www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ
Her anne baba, çocuğu için en iyisini ister. Ancak bu iyi niyet, zaman zaman bilinçsizce yapılan davranışlara dönüşerek çocuğun gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Sevgiyle Değil, Güvenle Temel Atılmalı
Ebeveyn-çocuk ilişkisinin temeli güven üzerine kurulmalıdır. Bu güven, çocuğun davranışlarının sonuçlarını deneyimlemesiyle şekillenir. Hatalarının üstü örtülen ya da yaptığı yanlışlardan sorumlu tutulmayan çocuk, kuralların geçici ve keyfi olduğunu düşünebilir. Oysa çocuğa erken yaşta dürüstlük ve sorumluluk kazandırmak, karakter gelişimini destekleyen en önemli adımlardan biridir.
Bir başka sık yapılan hata ise ebeveynin “arkadaş” rolüne fazla yaklaşması. Elbette çocukla yakın olmak önemlidir, ancak ebeveynlik ile arkadaşlık arasındaki çizgi bulanıklaştığında, çocuk yönlendirmeye ve sınırlara ihtiyaç duyduğunda ortada bir rehber bulamaz. Bu da otorite eksikliğine ve kafa karışıklığına neden olabilir.
Koruyuculuk mu, Kontrolcülük mü?
Çocukları dış dünyanın tehlikelerinden koruma arzusu, kimi zaman aşırıya kaçar. Sürekli gözetim altında tutulan, her adımı kontrol edilen çocuklar özgüven geliştiremez ve kendi kararlarını alma becerileri körelir. Daha da önemlisi, bu çocuklar hata yaparak öğrenme fırsatını kaybeder. Hayata karşı savunmasız ve riskten kaçan bireyler hâline gelebilirler.
Benzer şekilde, çocuğun büyüdüğünü kabullenmemek ve hâlâ küçük bir bireymiş gibi davranmak, gelişim sürecini sekteye uğratabilir. Oysa çocuklara fikirlerini ifade etme ve sorumluluk alma fırsatı tanımak, onların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlar.
İletişimin Gücü: Korkuyla Değil, Açıklıkla Yönetmek
Birçok ebeveyn, çocuğun doğru davranması için tehdit, ceza ya da korku yöntemine başvurabiliyor. Ancak bu yaklaşım, çocuğun davranışları içselleştirmesini değil, sadece cezalardan kaçınmayı öğretir. Zamanla çocuk, duygularını saklamaya ve ebeveynlerinden uzaklaşmaya başlar.
Oysa açık, yargılamayan bir iletişim tarzı, çocuğun en zor anlarında bile ebeveynine başvurmasını sağlar. Ebeveyn tutumlarındaki tutarsızlık da ciddi bir sorun kaynağıdır. Bugün serbest olan bir davranışın yarın yasaklanması, çocuğun zihinsel haritasını karıştırır. Bu da hem sınırların hem de güven duygusunun zedelenmesine neden olur.
Ayrıca her olaydan bir felaket senaryosu çıkarmak, çocukta kaygı ve umutsuzluk yaratabilir. Hayatın zorluklarıyla baş etmeyi öğrenebilmesi için, çocuğun korkutulmaya değil desteklenmeye ve cesaretlendirilmeye ihtiyacı vardır.