Erzurum milattan 4 asır sonra kurulan, tarihte değişik isimler almış, değişik milletler ve devletler tarafından işgal edilmiş, savaşlarla, depremlerle yıkılmış, kadim bir şehirdir.
Özellikle Hz. Ömer, Hz. Osman devirlerinden itibaren başlayan Müslüman akınlarıyla şehir feth edilmiş, sonrasında sürekli el değiştirmiş, 1078 tarihinden itibaren Selçuklular ve onların bir kolu olan Saltuk Oğulları tarafından alınmış, 940 yıldır Türk mührünü taşımaktadır.
1078 tarihinde itibaren Saltuklular, Selçuklular, İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunluları, Timurlular, Sefaviler, Osmanlılar ve kısa aralıklarla Rusların eline geçmiş ancak karakter olarak hep Türk kalmış bir şehirdir. Öyle ki Erzurum'dan ve Doğu Anadolu'dan geçen batılı seyyahlar yazıkları seyahatnamelerde Erzurum için "Turkmanianın başkenti" unvanı verilmişti.
Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devirlerinde metruk haldeki şehir yeniden imar edilerek eyalet merkezi yapılmış, 1540 yılında yazılan temettü defterinde şehrin tahmini nüfusu 385 civarında iken 1600’lerin başında nüfusu 2000'lere özellikle 1600-1828 yılları arasında bayındır bir hale gelen şehrin çevresiyle birlikte nüfusu 130.000'lere ulaşmış, gümrüğü Osmanlı İmparatorluğunun üçüncü büyük gümrüğü olmuştu. Medreseler yeniden hayat bulmuş, pek cami, hamam, han bu devirde yapılmış, dönemin ünlü âlimleri yetişerek Osmanlı Coğrafyasında başarılı çalışmalara imza atmışlardı.
1828-1829 Osmanlı Rus savaşı sonucunda nüfusu 130.000'den 15.000'lere düşmüş ve 1919 yılına kadar şehir sürekli Osmanlı-Rus savaşlarının etkisinde kalmıştır. Özellikle 1877-78 Osmanlı Rus savaşı ile birlikte Erzurum Vilayetinden büyük oranda insanlar göç etmiş tarihe 93 muhacirleri olarak damgasını vurmuştu. Özellikle; Kayseri, Tokat, Sivas, Niğde, Nevşehir, Amasya gibi yerlerde hala izlerinin devam etmesi o günlerde karşı karşıya kalınan tehlikenin büyüklüğünü göstermesi açısından önemlidir.
1859 depreminde şehir büyük ölçüde yıkılmış, Erzurum ahalisi o kış çevre ilçelere ve illere göç etmişti. İlerleyen yıllar kendini toplayan Erzurum sancağı 1873 yılında 120.111 kişilik bir nüfusa ulaşmıştı. Erzurum merkezinde 36.942 kişi yaşarken Hınıs kazasında 4529, Tekman nahiyesinde 1200, Şavşat nahiyesinde 1100, Göksu'da 800, Dağeteği nahiyesinde 1100, Çarki nahiyesinde 1000, Pasin-i Ulya kazasında 8806, Pasin-i Süfla Nahiyesinde 5502, İspir kazasında 11300, Tortum nahiyesinde 8710, Keskim nahiyesinde 1800, Tercan kazasında 6462, Bayburd kazasında 12281,Kığı kazasında 18437 ve Göynük nahiyesinde 2000 kişi yaşamaktaydı.(Erzurum Salnamesi, s. 439)
1877-1878 Osmanlı -Rus savaşı ile şehir yeniden muhacir olmuş ve tarihte adı geçen 93 muhacereti meydana çıkmıştı. Yolda ölenler, hastalananlar ve gittikleri yerlerde kalanlar şehrin beşerî coğrafyasını ciddi etkilemişti. Kars, Çıldır, Oltu Ruslarda kalmış, bir yıl sonra devletin aldığı kararla Erzurum Vilayeti; 1878-79 yılında Van, Bitlis, Mamuratülaziz ve Erzurum vilayetine ayrılmıştı.
