www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bireysel kredilerde takip oranı yükselmeye devam ediyor. Özellikle ihtiyaç kredileri ve kredi kartı borçlarında takipteki alacak miktarı son yıllarda büyük artış göstererek rekor seviyeye ulaştı.
Takipteki Alacaklar Hızla Artıyor
BDDK'nin 2024 yılı sonu verilerine göre, TL cinsi takipteki alacak bakiyesi 290 milyar 77 milyon liraya çıktı. Bu tutarın 114 milyar 43 milyon lirası bireysel ihtiyaç kredileri ve kredi kartlarından kaynaklandı. 2023 sonunda yüzde 24,43 olan bireysel kredilerin takipteki alacak içindeki payı, bir yılda 15 puanlık artışla yüzde 39,3'e yükseldi.
Özellikle bireysel kredi kartları ve ihtiyaç kredilerindeki takipteki alacak miktarı, bir yılda yüzde 155,6 oranında artış gösterdi. TL cinsi toplam kredilerdeki takipteki alacak miktarı ise aynı dönemde yüzde 58,82 arttı.
En Büyük Artış Yerli Özel Bankalarda
Bireysel kredilerdeki takip oranı, tüm banka gruplarında yükselirken en dikkat çekici artış yerli özel bankalarda görüldü. Yerli özel mevduat bankalarında bireysel takipteki alacak oranı, bir yılda 20,23 puanlık artışla yüzde 48,27'ye çıktı. Yabancı mevduat bankalarında ise bu oran yüzde 53,88'e ulaştı. Kamu mevduat bankalarında ise takipteki alacaklardaki artış diğer gruplara kıyasla daha sınırlı kalarak yüzde 24,06 seviyesine yükseldi.
2025’te Artış Devam Ediyor
BDDK’nin 24 Ocak 2025 itibarıyla yayımladığı verilere göre, bireysel takipteki alacak miktarındaki yükseliş yeni yılda da devam ediyor. TL cinsi takipteki alacak bakiyesi 301 milyar 138 milyon liraya çıkarken, bireysel ihtiyaç kredilerinde takipteki alacak miktarı 62 milyar 304 milyon lira, bireysel kredi kartlarında ise 60 milyar 943 milyon lira oldu.
Böylece bireysel kredi kartları ve ihtiyaç kredilerinde takipteki alacak miktarı toplamda 123 milyar 247 milyon liraya ulaştı. Bu miktarın toplam takipteki alacak içindeki payı yüzde 40,9’a yükselerek yıl sonuna göre 1,6 puanlık bir artış kaydetti.
Ekonomistler, yüksek enflasyon ve sıkı para politikalarının kredi faizlerini artırarak vatandaşların borçlarını ödemekte zorlanmasına yol açtığını belirtiyor. 2025 yılı boyunca takipteki alacak oranlarında daha fazla artış olup olmayacağı ise merak konusu.