Orhan DURMUŞ


BOYNU BÜKÜKLER

...


Aynı çağı paylaşan insanlar olarak hepimiz aynı hayatın farklı türlerini yaşıyoruz. Şu an dünya üzerinde bizimle birlikte aynı anda nefes alan milyarlarca insanla birlikte çağdaşız. Çağdaş kelimesi ilimde, bilimde, kültürde ileri seviyede olan toplumları tanımlamak için kullanılsa da aynı çağı yaşayanlara verilen isimdir. Teknolojide, ilimde, bilimde çağın gerisinde bir toplum dünya haritasından varlık olarak silinemese de zihinlerimizden silinmeye zorlanmaktadır. Sosyal yaşamın içerisinde yaşam kişisel olarak devam etmektedir. Sosyal ilişkilerimiz önce bireysel sonra toplumsal çizgiler arasında devem eder. Arkadaşına eşine dostuna gösterilen sadakat önce kişinin kendisinin daha sonra toplumun sorunu haline dönüşür. Kişisel bazda bütün değerler toplumsal değerleri oluşturduğundan önce kişisel değerlerimizin geliştirilmesi gerekir.

Sohbeti iyi olan kişilere arkadaş, iyi anlaştığımız derdimizi paylaştığımız kişilere dost deriz. Her daim kapımızı çalan halimizi hatırımızı soran komşuya iyi komşu, maaşımızı zamanında ödeyen patrona iyi patron, hatalarımızı hoş gören kim olursa olsun, anlayışlı patron, anlayışlı komşu, anlayışlı arkadaş olur. Bu süreç yaşamımız boyunca bu şekilde devam eder. Toplumsal değerlerde bu şekilde oluşur. Ailemizden aldığımız eğitim ve sonrasında eğitim hayatımız boyunca toplumsal değerler dini vicdani ve manevi öğretiler öğretilmeye devam eder. Öğrenilen bu toplumsal değerler sosyal yaşam içerisinde her an kullanılmaya hazır bilgilerdir. Sevgi, saygı, hoşgörü, sadakat, ahlak v.b. değerler yaşam içerisinde durumlar karşısında anında gösterilmesi gereken ve sizin de bu değerler karşısında seviyenizi gösteren sınavınız olacaktır.

Ne gariptir ki çağdaş bireyler olarak teknoloji ile beraber sosyal ilişkiler sanal aleme taşındı ve ilişkilerdeki samimiyet seviyesi azaldı. ?Boynu bükük? bir toplum haline dönüşmeye başladık. ?Boynu bükük? derken gerçek anlamı ile söylüyorum. Boynu akıllı telefona doğru bükük, sanal olarak sosyal, yaşam olarak a-sosyal bireyler olma yolunda hızla ilerliyoruz. Çalışırken, yürürken, otomobil kullanırken nice kazaların ve hataların akıllı telefon bağımlılığından kaynaklandığını söylenirken. İş verenin personeline telefonu yasaklaması personeli tarafından çağ dışı görülmesi de işin diğer boyutudur. Çocuklarımızın ağlamasını susturmak için ellerine tabletler, akıllı telefonlar tutuşturur olduk. Yapay zekalı oyunlar, sistemler arkadaş ortamlarımızda, akraba ziyaretlerimizde hep yanımızda olduğundan hemen ortamı ele geçirir ve o beklenen koyu sohbetin yerini ?boynu bükük? bir kalabalık ?boynu bükük? bir aileye bırakır?