Depremzede çocuk ve gençler için özel poliklinik kuruldu

Depremzede çocuk ve gençler için özel poliklinik kuruldu

Videolu Haber 7.03.2023 11:06:00 0

Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Afet ve Travma Polikliniği depremzede çocuk ve gençler için hizmet veriyor. Depremzede vatandaşlar randevu almadan giderek tedavi oluyor. 
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremler sonrası Erzurum’da da yaşamını sürdüren depremzede çocuk ve gençler için Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Afet ve Travma Polikliniği kuruldu. Herhangi bir randevu sürecine tabi tutulmayan depremzede vatandaşlar aynı gün poliklinik hizmeti alabiliyor. İlk olarak çocuk ve genç psikiyatri hekimi tarafından psikiyatrik değerlendirmeleri yapılan çocuk ve gençlerin değerlendirmeleri tamamlandıktan sonra en doğru tedavi yöntemi belirlenerek tedavi süreci başlatılıyor. Öte yandan, çocuklar ve gençlik çağında olan depremzedeler için poliklinik içinde tanı ve tedavi süreçlerinde kullanılan oyun odası da yer alıyor. 
“Depremzede çocuk ve gençlere özel poliklinikte randevusuz sistem” 
Depremden etkilenen vatandaşların randevu almadan poliklinikte tedavi olabildiğini belirten Atatürk Üniversitesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Dr. Esen Yıldırım, “Çok büyük bir felaket yaşadık ve bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu afet ve travma polikliniğimizde ilimize gelen ve depremden etkilenmiş çocuklara öncelik tanıdığımız bir birim oluşturduk. Çocuklarımız yakınlarıyla birlikte herhangi bir randevu ve sürecine tabi tutulmadan aynı gün poliklinik hizmeti alabiliyorlar. Hekim arkadaşlarımız, psikolog arkadaşlarımız ve çocuk gelişimi uzmanlarımızla beraber ilk olarak değerlendirmelerini yapıp, etkileniş biçimlerine göre ne tür müdahaleler gerekiyorsa bunlar planlanıyor. Daha sonra planlamalara göre tedavi süreci başlatılıyor” dedi. 
“Değerlendirmeler tamamlandıktan sonra müdahale süreci planlanarak başlatılıyor” 
Depremzede vatandaşların tedavi sürecini de anlatan Yıldırım, “Herhangi bir randevu almadan direkt gelip burada tedavi olmaya başlayabiliyorlar. İlk olarak hekimler imiz tarafından çocuk ve gençlerin psikiyatrik muayenesi yapılıyor. Daha sonra elde ettiğimiz değerlendirme bilgilerine göre ne tür bir tedavi uygulanması gerektiği belirleniyor. Son aşama ise tedavi aşaması olarak devam ediyor. Tedavi planlamasında psikososyal destek, ebeveyne psikoeğitim, bireysel psikoterapiler veya ilaç tedavileri gibi müdahale seçenekleri belirlendikten sonra polikliniğimizde müdahaleleri başlatılmış oluyor. Şu an burada tedavi süreci devam eden depremzede çocuklarımız var. Polikliniğimizde ihtiyaç duyulduğu sürece hizmet vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
“Çocuklar ebeveynlerine sıkı sıkı sarılarak geliyor” 
Çocukların genelde endişeli ve güvensiz olduğunu da kaydeden Demirdöğen, “Çocuklar ve gençler çok farklı belirtilerle polikliniğimize başvuruyor. Bu belirtiler çocukların yaşlarına göre, travmayı ne şekilde yaşadıklarına göre ve kendi bireysel faktörlerine göre değişiyor. Genel açıdan bakacak olursak yaş grupları açısından, okul öncesi çocuklarda yoğun kaygılar ve var olan becerilerde gerileme şeklinde etkiler görüyoruz. Uyku beslenme rutinlerinde değişiklikler oluyor. Ebeveynlerine ayrılmak istememe endişeli oldukları için her an ebeveynleriyle olmak isteme durumuyla çok sık karşılaşıyoruz. Okul çağı dönemi biraz daha kaygılarını net dile getirebildikleri bir dönem olduğu için korkularını kaygılarını ifade edebiliyorlar. Yine bazen sebebi bulunamayan ağrılarla gelebiliyorlar. Onun dışında sürekli bu yaşadıkları olay ile ilgili sorular sorma, güven arayışı davranışı olabiliyor çünkü hala kendilerini güvende hissetmiyorlar. Her an kötü bir şey olacakmış gibi endişe yaşıyorlar. Ergenlik döneminde ise, bazen içe kapanıklık, hiçbir şeyden keyif almama, dikkat kayıplarıyla gelebiliyor. Bazen de saldırganlık davranışları, öfke ve yoğun üzüntü belirtileriyle gelebiliyorlar. Yine bu yaş grubunda da sebebi bulunamayan fiziksel semptomlar ve ağrılar olabiliyor” açıklamalarında bulundu.