; bilgiden nasip al.

 

Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.

 

İnsan iki şey ile kendisini ihtiyarlamaktan kurtarır : biri iyi iş ve diğeri iyi söz. 

 

Ey oğul, bir sözümü sana söyledim; ey oğul, bu nasihatleri ben sana verdim