Orhan DURMUŞ


SOSYAL HEZEYAN


 

 

Toplum olarak soysal yaşantımızda yapmadıklarımızı sosyal mecralardan yapıyoruz. Bu durum artık hastalık boyutuna ulaştı. Gerçek alemde umursamaz, mutsuz, asık suratlı insanlar sosyal medyada birer prens ve prenses gibi takılıyorlar. Çok eğlenceli bir hayat şekilleri varmış gibi yapıyorlar? arkadaşlar bu bir hastalıktır.

 

İlerleyen dönemlerde daha neler göreceğiz bilmiyorum ama olmaz dediklerimiz olmaya başladı bile? mesela herkesin hatırladığı bir fotoğraf karesinden bahsetmek istiyorum. National Geographic dergisinde yayınlanan ve ödül alan bir fotoğraf vardı. Açlıktan güçsüz kalan yavrucak bayılmak üzereyken peşine takılan Akbabanın olduğu fotoğraf hatırlamışsınızdır. O dönem herkes tarafından fotoğrafını çekene kadar yardım etseydi v.b. yorumlarla büyük eleştiriler almıştı, haklıydılar da ? ama soruyorum şu an kimin farkı kaldı ondan?

 

Kimi yediği içtiğini paylaşır, aç ve açıkta olanları düşünmeden,

Kimi duygusal bir sahne görür hemen silah çeker gibi telefonunu çıkarır o anı yakalar hemen hikayesinde özlü bir sözle paylaşır,

Cuma´ dan cumaya namaz kılar ama ayet, hadis paylaşarak camiasının cumasını kutlar,

Tipsizin biri! sokak ortasında bir kıza baksa, kız başta olmak üzere herkes kınar ama o kızımız dudaklarını büzüştürerek alemi cihana poz verir.

Ülkesi vatanı için faydalı hiçbir şey yapmamış yaşantısında devletinin menfaatini hiçbir zaman düşünmemiş adam ulusal bayramlarda paylaşımlarından vatan sever açıklamalarda bulunur.

 

Soruyorum yapmıyor muyuz? Görmüyor muyuz? Bu bahsettiğim durumları işte ben buna sosyal hezeyan diyorum. Günlük yaşantısında bir ?merhabayı? dile getiremeyen sözüm ona ?delikanlılar? sosyal mecralardan kızlara yürüyor veya ağza alınmayacak sözler sarf ediyorlar.   

 

Ailem bana kadınların yanında kötü söz dahi kullanmanın ayıp olduğunu öğretti, şimdilerde kadınlarımız dahi erkekler gibi küfürlü konuşmalar yapıyor hatta erkeklerle küfürlü yazışa biliyorlar. Buna da çağdaşlık özgürlük diyorlar bunu anlamıyorum.

 

Bütün yaşantımız artık umuma açık kamuya mal olmuş kişilerle doldu taştı. Sosyal medyanın ve mecraların gelişmesiyle birlikte yeni bir meslek haline gelen ?internet fenomenliği? özenilen kız istemelerde aranan kriter haline çoktan geldi bile? bu işi layıkıyla yapanları ayrı tutarak söylemek isterim ki; internet fenomeni olmak için artık şirazeyi kaybeden gençler çok saçma işler yapmaya başladılar. Özellikle son zamanlarda yeni popüler olan yeni sosyal mecra uygulamalarına baktığımızda gençlerin ev içerisinde müzik eşliğinde oynayarak izlenme almaya başladıklarını görüyorum. Bazı videolarda ?özellikle? kızlarımızın videolarında teşhir edici, sırf izleme olsun da namus haysiyet önemsiz dedirtecek videolara rastlamak acı verici, başka bir durum ise videonun çekildiği yer hepimiz gibi orta sınıf bir evin içerisi ama kızımız sosyete kızı gibi giyinmiş ve havasından cakasından anlaşılan çok başka şeyler?

 

Bu duruma devler el koymalı geçlerimizin sosyalleşme adına birer sosyal hezeyan olmamaları adına bu duruma dur denmelidir. Türk televizyonlarında yayınlanan diziler ve programlar yeniden gözden geçirilmelidir. Cebimizdeki akıllı telefonlar artık aynı zamanda birer televizyon olduğundan televizyon kanallarının izlenmesi reytingleri düştü galiba onlarda programlarda kavga, gerginlik, nefret ve kin artırıcı yayınlar yapmaya başladırlar. Ya arkadaş bize ne oluyor? Bizler misafirlikte yemek güzel olmasa dahi o yemeği yiyen, ?Ellerine sağlık çok güzel olmuş.? ?Allah sofranıza bereket versin? diyen insanlardık. Ne oldu da bu televizyon dünyasında sözde yemek yarışması adı altında hakaretler saçma saçma yorumlar yaparak insanları yemek yapmayı bir kalıba sokmak zorunda kaldık veya yemek yapmayı öğrenmek ya da öğretmek daha kibar naif olması gerekmez mi? toplum olarak olaylara meraklı bir millet olduğumuzdan TV lerde Gelin-Kaynana kavgalarını ikili tartışma programlarını yayınlayarak sosyal bir hezeyan olduk çıktık. Allah yardımcımız olsun?