Orhan DURMUŞ


RÜYA HASADI


Bilim adamlarının hala üzerinde araştırmalar yaptığı bir konudur insanın rüya görmesi. Bir sürü deney yapılarak insan beyninin verdiği tepkilere göre bir sürü açıklama yapılmıştır. Herkesin artık rüya hakkında iyi köyü bir yorumu vardır. Rüya bilinç altında gerçekleşen sabaha karşı uyanmaya en yakın vakitlerde görülen kısa süreli hayaller olarak bilinir. Bazı rüyalar bizi derinden etkilediğinden aklımızda kalır. Bazen gördüğümüz rüyalar bizi korkuturken bazısı sevindirir, bazı rüyalar da var ki o kadar anlamsız ve karmaşıktır ki iyi ya da kötü bir duygu oluşturmaz. Rüyalara önem verilmeli mi? Rüyalar sizin için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum ama ben uzun zamandır rüyalarımı yazıyorum. Gördüğüm rüyaları tarih belirterek yazıyorum. Başka bir değişle ben rüyalarımı topluyorum bu sebeple yazıma da başlık olarak ?rüya hasadı? olsun istedim.  

İnsan zihni yaşamı boyunca duyduğu, gördüğü her şeyi yaşadığı tüm duygu birikimlerini kaydeder bunlar zihnimize giren verilerdir. İnsan bu veriler sayesinde üretir, geliştirir, araştırır. Yani zihnimizde verisi olmayan bir durum hakkında yorum daha doğrusu bir üretim (çıktı) almak mümkün olmadığı gibi rüyalarda da zihnimizde olmayan ve daha önce hiç görmediğimiz bir hayali, görüntüyü görmemiz mümkün değildir. Herkes merak etmiştir körlerde rüya görür mü? Evet doğuştan kör olanlar hatta işitme engeli olanlar dahi rüya görürler. Sadece normal insanlara göre algılayış ve zihinlerine verilerin farklı kaydedilmesi sonucunda riyalarında dokunma hissi, işitme, koku ve duyduklarını kendi zihinlerinde anlatımın gücüne göre hayal ederler ve rüyaları da bu anlamda gelişir. Gördüğüm çok gerçekçi ya da gerçeğe çok yakın bir rüya sayesinde rüyalara olan ilgim ve alakam arttı. Bende etkisinden kurtulamadığım rüya sayesinde rüyanın hem bilimsel hem inanç sistemindeki yeri konusunda birçok yazı okudum. Şunu anladım ki hala rüyalar hakkında kesin kanıya varmak çok zor. Ne zaman rüya göreceğinizi belirleyemezsiniz. Yoğun duygu karmaşası yaşanılan dönemlerde daha çok rüya görüldüğü söylenebilir.

Dinimiz İslam rüyaya, "Allah Teâlâ´nın melek vasıtasıyla hakikat veya kinaye olarak kulun şuurunda uyandırdığı enfusî idrakler ve vicdanî duygular veya şeytanî telkinlerden meydana gelen karışık hayallerden ibarettir" şeklinde de tarif edilmiştir. Rüya bir idrak işidir. Zira rüya insanların kalplerinde yaratılan ve oraya yerleşen şeyin hayal etme ve düşünme yoluyla idrak edilmesi demektir.

Allah (c.c), insanların Levh-i Mahfuzdaki durumlarına muttali olan bir grup meleği rüya işiyle görevli kılmıştır. Görevli melek Levh-i Mahfuz´dan aldığı durumları birtakım olaylar ve şekiller haline sokarak ilgili insanın rüyasında kalbine yerleştirir ki, o kimse için bir müjde veya uyarı ya da kınama değerinde olsun. Böylece hikmetli, yararlı veya sakındırıcı bir faaliyet gösterilmiş olur. İlgili melek bu gayret içinde iken şeytan da insana karşı duyduğu kin ve düşmanlıktan dolayı onu uyanık iken rahat bırakmak istemediği gibi, uyku aleminde de rahat bırakmak istemez. Ona bir takım hile ve tuzaklar kurmaktan geri durmaz. Şeytan insanın rüyasını bozmak üzere ya onu gördüğü rüya hususunda yanıltmak ister veya rüyasında gafil olmasını sağlamaya çalışır.

Kur´ân-ı Kerim´in birçok yerinde rüyadan söz edilmiştir. Hz. İbrahim (a.s), oğlu İsmail (a.s)´i rüyada boğazlama emri almış ve bu rüyayı uygulamaya teşebbüs etmiştir (es-Saffat, 37/ 102).

Yusuf (a.s)´da rüyasında on bir yıldızla, ay´ın kendisine secde ettiğini görmüş (Yusuf, 12/40); Mısır hükümdarının ve hapishanedeki iki kişinin gördükleri rüyaları tabir etmiştir (Yusuf, 12/36, 43).

Kur´ân-ı Kerim´de Hz. Peygamber´in görmüş olduğu rüyalardan söz edilmektedir (el-Fetih, 48/27; es-Saffat, 37/105; el-İsra, 17/60).

Rüya tabir etmek Allah vergisidir. Herkes rüya tabir edemez. Akıl ve mantık bu iş için yeterli değildir. Rüya merhametli ve öğüt verebilecek durumda olanlara anlatılmalı, güzelce yorumlayamayacak kişilere söylenmemelidir. Hz. Peygamber (s.a.s) bir hadislerinde de "Rüya gören onu hiç kimseye söylemediği sürece o, bir kuşun ayağına bağlıdır (zuhur etmez); söylerse zuhur eder. Böyle olunca rüyanızı yalnız akıllı, sizi seven veya size öğüt verecek durumda olan kimselere söyleyin" buyurmuştur (Tirmizi).

Sizlerde rüya hasadı yapıyor musunuz bilmiyorum ama rüya görmek bence güzel nimetler arasında benim için? rüyalarınızı sizlerde günlük tutar gibi yazmanızı tavsiye ederim.