Orhan DURMUŞ


MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEĞİ?


Mali Müşavirlik mesleği bizim aile mesleğimiz bu anlamıyla bu meslek hakkında bir şeyler yazmak bazı sorunlarını dile getirmek istedim.

           

            İşletme, kamu yönetimi, maliye v.b. bölümlerinden mezun olan öğrenciler Mali Müşavir olmaya karar verdikleri anda zorlu bir maraton onları beklemektedir. Okulun zorlu yıllarını bitiren öğrenci Mali Müşavirlik stajı için yine bir o kadar zor staj başlatma sınavına girip onu kazanmak zorundadırlar. Sınavı kazanmak yetmez bu seferde yanında staj yapabileceğiniz bir Mali Müşavirlik bürosu bulmanız ve o büronun da bir stajyere ihtiyacının olması gerekir. Zorlu onlarca sınavın yanında başarılı olsanız dahi staj yapabileceğiniz bir Mali Müşavirlik bürosu bulmanız çok zor. Bunun alt sebebinde ise tabi ki bu mesleğin zor olması ve yanlış yapılan her işlemin cezai yaptırımının olması meslek mensuplarının eleman konusunda seçici davranmasına veya tek çalışmaya itmektedir. Staj yapacak büro bulan stajyer 3 yıl boyunca o iş yerinde kesintisiz SGK lı stajyer olarak çalışmalı bu süreçte de staj bitirme sınavına hazırlanmalıdır. Bu durum Mali Müşavirlik bürosu için ayrıca bir maliyet oluşturmaktadır. Kaldı ki; Avukat olmak için Hukuk fakültesini bitirdikten sonra bir Avukatın yanında 1 yıl staj yapmak yeterli görülmesi ayrıca ?1 yıllık süre SGK lı olma şartı aranmaksızın? staj için yeterli görülmektedir. Amacım kıyas yapmak değil ancak ?Vergi? mevzuatının önemi kadar ?Hukuk, adalet? kavramlarının da önemli olduğunu vurgulamaktır. Her meslekte olduğu gibi kişinin öğrenme kapasitesine göre bu süre yani öğrenme süresi herkese göre değişmekte bazen 3 yıl yeterli kalırken bazen yetmemektedir. Kaldı ki bu meslek uygulama yapmadan ezbere yapılabilecek mevzuat okumadan uygulama yapılabilecek bir meslek değildir. Sürekli değişen yasalar ve uygulama yöntemlerindeki değişiklikler işi bir o kadar zorlaştırmaktadır. 

 

            Bu yazacaklarım değerli ve çok önemli bir meslek olan Mali Müşavirlik mesleğinden insanların gözünü korkutmak değil önemli ve değerli olan bu mesleğin sorunlarına temas ederek belki yetkili kişilerin bu sorunlar hakkında çözümler bulmalarına sebep olmaktır. Yıllardır bu meslek mensupları bir sürü angarya iş yükünün ve takip etmeleri gereken, sürekli değişkenlik gösteren, mevzuat, kanun v.b. durumlarla karşılaşmakta ve ne yazık ki anında sonuç almaya maruz bırakılmaktadırlar. Devletin vergi elçileri olarak tanımladığım bu kutsal meslek için gerekli önemin verilmediğini düşünüyorum. Mesleki deformasyon kavramının tamimiyle hissedildiği bu meslek birçok angaryanın, buda yetmiyormuş gibi cezai yaptırımlarla sıkıntı ve strese maruz kalması, hepsinden önemlisi ise hak ettikleri ücretleri çoğu zaman alamamaları problemleri ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Muhasebeci kavramı vatandaşlarımız tarafından masa başında oturan hesap makinesi ile işlem yapan yani basite indirgenmiş bir meslekten ve düşünceden çıkarılmalıdır. Her ay onlarca evrakın takip edilmesi, sıralanması, kaydedilmesi, beyannamelerin süresinde verilmesi, unutulan veya insani hatalardan kaynaklanan hatalardan dolayı ağır cezalarla tehdit edilen bir meslek haline dönüştü. Çıkan yasalarla işleri ile alakalı olmayan dolaylı olarak ilgilendiren tüm işlerle ilgilenmek zorunda bırakılan bir meslek haline geldi. TÜİK, Sanayi sicil v.b. anketlerin ve verilerin doldurulmasını buna benzer birçok angarya muhasebecilerin sırtına kalmaktadır. İlk bakışta verilerin doldurulması vergi mükelleflerinin sorumluluğunda olsa da dolaylı olarak bu donanıma sahip olmayan mükellefler tarafından muhasebecilere bu iş aktarılmaktadır. Doldurulmayan veya yanlış yapılan işlemlerinde cezai müeyyidesi olması bu işi daha stresli meslekler haline getirmektedir. Hatta iş yoğunluğundan muhasebeciler sosyal hayattan soyutlanmak zorunda kalmaktadırlar. Her yılın temmuz ayında mali tatil adında tatilleri olsa da ?tatil? kelimesi çok anlamsız kalmaktadır. Çünkü mali tatilde muhasebecilere sağlanan tek kolaylık her ayın 23-24. Günlerinde verilmesi gereken beyannamelerin temmuz ayının son gününe aktarılmasıdır. Buda muhasebeciye tatil olmamakla beraber diğer aylardan farksız bir şekilde çalışmalarına sebep olmaktadır. Diğer taraftan devletin çıkardığı ?aflar? Mali Müşavirlik mesleğinin önemini yitirmesine de sebep olmaktadır. Ayrıca işini hakkıyla yapan bilenle bilmeyeni ayırt edecek mekanizmanın çalışmamasına sebep olmaktadır. Çıkan aflar yüzünden dürüst çalışan vergi mükellefleri cezalandırılmış düzensiz veya sorumsuz kişiler ödüllendirilmiş olması yasal prosödürlere uyan vergisini ödeyen mükelleflerin bundan pişmanlık duymasına muhasebecisinin uyarılarını dikkate almamasına sebep olmaktadır.  Çıkan yeni bir yasanın bilgilendirmesini ve uygulamasını yapmaya çalışan meslek mensupları sürekli değişkenlik gösteren ve çıkan bir yasanın 1 ay geçmeden değişmesi veya uygulamadan kaldırılması meslek mensuplarının işini ve sözlerinin itibarının olmamasına sebep olmaktadır.

