www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN
Göz sağlığını tehdit eden hastalıkların başında gelen göz tansiyonu, halk arasında bilinen adıyla "karasu hastalığı" (glokom), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde daha sık görülüyor.
Göz tansiyonu, göz içi sıvısının basıncının artmasıyla oluşuyor ve bu durum zamanla optik sinirlere zarar vererek görme kaybına neden olabiliyor. Uzmanlar, glokomun genellikle ağrısız ve sinsi bir şekilde ilerlediğini, bu yüzden düzenli göz kontrollerinin hayati önem taşıdığını vurguluyor.
“Geç kalındığında geri dönüşü yok”
Göz Hastalıkları Uzmanları, glokomun tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına yol açabileceğini belirtti:
"Glokomun erken evrelerinde hastalar herhangi bir şikayet hissetmez. Ancak hastalık ilerledikçe çevresel görme alanı daralır ve kişi tünelden bakıyormuş gibi görmeye başlar. Bu aşamaya gelindiğinde ise ne yazık ki kaybedilen görme geri kazanılamaz."
Risk faktörlerine dikkat!
Uzmanlar, ailesinde glokom öyküsü olanların, şeker hastalarının, yüksek tansiyon hastalarının ve kortizon tedavisi gören kişilerin risk grubunda olduğunu belirtiyor. Bu kişilerin yılda en az bir kez göz tansiyonu ölçtürmeleri öneriliyor.
Tedavi mümkün ama dikkatli takip şart
Glokom tamamen iyileştirilemese de erken teşhis sayesinde ilerlemesi durdurulabiliyor. Göz damlaları, lazer tedavileri ve cerrahi yöntemlerle hastalık kontrol altına alınabiliyor. Ancak tedavinin başarıya ulaşması için düzenli kontrol ve doktor takibi büyük önem taşıyor.
Göz sağlığı uzmanları, özellikle 40 yaş üstü bireylerin yılda bir kez göz muayenesinden geçmesini tavsiye ediyor. Zira erken teşhis, bu sinsi hastalığa karşı en güçlü silah.