Orhan DURMUŞ


İZNİK ÇİNİSİ


 

Bu haftada sizlerle İznik çinisi hakkında bilgi vermek istiyorum. Türk sanatlarımızın önemli dallarından biri olan Çini Sanatı mimari unsurlarda süs eşyalarında kullanılmıştır. Cami iç süslemelerinde sıkça gördüğümüz bu sanat İznik´ te en güzel örnekleri bulunmaktadır. Bursa´ ya 85 km uzaklıkta bulunan İznik çini denince akla gelen Bursa´nın güzel ilçelerindendir. İznik´te bu güzel sanatımızın öğretilmesi ve tanıtılması sanat atölyelerinde derler verilmektedir. Tarihi mekanları ile de açık bir müze ya da çini sanatı alanında sergi alanı gibi tanımlaya biliriz.   

 

Osmanlı dönemi İznik Çinileri, Bursa Yeşil Camii ve türbesinde, Bursa Muradiye Camii´nde, Edirne Muradiye Camii ve Çinili Köşk´tegörülebilmektedir. Bunlar genellikle mozaik veya sırlı boya teknikleri ile üretilmiş çinilerdir. Bu dönem çinilerinde lacivert, mavi, turkuaz, siyak renkleri ağırlıktadır ve daha çok geometrik desenler kullanılmıştır. Bu dönemde, mimaride kullanılan duvar çinilerine kâşi, süs ve mutfak eşyası çinilere ise evâni deniliyordu.

 

16. yy´da İznik´te üretilen çinilerde gerek kalite ve gerekse desen üretiminde büyük gelişmeler olmuş ve Türk çini sanatı en parlak dönemini yaşamıştır. Osmanlı, mozaik gibi teknikleri bırakmış sır altı boya ve sır tekniğini geliştirmiştir. Bunun yanı sıra saray nakkaşhanesinde yeni motifler geliştirilmeye ve üretilmeye başlanmıştır. Kırmızı, yeşil, mavi, lacivert, turkuaz ve kahverenginin kullanımıyla İznik çinilerinde yeni bir devir yaşanmaya başlanmıştır.

 

İznik çinisi; plastik çamur kullanılarak tornada şablon yardımıyla, alçı kalıba döküm ve basma (taptap) yöntemi ile şekillendirilmektedir. Bu yöntemlerden birisi ile şekillendirilen çini form, nemli bir sünger yardımı ile rötüşlendikten sonra astarlanmaktadır. Astarlama, fırça yöntemi, daldırma ve püskürtme yöntemiyle uygulanmaktadır. Astarlamanın amacı ürünün daha beyaz görünmesini sağlamak, sağlamlığına katkıda bulunmak, sır çatlamasını geciktirmek, dekorlama sırasında fırçanın sürüşünü kolaylaştırmak içindir.

 

Astarlama ve birinci pişirimi yapılmış olan formlar, ilk olarak zımparalanarak pürüzsüz hale getirilir. Daha sonra nemli sünger yardımı ile yüzey üzerinde kalan tozlar temizlenir. Çini üzerine uygulanacak olan desen belirlendikten sonra parşomen kâğıdına çizilir. Desen üzerindeki konturlar sık bir şekilde iğne ile delinir. Delme işlemi yumuşak bir zemin üzerinde yapılır bunun nedeni ise; iğnenin kâğıttan kolay geçmesi içindir. Toz hale getirilen kömür tülbentin içine yerleştirilir. Tülbent, delme işlemi yapılmış parşomen kâğıdı üzerinde gezdirilir ve çininin yüzeyinde kömür tozuyla desen oluşturulur. Yüzey üzerine çıkan desen fırça yöntemi ile tahrirlenir (aktarılır). Tahrir, serçe parmak yüzey üzerine temas ederek el tabağa değdirmeyecek şekilde yapılır. Bu şekilde çizilmesinin nedeni ise seramik formun yüzeyini kirletmemektir. Tahrirleme işlemi bittikten sonra boyalar hazır hale getirilerek kıvamı ayarlanır. Motifler, belirlenen renkteki seramik boyalar kullanılarak boyanır sonra yüzeye sağlamlık ve estetik bir görünün kazandırmak için çini form saydam sır ile sırlanarak ikinci kez pişirilir. Pişirme işlemi bittikten sonra ortaya çıkan eserler kullanıma hazır ve görsel zevklere hitap edecek şekilde kullanım alanlarında yerlerini alır. Camilerimizde görmeye alışık olduğumuz bu eserler sanatçının zekasının ve tasarım gücünün manevi duygularla camiye nakşedilmesi adeta görsel bir şölen havası estirdiği gibi kullanılan renkler ve birbirini tamamlayan desen tasarımları sonsuzluk hissinin ibadet esnasında yaşanmasına sebep oluyor. Camilerde kullanılan motiflerde ibadet açısından sakıncası olmasın diye bitkisel veya geometrik motiflerin tercih edilmiştir. Bitkisel motiflerde de stilize edilmiş çiçek ve desenler yer alıyor.