Abdurrahman ZEYNAL


DEVLETİMDEN HAKSIZ BİR KURUŞ ALMAM

DEVLETİMDEN HAKSIZ BİR KURUŞ ALMAM


Şu Erzurumda nice güzel insan yaşadı ve göçtü. Güzel insanlardı. Hatır sayarlardı. Sözlerinin her biri öğüt içerirdi. Erdemli insanlardı.
Erzincankapı şehrin en eski bölgelerinden biriydi. Şehir 395-415 yılları arasında kurulurken yapılan üç giriş kapısından biri Erzincankapı’ydı. Güney Batı istikametinden gelen yolcular bu kapıdan şehre girerlerdi.
Kapıdan girenler Osmanlı döneminde Kuloğulları Mahallesi ismini almıştı. Kapının hemen güneyinde Şeyler veya Müftü Mahallesi, batısında Dere Mahallesi yer alırdı.
Cumhuriyetle birlikte kapının kuzeyinde Saray Sineması yapılmış güneyinde ise kapalı spor salonuyla yıllarca şehir insanına hizmet mekânı olarak hizmet ettiler.
Spor salonunun batı tarafında pek çok esnaf, sanatkâr helal ekmek kazanmak için ticari işlerini yürütüyorlardı. Onlardan biride ayakkabı tamircisi Tahsin Emi veya namı diğer Dertli Tahsin ustaydı.
Tahsin emi mesleğinin aşığı, tam bir ahi terbiyesi almış naif bir ustaydı. Yaptığı işi birinci sınıf yapmaya çalışır, müşterilerini memnun edebilmek için çok çaba sarf ederdi.
Kazandığı üç beş kuruşla evini geçindirir, evladı iyalini kimseye muhtaç etmezdi. Yıllar yılı çalışmış çabalamış ancak gelişmiş bir ayakkabı dikiş makinasına sahip olamamıştı.
Günün birinde Kızılay başkanı Mitat Turgutcan sohbet arasında çok nazik ve naif bir şekilde Tahsin Emiye bir teklife bulunuyor. “Tahsin usta sana Kızılay’ın desteğiyle güzel bir ayakkabı dikiş makinası alalım böylece işlerin hem daha kolay olur, hem daha rahat dikiş yaparsın” der.
Saçları ağarmış, yılların yorgunluğu üzerine çökmüş Tahsin Emi birden ciddileşerek Mitat Turgutcan’a Mithat Bey ben bu halimden memnunun. Devletin değil makinasını bir çöpünü bile alamam. Onda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Ben Allah’ın huzuruna yetim hakkıyla çıkamam” der. Mitat beyin teklifini edep dairesinde nazikçe reddeder.
Şimdilerde ne Mithat Bey, nede Tahsin Emi var. Her biri vefat etti. 
Ancak bu güzel hatıra hala bilen ve tanıyanlar tarafından anlatılıp ah keşke şimdikilerde bu davranışı sergilese diye ah çekmekteler.