www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN
Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli bir değişiklik yürürlüğe girdi. Yıllardır ertelenen 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 38. maddesi artık tam anlamıyla uygulanıyor. Bu düzenleme, yalnızca büyük fabrikaları ve sanayi kuruluşlarını değil, küçük esnaftan apartman yönetimlerine kadar geniş bir kesimi kapsıyor. Tek bir çalışanı olan terziler, marketler, hukuk ve mali müşavirlik büroları da bu yükümlülüklerin içine dahil edilmiş durumda.
Yeni kurallara göre, az tehlikeli işyerlerinde iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu getirildi. Eğer işverenler bu şartları yerine getirmezse, her bir eksiklik için 88 bin 663 TL’ye kadar ceza kesilecek. Eğer hem iş güvenliği uzmanı hem de iş yeri hekimi eksikse, bu ceza toplamda 177 bin 326 TL’ye kadar çıkabilecek. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise ceza miktarları daha da artıyor.
Yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte pek çok küçük işletme sahibi büyük bir panik yaşadı. Birçok esnaf, iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdam edecek maddi gücünün olmadığını belirtiyor. Özellikle apartman yöneticileri, hukuk büroları ve küçük dükkan sahipleri, beklenmedik bu yükümlülük karşısında çözüm arayışına girdi.
Bakanlık tarafından yetkilendirilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Merkezleri (ÇASMER), işverenlere iş güvenliği belgesi alabilme imkanı sunuyor. Ancak bu yalnızca iş güvenliği uzmanı gerekliliğini karşılıyor. İş yeri hekimi hizmeti için işletmelerin bakanlık onaylı sağlık kabinleriyle anlaşması zorunlu. Bu sağlık kabinleri genellikle aylık 200 TL + KDV ile 475 TL + KDV arasında değişen ücretlerle hizmet sunuyor.
Sosyal güvenlik uzmanları, küçük işletmelerin bu maliyeti hafifletebilmek için ortak sağlık ve güvenlik birimleriyle anlaşmalar yapabileceğini belirtiyor. Ayrıca işverenler ya da çalışanlarından biri, iş güvenliği sertifikası alarak belirli yükümlülükleri yerine getirebilir.
Yeni uygulamanın getirdiği maddi yük, özellikle küçük esnaf için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Yüksek ceza miktarları ve ek maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışan işletmeler, çözüm yolları aramaya devam ediyor. İş dünyası temsilcileri, esnafın bu düzenlemeye uyum sağlayabilmesi için devlet desteğinin artırılması gerektiğini savunuyor. Yeni düzenlemeyle birlikte küçük işletmelerin geleceğinin nasıl şekilleneceği ise önümüzdeki süreçte netleşecek.