Orhan DURMUŞ


ERZURUM´ DA ÇAY KÜLTÜRÜ


Güzel şehrimizde çay da çay içmekte bir kültürdür. Öyle ki gelen misafire çay ikram etmek ve çayın yanına limon koymak çayın değerini artıran bir özellik. Karadeniz bölgesinde çay üretiminin yapılması o bölgenin insanları tarafından bizim çay demlemeyi bilmediğimiz söylense de her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğunu unutulmamalıdır.

Erzurum da çay çok tüketilen ve gelen misafire en çabuk ikram edilecek milli bir içeceğimizdir. Hemen hemen her sokakta ?çay evi? ismiyle görebileceğiniz birçok küçük büyük işletme görmeniz mümkündür. Çayın yanında yapılan sıcak dost sohbeti, farkına varmadan bir demlik çay içmenize sebep olabilir. Çay Erzurum da sohbetin, muhabbetin, samimiyetin göstergesi sayılır. Erzurumlular evlerinde çayın yanında yöresel dut kurusu, pestil, ceviz ikramları ile çayın lezzetine lezzet katarlar.

Çay evlerinde çayın yanına çay kaşığı konulmaz mesela, gelen misafirinde çayı kıtlama şekerle içmesi beklenir ya da öğretilir. ?Çayı kıtlama içmek? şehrimizde bir değim olmuş bu cümleyi duyan yabancı misafirlerin tarafından çayın kıtlanarak nasıl içildiği merak konusu olmuştur. ?Kıtlama çay? ismini Erzurum şekeri ya da kesme şeker olarak bilinen diğer çay şekerlerine nazaran daha sert olan şekerden almıştır. ?Kıtlamak? bizim dilimizde ısırmak anlamına gelir. Biz Erzurumlular aslında çayı değil şekeri ısırırız. Peki kıtlama çay nasıl içilir? Erzurum şekerinden bir kıt alındıktan sonra (bir ısırık alındıktan sonra) şeker parçası dil altında, dil üstünde veya dudak arasında bekletilir. Çaydan alının bir yudum ile şeker ıslanır ve aromasını bırakır derken ağızda çayla şekerin karışması sağlanır. Ardından bir yudum bir yudum daha içilerek çayla beraber şeker aynı oranda bitirilmeye çalışılır. Hatta bu Erzurumlular tarafından bir maharet göstergesidir. Kim en az  şekerle daha çok çay içer onun hesabı yapılır. Kıtlama çay içmek bir kimliktir. Başka bir şehirde içilen kıtlama çay ?ben Erzurumluyum? demektir. Erzurum denince akla gelen ilk üç şey nedir? deseniz cevap hemen çağ kebap, kadayıf dolması, kıtlama çay olur. Adeta onda bile bir sıralama var yemek yediniz ardından tatlınızı yediniz doyduktan sonra çayınızla midenizi yatıştırdınız? Erzurum da çay ile alakalı sık olarak duyabileceğiniz birçok cümle vardır.  Örneğin; -sabah çay içmeden uyanamıyorum. ? muhabbet öyle sardı ki bir semaver çay içtik. V.b.

Çay güzel ülkemizin her bölgesinde tüketilen bir içecek ancak Erzurum da kültürel bir değerinin olduğunu düşünüyorum. İklimin soğuk olması, çayın ekonomik bir içecek olması bunu etkilemiş olabilir fakat içim şekli ve sunumlarla kendinden bahsettiren bir kültür haline gelmiştir. Çay her bölgede içilir ama ?kıtlama çay? Erzurum da içilir. Daha bitmedi? Erzurum da çayın ayrılmaz ikilisi limondur. Limonlu çay yorgunluğumuzu alır.  Sonra çay su bardağında içilmez o sadece sabah kahvaltısı içindir. Bir Erzurumlu çayı ince belli küçük bardakta şekersiz ve limonlu içer. Bol şekerli içilen  açık çay´a ?kant? denir. Erzurum da kant karın ağrısına iyi geldiği söylenir. Sonra  çay demliye konduktan sonra demini iyi alsın diye bezle sarılır daha buna benzer birçok şey. Bir misafirlikte çay bir bardak ayarında değil çok içilsin diye semaverle büyük demliklerle yapılır. Gelen misafir çayını içer bir bardak iki bardak derken yeter dediği anda ?zor çayı? ondan sonrada içilen çaya ise ?cırıldım çayı? denir. Zor çayı zorlamak anlamında kullanılmaz- hatırım için bir tane daha içersin zorlarsın kendini? demektir. Cırıldım, tam anlam olarak patlamak, yırtılmak anlamına gelse de Erzurum da çok yedikten-içtikten sonra midenin şişkinlik haline denir. Cırıldım çayı ise misafirin midesini rahatsız etmek değil misafirperverlik göstergesi olarak bu muhabbet bitmesin oturmaya sohbet etmeye devam edelim demektir.

Kısacası çay bizler için bir kültürdür. Çaydaki demden kasıt ise dinlenmektir, sohbet etmektir, sakinleşmektir.

Neyse şimdi bir çay molası?