Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırları içerisinde bulunan Nemrut Krater Gölü civarındaki ayılar aç kalınca minibüsün içine girerek yiyecek aradı.
Dünyanın ikinci, Avrupa’nın ise en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü civarında yaşayan boz ayılar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Her gün yerli ve yabancı yüzlerce turistin akın ettiği Nemrut Kalderası, doğal güzelliğinin yanı sıra boz ayılarla da gündeme geliyor. 2 bin 250 rakımdaki Nemrut Kalderası'nda yaşayan boz ayı sürüsü aç kalınca piknikçilerden arta kalan yiyeceklere ve çöplüklere dadanıyor. Pikniğe veya günü birlik geziye giden vatandaşların elle beslediği ayılar, bunu alışkanlık haline getirerek artık her ortamda yiyecek aramaya başladı.
Piknik artığı ve çöplüklerin yanı sıra turistlerin çadırlarına da saldırın ayılar bu kez kapı ve penceresinin açık olduğu minibüse girdi. Minibüsün içinde bir süre yiyecek arayan ayılar umduklarını bularak karınlarını doyurmaya çalıştı.

Nemrut Kalderası’na kamp yapmaya giden minibüs sahibi Uğur Selici, arabadan erzakları almaya gittiğinde ayının bir anda üzerine geldiğini söyledi. Kendisinin ayıdan ayının da kendisinden korktuğunu ifade eden Selici, büyük bir şaşırma içinde ve korkmasına rağmen ayıların o anki videolarını çektiğini kaydetti. Uğur Selici, “Bu bölgeye sık sık kampçıları getiriyorum. Yine bir ekibi getirdim. Bir süre sonra ayıların aracın etrafında dolaştığını gördüm. Ben onlardan kaçtım. Ayı camdan içeri girerek yiyecek aradı. Sonra bağırarak, oradan uzaklaştırmaya çalıştık. Ancak ikinci bir ayı geldi. O da yiyecek bulmak için aracın içine girdi. Bir süre sonra da çıkıp oradan uzaklaştılar” dedi.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Öğretim Görevlisi Cihan Önen, “Uzun yıllardan beridir bölgeyi gözlemleyip kayıt altına almaktayım. Yakın zamanlarda ayıların sayıları bu bölgede hayli arttı. İnsanlara saldırdıkları da oldu. Bunun yanında insanların araçlarına ve çadırlarına zararlar verdiklerini de gördük. Bunun en temel nedenlerinden birisi insanların ayıyı kendilerine alıştırmaya çalışmasıdır. Bunun yanında araçlarda ve çadırlarda yiyecek bırakmaları da etken oldu. Ayıların sayılarının artması nedeniyle buralar artık yiyecek ile kamp yapılacak bir yer olma özelliğinden çıktı. Bunun yanında insanların yaklaşmamasını öneriyorum. Bunlar evcil hayvanlar değil. İnsanların bu hayvanları elle beslemesi bunların doğal yapısını da bozuyor. Bu şekilde insanların arasında dolaştıklarına da sıkça şahit oluyoruz. Bu da maddi manevi zararlara yol açıyor. Ayrıca istenmeyen durumlara da yol açabilmektedir” diye konuştu.