Hakan HOCAGİL


Savunma zor, hücum kolay ama…

Erzurumspor üç maçtır kazanamadığı deplasmanda bu defa alt sıralarda yer alan bir takıma karşı bu istatistiği değiştirmek için çıktı sahaya… Ama yine olmadı ve son dakika golüyle üç puanı kaçırdı.


Erzurumspor’un defansındaki Orhan, Mücahit ve Aykut ilk birkaç hafta hariç değişmez üçlü olarak yer aldı; defansın değişmez diğer ismi Mustafa Yumlu’nun yerine Mustafa Akbaş oynadı ama kısa sürede sakatlanınca yerini Gökhan Kardeş’e bıraktı. Defans Keçiörengücü’nün güçlü ve çevik oyuncularını karşılamakta pek sorun yaşamadı ama takımın genel olarak gelen ataklardan tedirgin olduğu ve yer yer paniklediği görüldü. Novikovas orta sahada hareketliydi; defanstan top çıkartan, ileride ortalar yapan ve ilk ama zayıf şutu atan da o oldu. Gökhan da zaman zaman hareketli görüntü verdi. İlk yarının sonlarındaki sert hareketi çok gereksizdi. Haklı olarak Erkan Sözeri kendisini ikinci yarıda oyundan aldı. Martin Hasek 41’inci dakikada kaleyi bulan ilk isabetli şutu atan isim oldu. İlk yarıda tek golü atan Emircan, ikinci yarıda silik kalsa da takımda daha fazla yer alması gerektiğini gösterdi.

Maçın başlarında Keçiörengücü daha istekli ve hareketli idi. Eze, Abdulkadir, Ackah gibi güçlü oyuncularla isabetli olmasa da şutlar attı. İlk yarım saatten sonra Erzurumspor ataklarını ve arayışlarını artırdı; savunmada kalmanın zor ve gereksiz olduğunu anlayıp hücumu düşündü. Böylesi daha iyi ve daha verimli oldu. Görüldü ki savunma zor, hücum daha kolay… Ligin ilk haftalarında gol atmakta zorlanan Erzurumspor, son haftalarda takım ruhunun oluşmasıyla birlikte (belki teknik kadronun da hücumu daha fazla önemsemesi sebebiyle) pozisyon ve gol bulmakta artık zorlanmıyor. Bunda Olanare etkisini de eklemek lazım. Bu maçta da ilk yarım saatte ortalıkta görünmeyen Olanare, ilk yarının sonlarına doğru hareketlendi; bu durum takıma da yansıdı.

Devre arasındaki teknik ekip motivasyonu ikinci yarının başında hemen kendini gösterdi. Ankara ekibi ilk yarıya olduğu gibi bu yarıya da hızlı başladı. Önce Hamza, sonra da gol atacağını ilk yarıda hissettirmiş olan Eze attıkları gollerle 2-1’lik skoru getirdiler. Mavi-Beyazlı takım ise savunmanın gerçekten çok zor ve kötü bir şey oyuğunu bu yarının ilk yarım saatinde kanıtladı adeta… Hızlı ve istekli rakibin oyuncularını durduramadığı gibi, çok iddialı iki değişiklikle oyundan çıkarılan Novikovas ve Olanare’nin yokluğunda çok zorlandı. Özellikle Novikovas’ın oyunda olmayışının faturası ağır oldu; Oltan gibi senelerdir yerinde sayan birinin oyuna sokulması da bu sonucu hazırladı…

Rakibin rehavete kapıldığı bir anda defanstaki bir anlık dalgınlığı değerlendiren Aykut, Mavi-Beyazlı ekibi beraberliğe ulaştırdı. Böylece ufak bir tempo artışı ve hücum düşüncesi golü getirdi. Keçiörengücü’nün toparlanmasına fırsat vermeden Estrela’nın baskısı ve pası ile hazırladığı pozisyonda Süleyman üçüncü golü attı.

Bu maç gösterdi ki Erzurumspor savunma yaptığı maçlarda çok sıkıntı yaşıyor; hele Mustafa Yumlu yokken işler iyice zorlaşıyor. Takım şampiyon olmak için deplasmanda da kazanmayı ve hücumu daha fazla düşünmeli. Mavi-Beyazlı ekip açısından bu maçta 2-1’den geri dönmesi önemli bir kazanç ve büyük bir moral olabilirdi. Ama yine olmadı ve defansta havadan gelen topları savuşturan Yumlu olmayınca yine bir kafa golü ile iki puan gitti.

Keçiörengücü açısından bu maç zaman zaman iyi görüntülerin verildiği bir maç oldu ama rehavet ve dikkatsizlik iki gole mal oldu. Onlar da tek puanı son dakikada bu defa konuk takımın hava toplarında yaşadığı sıkıntıyı değerlendirerek kazanmış oldu.

Hakem Mustafa Kürşat Filiz için zorlayıcı pozisyonların yaşandığı bir maç oldu. Eze’nin iptal edilen ilk golünde ofsayt yok gibi göründü. Ara ara gerilen futbolcuların sonradan sakinleşmesi onun işini biraz daha kolaylaştırdı.