 

            Bu kutsal mesleğin daha anlamlı ve zevk alarak yapılabilecek bir meslek haline gelmesi için bence;

-          Devletin önemli kalemi olan ?vergi? konusunda devlete yardım eden muhasebeciler için öncelikle ücretlerinin garanti altına alınması sağlayan bir sistemin kurulmasını sağlamak gerekir. Tıpkı noterler gibi dönemsel olarak yapılan her işlemin ve beyan edilen bildirimlerin tahakkukunda muhasebecinin payı yer almalı, müşteri ile alacak verecek konusunda muhatap olmaması sağlanmalıdır. Bu sayede muhasebeci daha özgür olması sağlanmış olacaktır.

-          Gereksiz angaryalardan kurtulmak için muhasebecilerin zaten düzenli olarak beyan ettiği verilerin devlet kurumları içerisinde paylaşılmasını sağlayarak muhasebecilerden tekrar tekrar isteme zorunluluğundan kurtulmuş olacaktır.

-          Üretim v.b. alanlarda verilen personel teşviklerinin muhasebecilere de verilmesi hatta sürekli hale getirilmesi sağlanmalıdır. Çünkü muhasebe mesleğinin öğrenilmesi ve bu sürecin en az 6 ay olması malumdur. İstihdam edilen işçiler ilk işi başladıkları dönemde iş yerine bir fayda sağlayamamakta bu açıdan hem maliyeti yüklenen işveren hem de işi öğretmek için zaman harcamaktadır. Buda meslek mensuplarını eleman çalıştırmamaya itmektedir. Bu anlamda muhasebecilere verilecek personel desteğinin toplumsal bir fayda sağlayacağı kanaatindeyim şöyle ki; Mali Müşavir yanında yetişen bir personel farklı sektörler ve işleyiz hakkında bilgi kazanır ve bu sayede eline ?altın bilezik? takmış olur. Yani Mali Müşavirlik mesleği olarak değil diğer özel sektörde iş bulması kolaylaşacaktır.

-          Muhasebecilere sağlanan tatil en az 2 ay olmalı ya da mali tatil uygulanış biçimi değiştirilmelidir. Örneğin temmuz ayında işe başlama, iş yeri kapama, işe giriş işten çıkış v.b. tüm uygulama ve beyan süreleri takip eden ayın sonuna ertelenmeli, bu anlamda buna bağlı olarak banka, finans kuruluşları ve buna benzer kurumların da bu konuda bilgilendirilerek mali tatil dönemlerinde veri istememeleri gerektiği bilincinin zamanla oluşturarak muhasebecilerin mali tatil dönemlerinde işyerini açmamaları saplanmalıdır.

-          Mali Müşavirlik mesleğine standart getirilmeli müşteri hizmet kalitesi artırılmalıdır. Bu sayede basit, sıradan, hesap makinesi ile iş yapılan bir izlenim silinmesine vesile olacaktır bu duruma da örnek verecek olursak mesela; Mali Müşavirlik mesleği için büro M2 si, bilgisayar sayısı, çalışan personel sayısına kadar bir kısım standartlar belirlenmelidir.

 

Bu kutsal meslek bazı angaryalardan kurtulduktan sonra hak ettiği yerini bulacağı ümidi ile iyi haftalar dilerim?.