Ayhan YİĞİT


SEÇİM ÖNCESİ DİLLER


Geçen aylardaki yazılarımda; siyaset ve propaganda dili nasıl olmalı diye,  bir şeyleryazmıştım.

   Seçimler yaklaşıyor, yaklaştıkça siyasilerin dilleri de sivrileşiyor?Bu olmamalı !

 Sanki; güzel, okşayıcı olup, milletimizin ahlakına, kültürüne,geleneklerine, adetlerine, özüne ve düşüncesine uyan sözlere, fıkralara, şakalara ve menkıbelere hasret kaldık !

  Seçim öncesi ve her zaman dilimiz, hoş ve güzel olmalı?

     Bu güzel tabloyu Milletimiz göremediği için ; bu başlıkla yeni bir yazı yazayım dedim?

   Bu dil, çoğunlukla iyi olmalı,  kötüleyici, kırıcı olmamalı kana atındayım.

    Yaptıklarından ve yapacaklarından bahsetmeliler diye düşünüyorum.

  . Kardeşliğin, ahengin, saygının; bozulmasını ve yaralar almasını kimse istemiyor, bu kesin?

      Ama bunun gereğini; başta siyasiler olmak üzere, herkes yapmalı, kendilerini frenlemeli ve tutmalılar?

      Şiddet içerikli söz ve yayınlardan, kesinlikle uzak durulmalı?

      Çocuklara ve gençlere ; kötü örnek olmamalarını, kötü  yetişmelerine zemin     hazırlamamalarını vurguluyor ( bir hekim olarak) , ?´ geleceğimiz bunların omuzlarında yükselecek, ya da yükselemeyecek, ?´ acı sözü belirtmek zorunda kalıyorum?                

     Ve diyorum ki :

     Bu güzel vatanda ; beraber yaşadık, yine  beraber yaşayacağız :

     Önce ülkemizi; havamızı-suyumuzu, aşımızı-ekmeğimizi, şehrimizi-köyümüzü, yolumuzu-sokağımızı, parkımızı-bahçemizi, dolmuşu-otobüsü, treni ve uçağı, okulları-üniversiteleri, apartmanları-işyerlerini?

        Kısacası; bu cennet vatanın her zerresini, köşesini ?bucağını, her değerini ve kutsalını paylaşacağız. Paylaşmak zorundayız! Başka alternatif var mı?

      Var diyenler,  söylesin ve delilleri ile  kamuoyuna sunsun!

       Öyle ise: Bu hoş ve ahenkli ortamları, daha huzurlu yapalım;  buna çalışalım? Bozmayalım, bozmağa çalışmayalım ve bozdurmayalım?

      Bu günlerde,  seçimler yapılacağından; en çok siyasiler konuşuyor. Onun için, onlar ve medya mensupları, söylemlerine, dillerine dikkat etmelidirler.

     Millet; bilhassa büyüklerden, siyasilerden, hatiplerden, habercilerden, yazarlardan , din görevlilerinden?ve akademisyenlerden güzel sözler ve nidalar bekliyor?

     Acı dil, acılar ?´çektirebilir´´ yaratabilir! Tatlı dil, tatlılar yaratır?Topluma , gençlere , aileye?dalga dalga yayılır! Tıpkı deniz dalgaları gibi.

      Toplumumuzu kaynaştıran, kenetleyen, her değerine; kutsallarına, harcına, kültürüneve düşüncelerine, değer verdikleri objelere,  saygılı olmaları lazım... Kişiye, kişiliklere  ve inançlara dokunmamaları lazım!

      Bu değerleri yıpratıcı değil,  yapıcı ve yükseltici söylemlerle, propagandalarını yapıp, dertlerini ve düşüncelerini anlatmaları lazım...

       Ya da değerlerle, düşüncelerle uğraşmayıp; teknolojik, bayındırlık,  sanat içerikli ve kalkınmaya yönelik objeleri sıralayıp  konuşmaları lazım?

      Sayın AKŞENER, şöyle diyor:

     ?´Seçimlerin bayram havası içinde geçmesi için elimizden geleni yapacağız.

      Türkiye´nin gerilime değil, huzura ve sevgiye ihtiyacı var.

      Bu yüzden İYİ Partinin adayları:

                    - Dedi kodu yapmayacak,                                                                                                                                                                          

                   -Kimseye iftira atmayacak,

                   - Hiç kimsenin onuruna dokunacak tek söz söylemeyecekler.´´

    Bunlara uymak güzel davranış olmaz mı?

    Keşke: Türkçemizde kötü, kırıcı, aşağılayıcı ve iftira içerikli kelimeler olmasaydı da; biz de kullanmasaydık...

       Türkçeciler/ Türkologlar ve dil bilimcileri;  bilmiyorum bu cümleme kızarlar mı,  üzülürler ´mi?  Ya da hoşlarına ´mi gider?

        SEÇİMLERİN ve o güne kadar geçecek günlerin;  güvenli,  sağlıklı, huzur içinde geçmesi ve aziz Milletimiz için, hayırlı olması dileğiyle...Hoşça kalın. Uz.Dr. Ayhan YİĞİT