Ayhan YİĞİT


23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi

23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi


KONGRE: Toplantı, büyük toplantı, çeşitli düşünce ve meselelerin genişçe konuşulması, kurultay.
Görüş alışverişi, fikir jimnastiği, fikir ve bildiri sunma, durum tespiti, teşhis koyma.
Fikir ve bildirilerin görüşlerin, önerilerin değerlendirilmesi ve birleştirilmesi. Bir konuyu, o
konunun yetkilileri ve uzmanları ile geniş bir şekilde tartışma, sonuç çıkarma, sonuca varma, doğruyu
bulma, hataları atma, eksikleri tamamlama.
Güçlenme, amaç ve gayeleri, camiaya ve etrafa, topluma, bölgeye, ülkeye ve ülkelere duyurma,
sinyal verme; yön ve hedef belirleme, lider, önder veya yönetici seçme…
Halkı bilgilendirme, yönlendirme, Milleti Psikoloji ve sosyolojik yönden hedefe veya hedeflere
hazırlama; birleştirme, kaynaştırma, irtibat ve iletişim sağlama, katılanlara ve millete –topluma güven
ve güç verme, umut verme. Geleceği daha belirli, daha aydınlık yola koyma…
Süzülen ve seçilen fikirleri derleme. Belirlenen hedef veya hedeflerde yürümeyi hazırlama. Hedef
ve ilkeler çerçevesinde disiplinli çalışmayı ve çalışma ahengini sağlama. Daha birçok şeyi kapsayabilir.
Kongreler çeşitlidir. Bilimsel kongreler, mesleki ve dal kongreleri “Tıp kongresi, dil kongresi, tarih
kongresi”, siyasi kongreler, uluslararası kongreler…vs. Şimdilerde şehir meselelerini görüşmek üzere,
şehir kongreleri gibi.
23 TEMMUZ 1919 ERZURUM Kongresi, kongrelerin en önemlisi, en hayatı ve en kapsamlısıdır!
Çünkü bir devletin var oluşu/ var olabileceği, kuruluşu, düşmana teslim olunmayacağı
konuşulacaktır/konuşulmuştur!
Bilimsel kongrelerde üyeler- temsilciler, bilime göre, istatistikî verilere göre konuşur, bunları sunar
ve aktarır. Mesleği ya da mensup olduğu bilim dalını temsil eder.
Erzurum kongresinde ki delegeler “temsilciler” halkı- milleti temsil etmişlerdir. Oraya milletin
özünü, sözünü, dileğini, düşüncelerini, umutlarını, ülkülerini getirmişler ve yansıtmışlardır.
Bu fikir ve bilgi yansıma öyle bir yansıma olmuştur ki; kongre binasından çıkmış Erzurum’a,
oradan dalga, dalga yayılarak ve dalgaların hacmi ve hızı artarak; Orta Anadolu’yu, Batı Anadolu’yu,
Kuzey Anadolu’yu Trakya ve de bütün Anadolu’yu sarmış, kuşatmış ve aydınlatmıştır...
Böylece bu ideal asil ruh; Anadolu insanında, Türk milletinde “zaten var olan” kaynaşmayı ve
perçinleşmeyi sağlamıştır. Tek yumruk haline gelen kahraman millet önderleri kılavuzluğunda
kurtuluşu başarmış, kutlu ve hayırlı sonuca ulaşmıştır,
Bu kenetlenme, bu gönül ve ülkü birliği sayesinde; fedakârca çalışarak ve savaşarak canları pahasına
Anadolu’yu düşmanlardan temizlemişlerdir…Anadolu Türk birliği ve ülküsü M. KEMALIN önderliğinde;
Başarılmaz denilen başarıyı sağlamış, bu azimle meclisi açmışlardır.
Bu Mecliste; Devletin yıkılışını önlemiş ve yeni bir devlet kurmak için, ilkeler belirlemiş, temeller
atmış, devletini kurmuş ve bağımsızlığını tescil ettirmiştir.
Bu kongre bir çeşit küçük meclistir. Diğer kongrelerin ve meclisin çekirdeğidir.
Yazı devam edecek, hoşça kalın.