www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2024 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre, Türkiye’de kadın ve erkek nüfusu neredeyse eşit seviyede. 31 Aralık 2024 itibarıyla, kadın nüfus 42 milyon 811 bin 834 kişi, erkek nüfus ise 42 milyon 853 bin 110 kişi olarak belirlendi. Toplam nüfus içinde kadınların oranı yüzde 49,98, erkeklerin oranı ise yüzde 50,02 oldu.
Ancak, nüfus dengesi yaş ilerledikçe kadınların lehine değişiyor. Kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle, 60 yaş ve üzeri gruplarda kadınların oranı artarken, 90 yaş ve üzeri nüfus içinde kadın oranı yüzde 69,1'e ulaştı. Hayat Tabloları verilerine göre, Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi kadınlar için 80 yıl, erkekler için ise 74,7 yıl olarak hesaplandı.
Kadınların Eğitim Süresi Arttı Ancak Erkeklerin Gerisinde Kaldı
Ulusal Eğitim İstatistikleri’ne göre, Türkiye’de 25 yaş ve üzeri nüfusun ortalama eğitim süresi 9,3 yıl olurken, kadınların eğitim süresi 8,6 yıl, erkeklerin ise 10,1 yıl olarak kaydedildi. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan kadınların oranı son yıllarda artarak yüzde 87,8’e yükselse de erkeklerin gerisinde kaldı.
Yükseköğretim mezunu kadınların oranı 2023 yılı itibarıyla yüzde 22,7 olarak hesaplanırken, erkeklerde bu oran %26,2 oldu. Eğitim düzeyi ile iş gücüne katılım arasında doğrudan bir ilişki olduğu görülüyor. Yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 68,9’a yükselirken, okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı sadece yüzde 13,8’de kaldı.
Kadınların İstihdam Oranı Erkeklerin Yarısından Daha Az
Kadınların iş hayatına katılımında önemli engeller olduğu verilerle ortaya konuldu. 2023 yılında işgücüne katılım oranı kadınlarda yüzde 35,8, erkeklerde ise yüzde 71,2 olarak gerçekleşti. İstihdam oranlarında da benzer bir fark gözlemlendi. Türkiye genelinde istihdam oranı yüzde 48,3 iken, kadınlarda bu oran yüzde 31,3, erkeklerde ise yüzde 65,7 olarak hesaplandı.
Kadınların en yüksek istihdam oranına sahip olduğu bölge yüzde 38,9 ile Antalya, Isparta ve Burdur olurken, en düşük kadın istihdam oranı yüzde 19,8 ile Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt bölgesinde görüldü. Erkeklerde ise en yüksek istihdam oranı yüzde 71,8 ile Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli'nde olurken, en düşük oran yüzde 56,7 ile Van, Muş, Bitlis ve Hakkari bölgesinde kaydedildi.
Cinsiyetler Arası Gelir Eşitsizliği Devam Ediyor
Türkiye’de kadınlar ve erkekler arasındaki gelir farkı tüm eğitim seviyelerinde erkekler lehine gerçekleşti. Kazanç Yapısı İstatistikleri’ne göre, yıllık ortalama brüt maaş ile hesaplanan cinsiyetler arası ücret farkı yükseköğretim mezunlarında yüzde 17,4 olurken, ilkokul ve altı mezunlarda yüzde 13,2 olarak ölçüldü.
Üst ve orta düzey yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2023 yılında yüzde 20,6 olarak kaydedildi. Borsa İstanbul’da işlem gören en büyük 50 şirketin yönetim kurulu üyeleri arasında kadın oranı ise yüzde 19,4 seviyesinde kaldı.
Kadınlar Kendini Güvensiz Hissediyor
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye’de kadınların güvenlik algısı erkeklere göre daha düşük. Yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvensiz hisseden kadınların oranı yüzde 35,9 iken, erkeklerde bu oran yüzde 15,2 olarak belirlendi. Evde yalnız olduklarında güvensiz hisseden kadınların oranı yüzde 8,4 olurken, erkeklerde bu oran yüzde 3,1’de kaldı.
Kadın Temsili Siyasette ve Akademide Artıyor Ama Yetersiz
Türkiye’de kadınların siyasal temsil oranı yıllar içinde artsa da hala düşük seviyelerde. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadın milletvekili oranı 2024 itibarıyla yüzde 19,9 olarak kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre ise kadın büyükelçi oranı yüzde 26,9 oldu.
Akademide ise kadın profesör oranı yüzde 34,6 seviyesine yükselirken, doçentlerde bu oran yüzde 42,1’e ulaştı. Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) alanında çalışan kadın personel oranı ise yüzde 34,1 olarak kaydedildi.
Kadınların Eğitim ve İş Hayatında Daha Fazla Desteklenmesi Gerekiyor
Veriler, Türkiye’de kadınların eğitim seviyelerinin yükseldiğini ancak iş hayatında ve yöneticilik pozisyonlarında erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmadığını ortaya koyuyor. Kadınların iş gücüne daha fazla katılım sağlaması için esnek çalışma modelleri, kadın girişimciliğini destekleyen projeler ve çalışma hayatındaki toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarının artırılması gerektiği vurgulanıyor.