Orhan BOZKURT


KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR!

Güne ve gündeme uygun olacağı düşüncesiyle, bugün büyük Atatürk’ten küçük bir öyküyü paylaşmak istedim.


Güne ve gündeme uygun olacağı düşüncesiyle, bugün büyük Atatürk’ten küçük bir öyküyü paylaşmak istedim.

İkinci Balkan Savaşı'nın ardından 29 Eylül 1913 tarihinde Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalanan İstanbul Barış Anlaşması'ndan sonra Sofya Elçiliğine Ali Fethi (Okyar), Sofya Askeri Ataşeliğine de 27 Ekim 1913 tarihinde Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal (Atatürk) atanmıştır.

Bulgaristan henüz 5 yıllık bir ülkedir. Bir pastane vardır Sofya'da. Diplomatik erkan da genel olarak o pastanede kahvaltı yapmaktadır.

Atatürk de genelde kahvaltısını  orada yapar. Bir sabah bir köylü girer pastaneye. Bohçası vardır elinde, bir masaya oturur ve bohçasını yanına bırakır. Bir garson gelir, köylü süt ve kek ister. Ancak garson köylünün pastaneden ayrılmasını ister.

Bu durma itiraz eder köylü. Birkaç garson daha gelip köylünün pastaneden çıkmasını  siterler.

Köylü öfkelenir ve bağırmaya başlar: "Sizin burada sattığınız sütü ben üretiyorum, sizin  sattığınız pasta, börek, çöreğin ununu ben üretiyorum. Peynirini, yoğurdunu ben üretip veriyorum. Pastana koyduğun meyveyi ben üretiyorum ve sen benim ürettiklerimi bana vermiyorsun öyle mi?

Hayır çıkmıyorum ve kahvaltımı burada yapacağım" der.

Herkes suspus olur.

Köylünün istedikleri masasına getirirlir. Kahvaltısını yapar ve bir miktar parayı masaya fırlatarak çıkıp gider.

Pastanede olup biten her şeyi izler Atatürk...  Köylü çıktıktan sonra, küçük kareli not defterine şu notu düşer:

 

"Bir gün benim köylüm de bu köylü gibi olursa millet olduk demektir ."

ve ekler;

“Köylü milletin efendisidir”