Orhan DURMUŞ


BENİM YERİME KOY KENDİNİ!


 

 

Empati; Bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması anlamına gelir. Empati ile insan ilişkileri gelişir. İnsanlar arasındaki kavgalar azalır hatta zamanla yok olur.

 

-       Sen, ben olabilir misin?

-       Ben, sen olabilir miyim?

 

Toplumsal bir sorundur birbirini anlayamama sorunu, bir karikatür aklıma geldi şimdi; sizlerde hatırlarsınız karşılıklı iki adam önlerindeki rakamın altı ve dokuz olduğunu tartışıyorlar. Aslında ikisi de kendi açılarında haklılar birinin bakış açısı ile 9 görünüyor diğerinin bakış açısından 6 görünüyor. Birbirini anlayamama dediğimizde aslında tam da bu sakinliğimizi korumak karşı tarafın açısından da bakabilmek birçok yanlış izlenimi yok edecektir. Birçok yaramızı kapatacak tek ilaçtır. Bu problem Anadolu coğrafyasında Mevlana´nın, Yunus Emre´nin, Hacı Bektaşi Veli´nin yaşadığı bu topraklarda çokta yabancı olduğumuz ve bilmediğimiz bir konu olmasa da maneviyattan uzaklaşmamız, artan nüfusla beraber bu duygularımızı giderek kaybediyoruz. İnsanların birbirleri yerine koyabilme sanatına şimdilerde Empati deniyor. Buna anlayış, içselleştirmekte denebilir.

 

Her zaman bahsettiğim bütün yazılarımda üzerinde durduğum bir durum vardı; teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgi akışının ve iletişimin hızlandığı şu dünyada ?sosyal medya? aracılığı ile de bilgilerin ve düşüncelerin yönlendirilmesi ve manipüle edilmesi çok kolaylaştı. Bir örnekle açıklamaya çalışalım; güncel olarak vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun rahatsız olduğu Suriyeli vatandaşların varlığı konusu? bir video izliyorsunuz 9-10 yaşlarında bir çocuk trafik ışıklarında yüzü gözü pis, elleri kirli peçete ve cam silerek geçimini sağlıyor. İzlediğiniz videoda duygusal bir müzik ve bazı sahneleri ağır çekimle daha çok dramatize edilmiş bu sahne herkes tarafından o çocuğa acımamızı sağlar düşüncelerimizi değiştirir ama aynı sahneyi gerçek hayatta şu şekilde yaşadığımızı düşünün; kırmızı ışıkta durdunuz çocuk arabanıza atladı ve camınızı silmeye başladı (silmesini siz söylemediniz, sizi mecbur bırakmaya çalıştı.) camı açtınız evladım yapma etme dediniz ısrarla yaptı ve o kısa sürede sizden para istedi sizde vermediniz. O on yaşındaki çocuk arabanızın aynasını kırıp kaçtı. Duygunuz bir anda değişti değil mi? hareket eden trafikte peşinize takılmayacağınızı bildiğinden ve bir dahaki sefere bu şekilde bir olayda en azından para vereyim de kurtulayım demenize sebep oldu.

 

Kısacası hayatın içerisinde buna benzer birçok olayla karşılaşıyoruz. İstisnalar olacaktır ama birçok olay gerçekten de bizim gördüğümüz gibi değil. Bu sebeple ikili ilişkilerimizi buna göre düzenlemeli ve toplumsal olaylarda buna göre karar vermeliyiz. İnsanların duyguları ani değişime uğraya bilecek durumdadır. Bu anlamıyla karşı karşı kaldığımız durumları yanlış analiz yapmış olabiliriz. Türk insanı da aşırı duygusal olduğu için çoğu zaman yargısız infaz yapmamıza da sebep olabilir?

 

Sana yanlış yaptığımı düşünebilirsin ama sen benim yerimde olsan ne yapardın?