www.erzurumgunebakis.com / Dilan ÇOŞKUN

İstanbul’da geçtiğimiz günlerde yaşanan deprem, bireylerin ruh sağlığını da derinden etkiledi. Keşfet Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolojik Danışman Yavuz Aktepe, deprem sonrası ortaya çıkan kaygı ve korku duygularına dair önemli açıklamalarda bulundu.

Aktepe, depremin yalnızca yer yüzünü değil, güvenlik duygusunu da sarstığını belirterek, "Şehirden uzakta olsak bile, sosyal medya sayesinde olayın adeta içindeymiş gibi hissediyoruz. Depremin fiziksel etkisi birkaç saniye sürebilir; fakat ruhumuzda bıraktığı izler saatlerce, günlerce hatta bazen aylarca devam edebiliyor," dedi.

“Korku ve Kaygı Doğal Tepkilerdir”

Deprem gibi kontrol edilemeyen olayların, güvenlik algısını altüst ettiğini vurgulayan Aktepe, “Evimiz gibi güvende hissettiğimiz alanlar bir anda tehditkar hale gelebiliyor. Bu nedenle oluşan kaygı ve korku tamamen doğal, insani tepkilerdir,” ifadelerini kullandı. Özellikle çocukların bu duyguları yetişkinlere göre farklı şekillerde ifade ettiğini belirten Aktepe, ebeveynlerin çocukların hislerine kulak vermesi gerektiğini söyledi.

“Olumsuz Düşünceler Değiştirilebilir”

Deprem sonrasında sıkça yaşanan “Ya yine olursa?” ya da “Sevdiklerime bir şey olursa?” gibi olumsuz düşüncelerin zihni meşgul ettiğini belirten Aktepe, bu düşüncelerin mutlak gerçekler olmadığını hatırlattı. "Olumsuz düşüncelerimizi dönüştürebiliriz. Örneğin 'Ya yine deprem olursa?' düşüncesi yerine 'Risk her zaman var, ama ben hazırlıklıyım ve güvendeyim' diyerek zihinsel dayanıklılığımızı artırabiliriz," dedi.

“Hazırlıklı Olmak Kaygıyı Azaltır”

Kaygı ve korkunun tamamen bastırılması gereken duygular olmadığını, doğru yönetildiğinde bireyi güçlendirebileceğini belirten Aktepe, “Korkunun alternatifi umursamazlık değil, bilinçli bir güven duygusudur. Hazırlıklı olmak, binamızın güvenliğini sorgulamak ve afet bilinciyle hareket etmek, ruhsal iyileşmeyi de hızlandırır,” dedi.

Aktepe ayrıca, bireylerin olumsuz düşüncelerle başa çıkabilmeleri için kendilerine olumlu telkinlerde bulunmalarını tavsiye etti. “Şu anda güvendeyim”, “Elimden geleni yapıyorum”, “Kaygılarımı yönetebiliyorum” gibi cümlelerin zihnin alarm sistemini sakinleştirdiğini belirtti.

“Ruh Sağlığı da Afet Yönetiminin Bir Parçasıdır”

Psikolojik Danışman Yavuz Aktepe, afet sonrasında toplumun yalnızca fiziksel yapılarının değil, bireylerin ruhsal yapılarının da güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Korkmak zayıflık değil, insan olmaktır. En güçlü sarsıntılar bile güçlü bir ruhu deviremez. İyileşme ise farkındalıkla başlar," diyerek sözlerini tamamladı.