Duygusal Tükenmişliğin Gizli Kaynağı: "Ebeveynleşmiş Çocukluk"

Günümüzde birçok yetişkin, hayatı boyunca başkalarının ihtiyaçlarını kendi önüne koymaktan yorgun düşmüş hissediyor.

Tarih: 07.06.2025 16:54 Güncelleme: 07.06.2025 16:54
Duygusal Tükenmişliğin Gizli Kaynağı:

www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ

Günümüzde birçok yetişkin, hayatı boyunca başkalarının ihtiyaçlarını kendi önüne koymaktan yorgun düşmüş hissediyor. 

Aşırı sorumluluk, bitmeyen suçluluk duygusu ve içsel tükenmişlik, aslında çocuklukta başlayan bir döngünün sonucu olabilir. Uzmanlara göre bu durumun ardında, çocukken istemeden ebeveyn rolünü üstlenmek yatıyor.

Tersine Ebeveynlik Giderek Yaygınlaşıyor

"Parentification" olarak bilinen ve Türkçeye "tersine ebeveynlik" olarak çevrilen bu kavram, çocuğun aile içindeki fiziksel ya da duygusal yükü üstlenmesi anlamına geliyor. Ebeveynin sağlık problemleri, psikolojik sorunları ya da ekonomik zorlukları nedeniyle çocuğun yaşı gereği sahip olmaması gereken sorumlulukları taşımasıyla başlayan bu süreç, uzun vadede ciddi duygusal izler bırakıyor.

Bu tür çocuklar, evin işleyişinden duygusal dengeye kadar birçok yükü omuzlarken, kendi ihtiyaç ve duygularını bastırmayı öğreniyor. Yetişkin olduklarında ise kendilerini ifade etmekte güçlük çekiyor, ilişkilerinde sınır koymakta zorlanıyor ve sürekli bir yetersizlik hissiyle mücadele ediyorlar.

Yetişkinlikte Belirtiler Açığa Çıkıyor

Uzmanlar, tersine ebeveynlik yaşamış bireylerde şu belirtilerin sık görüldüğünü belirtiyor:

  • Kendi ihtiyaçlarını fark edememe
  • Sürekli başkalarını memnun etme eğilimi
  • Aşırı sorumluluk duygusu ve kronik suçluluk
  • Sağlıklı ve derin ilişkiler kurmakta zorluk
  • Duygularını açıkça ifade edememe

Bu içsel baskılar zamanla duygusal tükenmişliğe, anksiyeteye ve benlik algısında bozulmalara yol açabiliyor.

İyileşmek Mümkün: İlk Adım Farkındalık

Uzmanlara göre bu sürecin fark edilmesi, iyileşmenin de başlangıcı. Kendi duygularına alan açmak, ihtiyaçlarını dile getirmeyi öğrenmek ve geçmiş rollerin etkisinden sıyrılmak; bireyin daha sağlıklı ilişkiler kurmasına ve yaşam kalitesini artırmasına yardımcı oluyor.

Tersine ebeveynliğin yarattığı duygusal yüklerden kurtulmak, sadece bireyin kendisi için değil, bir sonraki nesle aktarılacak duygusal miras açısından da büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, duygusal tükenmişlik yalnızca günümüz stresine değil, geçmişte yüklenilen rollerin bugüne taşınmasına da bağlı olabilir. Uzmanlar, bu konuda farkındalığın ve profesyonel desteğin önemli bir iyileşme adımı olduğunu vurguluyor.