Orhan DURMUŞ


HAYAL ATÖLYESİ


Türk Milli eğitiminde büyük değişimler başladı bence?

 

Milli eğitim bakanımız Sayın Ziya Selçuk bu konuda uzman ve bakış açısı olarak diğerlerinden farklı? şu an gündemde orta ve lise düzeyindeki okullarda teneffüs saatlerinin 40 dk. Olması konuşulmakta bunu toplum olarak biraz farklı karşıladık sanki. ? nasıl yani 40 dk. Teneffüs olur mu? Çocuklarımız okula eğitim görmesi için gönderiyoruz. Şeklinde düşünceler başladı, yani veliler az ders çok dinlenme olayına biraz karşı gibi? ancak ben bu durumu farklı değerlendiriyorum. Artık bilgiye ulaşılabilirlik eskiye nazaran daha kolay! Yani bilgi çağında bu teknolojik imkanlarla çocuklarımızın bilgiye ulaşması, neyin nasıl, ne şekilde yapıldığının öğrenilmesi artık çok basitleşti. Bugün sosyal mecralardan veya internet aracılığı ile birçok işin nasıl yapıldığını artık çocuklarımız evde öğrenebilecek konumdalar. Yani okullar artık bilginin alındığı tek yer olmaktan çıktı. Bugün video kanallarında bütün derslerle alakalalı anlatımlar bile bulmak mümkün bu açıdan bakanlığımız bilgiye ulaşılabilirliğin kolaylığının farkına varıp çocukları daha farklı alanlara yönlendirerek daha çok davranışsal, özgüven ve milli bir bakış açısı anlamında ve çocukları yormadan öğrenme şekillerini geliştirmeye yönelik bir çaba olacağını düşünüyorum. Dikkat ederseniz birçok şehirde artık ?robotik kodlama? üniversite destekli yine çocuklarımıza yönelik ?mucit park? şeklinde özel seçmelere ve bazı yerlerde ücrete dayalı eğitimlerle çocuklarımızın daha çok yaratıcılık ve zekasını kullana bilme imkanları sunulmaktadır.

 

            İşte ben de tam bu aşamada her şehre kurulması gereken bir atölyeden bahsetmek istiyorum. İşte buda benim hayalim diyerek yazıyorum. Başta kendim olmak üzere çevremde yeğenlerimde uyguladığım basit özgüven eğitimi ile bir çocuğun neler yapabildiğini fark ettim. Ben daha küçük bir çocukken eve ekmek almak bana inanılmaz korkutucu geliyordu. Nedenini bilmiyorum ama ev ile bakkal arası kısa mesafe olmasına rağmen yolda beni bekleyen bir sürü canavar varmış gibi gelirdi. İzlediğim çizgi filmler veya başka bir sebepten ötürü bilemiyorum. Sonrasında bir gün babam ?oğlum hadi bakalım bir ekmek al ve gel? dedi. Babamın kararlı ve ?emir? niteliğindeki sözü ile ?tamam ben alırım? dedim ama içimde fırtınalar kopuyordu elime verdiği paranın değerinden habersiz ne kadar ekmek alabileceğimden habersiz düştüm yolara kalp atışlarım hızlı ama babamın verdiği güvene layık olmanın da azmi vardı içimde? ben bakkala varmış ekmeği almıştım. Çıkarken karşıdan biraz uzaktan babamın beni beklediğini görünce, bana verilen vazifeyi yapmanın gururu ve babamı görmemin güveni ile koşarak ?baba ben ekmek aldım? dedim. O zamanlar bu benim en büyük başarım oldu. Şimdilerde anlıyorum ki babam aslında beni tek başına göndermemişti. Arkamdan beni gözetleyerek yine kanatları altına alarak beni cesaret eğitimi veriyordu. Babam bir eğitim verdiğinin farkında mıydı bilmiyorum ama bence önce çocuklar tabi ki ailelerinde daha sonra vatanına ve milletine daha verimli daha donanımlı olmalarını sağlamak için hayalimde her şehre HAYAL ATÖLYELERİ kuruyorum.

 

            Bu atölyeler çocuklara yine her imkanı sunarak saçma dahi olsa akıllarında geçen veya denemek istedikleri her fikre saygı ve değer vererek hayallerini test edebilecekleri bir alanın bir atölyenin oluşturulması? örneğin bir çocuk bir kova dolusu boyayı su tabancasına doldurarak duvara sıkmak mı istiyor? Mümkün olacak, kibritle bir şeyler yakmak mı istiyor? Gözetmenler eşliğinde tehlikeli sayılan bütün işlemleri dahi yapabilecekler. İçlerinden geçen en saçma istek ve fikirlerin gerçeğe dönüşe bildiğini yapabildiklerini öğrenerek büyüyen çocuklar öğrenme dürtüsünün de etkisiyle daha yaratıcı daha akılcı ürünler ortaya koyabilirler. Çocuğu olan aileler, küçük kardeşi yeğeni olanlar bilirler. Çocuklar çok meraklı ve soru içerisinde sorular sorabilen bilgiye aç varlıklardır. Sorduğu bir soru karşısında bıkmadan usanmadan cevap veren bir yapı düşünün (aileler bazen bu konuda yanlış yapıp saçma bulduklarından çocuklarını susturabiliyorlar) bu yapı içerisinde meraklanmasına engel teşkil eden bir neden olmayınca o çocuğun hayal gücünü sorularını lütfen hayal edin saçmada olsa hayal edin.

 

            Sonuç olarak bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir ortamda atık müsaade edin çocuklarınız saçmalasınlar, kırınlar, yaksınlar, sorsunlar ama bunu işte bu hayal atölyelerinde yapsınlar.

 

            Hayatta öğrenecek şeyi bitenler tıbben olmasa da mana olarak benim için ölmüşlerdir.