www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ
Miras veya bağış yoluyla edinilen arsaların vergilendirilmesine ilişkin uzun süredir devam eden belirsizlik, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun (VDDK) 2 Ekim 2024 tarihli kararıyla netlik kazandı.
Vergi Karmaşasına Net Çözüm
Gayrimenkul satışlarında vergilendirme iki ana başlık altında inceleniyordu: değer artış kazancı ve ticari kazanç. Bu ayrım, özellikle kat karşılığı ya da hasılat paylaşımı yöntemiyle yapılan inşaat sözleşmeleri kapsamında kafa karışıklığına neden oluyordu.
Danıştay VDDK’nın yeni kararları, özellikle miras ve bağış yoluyla edinilmiş arsaların satışı veya değerlendirilmesinden elde edilen gelirlerin nasıl vergilendirileceğine dair önemli bir rehber sunuyor.
Miras ve Bağışla Edinilen Arsalar Vergi Kapsamı Dışında
Kararda, miras veya bağış yoluyla edinilen taşınmazların, ivazsız (karşılıksız) edinim niteliğinde olduğu vurgulanıyor. Bu doğrultuda:
Bu yaklaşım, Gelir Vergisi Kanunu’nun 80/6. maddesine dayandırılarak, hukuki anlamda güçlü bir zemin kazanmış durumda.
Danıştay’ın kararında öne çıkan bir diğer önemli husus, kat karşılığı ya da hasılat paylaşımı yöntemiyle arsa devrinin gerçekleştirilmesi halinde, arsa sahibinin elde ettiği bağımsız bölümlerin satışından doğan kazancın ticari sayılmaması. Bu kapsamda yapılan satışların ticari faaliyet olarak kabul edilmemesi, miras kalan arsasını değerlendirmek isteyen vatandaşlar için önemli bir vergi avantajı anlamına geliyor.
Arsa Sahiplerine Yeni Yol Haritası
Danıştay VDDK’nın bu emsal niteliğindeki kararı, arsa sahiplerine ve özellikle mirasçılara yönelik yeni bir yol haritası sunuyor. Vergi idareleri ile yaşanan birçok uyuşmazlık bu karar çerçevesinde çözülme yoluna gidebilir.
Arsa sahipleri, bu yeni hukuki yaklaşım doğrultusunda taşınmazlarını değerlendirirken, geçmişte karşı karşıya kalınan vergi risklerinden büyük ölçüde arınmış olacak.
Bu tür teknik vergi konularında doğru bilgiye ulaşmak ve bireysel durumlara göre detaylı değerlendirme yapabilmek adına, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odası (TÜRMOB) ile Türkiye Barolar Birliği (TBB) gibi yetkin kurumlara başvurulması tavsiye ediliyor.