1894 verilerinde Kemal Karpat Hoca oluşan yeni vilayetler durumuna göre Erzurum Vilayetinin nüfusunu şöyle tespit ediyordu. 559.508 Müslüman, 3.356 Rum, 101.138 Ermeni, 6 Yahudi, 3.730 Katolik, 1970 Protestan ve 292 diğerleri olmak üzere 670.000 kişi Bayezid’den Erzincan'a kadar olan bölgede yaşıyorlardı.(Karpat, s. 320)
1914 nüfus sayımında Erzurum şehir merkez nahiye ve köylerinde 83.070 Müslüman, 1092 Rum, 32.751 Ermeni, 10 Yahudi, 5 Katolik Rum, 1358 Katolik Ermeni, 483 Protestan, 34 Süryani yaşarken, Pasinler'de 56.403 Müslüman, 10.046 Ermeni, Bayburt'ta 64.289 Müslüman, 1148 Rum ve 12.025 Ermeni, İspirde 40.015 Müslüman, 2920 Ermeni, Tercan'da 36.153 Müslüman, 349 Rum ve 7401 Ermeni, Tortumda 28.320 Müslüman, 507 Ermeni, Keskim'de 36.122 Müslüman,908 Ermeni 37, Rum, Kiğı35.572 Müslüman, 1362 Ermeni, Narman'da 28.684 Müslüman ve 1006 Ermeni, Hınıs'ta 33.525 Müslüman, 8229 Ermeni yaşamaktaydı.(Karpat, s. 358)
Osmanlının son dönemindeki nüfus sayımlarına göre Erzurum Vilayetinin toplam nüfus miktarları yıllar itibarıyla, 1893 yılında 559.055, 1896 yılında 634.324, 1906 yılında 675.855 ve 1914 yılında 815.432 olarak tespit edilmişti.Birinci dünya savaşından önce 80.000 olan şehir nüfusu 1918 yılında 8.000 'e düşerken, vilayetin İslam nüfusu 704.573 iken halkın gördüğü zulüm nedeniyle muhaceret başlamış 448.277 kişi vilayetten ayrılmış bunlarında 207.105 kişisi yollarda zayi olmuştu.(Betül Aslan, 2004, s. 73)
1927 Yılı nüfus sayımlarında Erzurum merkez, nahiyeleri ve köylerinde 77. 966 kişi yaşarken, Tercan kazasında 33. 852, İspir kazasında 32. 278, Tortum kazasında 31. 702, Pasinler kazasında 34. 901, Hınıs kazasında 23. 033, Oltu kazasında 36. 644 olmak üzere il genelinde 270. 376 kişinin yaşadığı tespit edilmişti.
Erzurum merkez kazasının, Aşkale, Ilıca ve Ovacık nahiyeleriyle birlikte 173 köyü bulunmakta, İspir kazasının, Kırık, Norgah nahiyeleri ve 130 köyü, Oltu kazasının; Olur, Pitkir, Kosor nahiyeleri ve 171 köyü, Pasinler kazasının; Aşağı Pasin, Karayazı, Veli Baba(Aras) nahiyeleriyle ve 205 köyü, Tercan kazasının; Karakulak, Yavi, Manis nahiyeleri ile birlikte 171 köyü, Tortum Kazasının; Azort, Namervan(Narman) nahiyeleri ve 98 köyü, Hınıs kazasının; Halil Çavuş, Söylemez, Taşkesen, Karaçoban ve Gökoğlan nahiyelerinin yanında 216 köy bulunmakta idi.1935 sayımında Erzurum Merkez ilçenin 33.104 kırsal nüfus 59.434 toplam 92.538, Çat ilçesinin merkez nüfusu 326, kırsal nüfusu 15 171, Hınıs merkez nüfusu 1808 kırsal nüfusu 29. 234, İspir merkez 1511, kırsal nüfusu 40.679, Oltu merkez 1874, kırsal nüfusu 45.600, Pasinler merkez 3888, kırsal 44. 951, Tercan 1256, kırsal 33. 053, Tortum 1463, kırsal 40581, Yusufeli 579, kırsal 30.329, olmak üzere toplam şehir nüfusu 45.809 ve kırsal nüfusu 333. 578 kişi idi.
Devamı gelecek...